'Norm kadro' anormalliği

Geçtiğimiz haziran ayının 19'unda sonuçlanan Bergama 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, Bergama Kaymakamı Ali Şanlıer ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil Hilmi Öziş "görevi ihmal ettikleri" gerekçesiyle ağır hapis ve para cezasına çarptırıldılar. Ali Şanlıer ve Halil Hilmi Öziş, bir soruşturma nedeniyle açığa aldıkları Anadolu Kız Meslek Lisesi Müdüresi Sevil Kızıldağ'ı yasal sürenin bitiminde görevine iade etmedikleri için haklarında açılan dava sonucu mahkûm oldular. Verilen cezalar Şanlıer ve Öziş'in "mahkemedeki iyi halleri" nedeniyle para cezasına çevrilip ertelendi. Bir Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün "görevlerini ihmal ederek" suç işledikleri bu olayın ayrıntılarına inildiğinde ise daha çarpıcı gerçeklerle karşılaşılıyor: Son birkaç yıldır kamu kesiminde büyük bir reform edasıyla sunulan, ama gerçekte kamu emekçilerinin başında Demokles'in Kılıcı gibi sallanan "norm kadro" uygulamasının gerçek yüzüyle. Bu olayda, 22 yıllık bir eğitimcinin çarka çomak soktuğu için bir anda nasıl hedef tahtasına konduğunu ve yaşamının nasıl altüst olduğunu öğreniyoruz.

Çizelgede tahrifat 20 yılı aşkın bir süredir eğitimci olan ve bu sürenin son 13 yılında idarecilik yapan Sevil Kızıldağ, 1998 yılında tayin edildiği Bergama Meslek ve Kız Meslek Lisesi'nde, meslekte 20 yılını doldurunca, hak ettiğini düşündüğü yıllık izne çıkmaya karar verir. Müdüre Kızıldağ, izne çıkmadan önce İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından kendisinden istenen okul norm kadro sayısını, ders yükü çizelgesini vs. bilgileri Milli Eğitim'e göndermeyi ihmal etmez. Müdür Başyardımcısı M.K. Cengizhan Çulcuoğlu'nu yerine vekil bırakan Kızıldağ, yıllık izne çıkar. Tatilin ardından okula döndükten bir süre sonra İlçe Milli Eğitim Müdürü'nden, norm kadro fazlası olduğu gerekçesiyle Gülten Buruk adlı bir öğretmeninin okulla ilişiğinin kesilmesi yönünde bir yazı alır. Tatile gitmeden önce İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdiği norm kadro çizelgesine göre ise okulla ilişiğinin kesilmesi istenen öğretmen, norm kadro fazlası değildir. Bu yanlışlığı düzeltmek için norm kadro çizelgesini terar inceleyen Kızıldağ, altına imzasını attığı çizelgenin üzerinde tahrifatlar yapıldığını ve değiştirildiğini görür. Bunun üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bir dilekçe yazan Kızıldağ, olayı şöyle anlatır: "Norm kadro uygulamasına göre son gelen öğretmenin gideceği bildirilmişti. Bu şartlarda okulun 3 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi öğretmeninden son gelen öğretmenin alınması söz konusu iken, 1985 yılında okulumuza gelen Hamide Tayanç'ın branşı Okul Öncesi Eğitim gösterilip, yanlış bilgi verilerek kişiler kollanılmaya çalışılmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda okulumuzda 1990 yılında göreve başlayan Gülten Buruk kadro fazlası gösterilerek, 1993 yılında okulumuzda göreve başlayan Zeynep Efe'nin okulda kalması sağlanmıştır."

Ekâbir takımının oyunu Okulun norm kadro çizelgesi değiştirilerek açıkça kollanan Zeynep Efe, MHP'ye yakınlığı ile tanınan Bergama Sağlık Grup Başkanı Dr. M. Emin Efe'nin eşidir. Kızıldağ, konunun aydınlatılması için İlçe Milli Eğitim'den bir müfettiş görevlendirmesini de talep eder. İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü, İlköğretim Müfettişi Üzeyir Alaca'yı konuyu araştırmak için görevlendirir. Hemen arkasından da Müdüre Sevil Kızıldağ'a ve Müdür Başyardımcısı Cengizhan Çulcuoğlu'na "soruşturmanın selameti açısından" geçici olarak görevlerinden alındıkları tebliğ edilir. Kızıldağ, İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne ve Kaymakam'a konuyla ilgili yaptığı tüm başvurulardan bir yanıt alamaz. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise derdini Ankara'ya Genel Müdürlüğe anlatmasını tavsiye eder. Bunun üzerine o sene içinde kendisine verilen teşekkür belgesiyle birlikte Ankara'ya giden Kızıldağ'a Genel Müdürlük'ten, "Ekâbir takımının kendisine oyun oynadığı ve şu aşamada yapılacak bir şeyin olmadığı" yanıtı verilir. Ankara'dan bir sonuç alamayarak dönen ve Kınık'a öğretmen olarak tayinin çıkarıldığını öğrenen Müdüre, Milli Eğitim'e başvurarak yalnız yaşadığını, bu nedenle tayinini İzmir merkezde bir okula yapılmasını talep eder. Milli Eğitim, şikayetini geri alması ve İdare Mahkemesi'ne gitmesinin önünü kapatan bir dilekçe yazması şartıyla Kızıldağ'ı İzmir Egekent İlköğretim Okulu'na öğretmen olarak tayin eder. Kızıldağ, yasanın açık hükmüne rağmen üç ay içinde kendisini görevine iade etmeyen Kaymakam'ın bu usulsüz kararıyla daha zor bir durumun içinde bulur kendisini. En sonunda Kaymakam'ın yasaya aykırı işlemi üzerine İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na başvurur. Olay daha sonra İzmir Valisi'nin de soruşturma izni vermesiyle Bergama 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne intikal eder. Dava sonucunda, yasal süre içinde Kızıldağ'ı görevine iade etmedikleri için görevi ihmal etmekten suçlu bulunan Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürü, çeşitli hapis ve para cezalarına çarptırılır.