26 Haziran 2002 21:00

Çiftçiler canından bezdi

Helvacı, 300 dolayında nüfusuyla Çukurova'nın bereketli toprakları üzerine kurulu köylerinden birisi. Köy, Adana'nın deniz kıyısındaki ilçesi Karataş'a bağlı. Adana'nın diğer bütün köyleri gibi Helvacı'da da ekili çok sayıda ürüne rastlamak mümkün. Buğday, pamuk, soya, mısır, karpuz... Bereketli topraklar ve zengin ürün deseni var, ama çiftçilerin hali her zamankinden de perişan. IMF politikaları, ülke üreticilerini üç kuruşa muhtaç ettiği gibi onları da etmiş durumda. Köy meydanında sohbet ettiğimiz köylüler adeta toprağa küstürülmüşler. Bereketli toprağa ve zengin ürün desenine sahip olan Çukurova'nın çiftçileri, son yıllarda ne ekeceğini bilemez haldeler. Hiçbir üründen gelir elde edemiyorlar çünkü. Sezonun ilk hasadı buğday. Buğday ekenler maliyetin altında tüccara mahkûm edilmişler. Ziraat Odaları en az 300 binden giderse üretici maliyeti kurtarabilir demişti. Oysa tüccar 220-230 binden almaya başladı bile. Çukurova'da koşullar senede çift ürün vermeye müsait. Buğday hasadı erken yapıldığı için ovada her yıl ki taban fiyatı açıklaması gecikiyor Çukurova için. Çukurova üreticisi bir de bundan mağdur oluyor. Tüccar sonradan açıklanan taban fiyatın çok altından ürünü satın almış oluyor bile.

Tüccara teslim oldular Helvacı'da pamuk ekenler çoğunlukta. Buğdayı konuşurken onlar da kara kara düşünüyorlar. Çiftçiler, mevcut hükümetin IMF'nin dışında adım atmayacağını biliyor ve pamuk ya da öteki ürünlerden de hüsrana uğrayacaklarının farkındalar. Keza, daha geçen yıl maliyetin altında sattılar pamuğunu. ÇUKOBİRLİK, alımlarda hantal davranarak üreticiyi mahsulüyle günlerce birlik önünde bekletti. Birliğin bu eziyeti bir yana, alım fiyatını 565 bin gibi oldukça düşük açıklamıştı. Bir de fireyi ileri sürerek pamuğu gerçekte 520-530 bine almıştı birlik. Geçen yılın destekleme primleri de duruyor. Çiftçi bu primleri alabilmiş değil. Yine buğdayda olduğu gibi pamukta da üreticilerin büyük bir kesimi tüccara teslim edilmişti. Helvacı köylülerinin kayda değer bir oranda ektiği diğer bir ürün ise mısır. Mısır ekenleri ise binlerce dönüm mısırı heba eden hastalık düşündürüyor. Mısıra bu yıl da aynı virüsün bulaşmamasının hiçbir garantisi yok.

'Tefecilik yapıyor' Çiftçilerin hemen hepsinin yakındığı en büyük sorun ise kredi borçları. "Bu kadar da insafsızlık olmaz ki" diyor muhtar Nadi Yüce. Cebinden ödediği kredi borcu taksit belgesini gösteriyor. Ziraat Bankası'ndan aldığı aldığı 9 milyar paranın 12 ayda 18 milyar borca dönüşmesini haklı olarak "Devlet tefeci olmuş" şeklinde yorumluyor muhtar. Çiftçilerden 65 milyon hayat sigortası parası alınması ise herkesi çileden çıkarmış. "Bir kilo gübre peşin 240 bin lira. Vadeli fiyatıyla 350 bini bulur. Çiftçi bu durumda bir kilo buğday satıp bir kilo gübre alacak. Eskiden bir kilo buğdayla 40 kilo gübre alıyorduk. Bir kilo pamukla yarım litre mazot alınıyor. Çiftçi nasıl üretecek?" diyerek özetliyor çiftçinin geldiği durumu muhtar. Bu yıl da, daha çok pamuk ekmeyi tercih ettiğini ama geçen yıldan ötürü karamsar olduğunu ifade ediyor. Geçen yıl 125 bin olan destekleme primi, bu yıl 75 bin liraya düştüğünü sözlerine ekliyor muhtar. Bu yıl buğday ve mısır ektiğini belirten Mustafa Kılıç adlı üretici ise, 150 dönüm ektiği buğdayı hasattan sonra 234 binden tüccara verdiğini iç yanarak dile getiriyor. "Sabahleyin mazota, akaryakıta yine zam geldi. Mazot 1 milyon 100 bin oldu. Çiftçi hangi birine para yetiştirecek?" diyerek öfkeli konuşuyor İbrahim Kılıç. Tarlaları sürecek güçleri kalmadığını üstüne basarak söyleyen Kılıç, "Biz 70 milyon insanız. Yanı başımızda Yunanistan bir avuç insan. Ama adamlar traktörleri ile hayatı durduruyorlar." diyerek çiftçinin içinde bulunduğu çıkmazın içinden kurtulmasının yolunu gösteriyor.

Anız yasağına tepki Gündüz vakti, köy meydanındaki kahvede sohbet ettiğimiz çiftçilerin dile getirdiği diğer bir sorun ise anız. Son yıllara kadar anızı yakarak ikinci ürünü ekiyorladı çiftçiler. Ancak Çevre ve Orman Bakanlıkları'nın genelgeleri ile anız yakmak yasaklanmış. Üstelik yakanlara da 790 milyondan 3.5 milyara varan cezalar kesiliyor. "Tarlamızda biri ateş yaksa yandık. 3.5 milyara kadar ceza. Biz nasıl öderiz bu parayı?" diyor çiftçiler. Çitfçilerin anızı modern tarımsal araçlarla çözme tekniklerinden ise bilgileri yok. Bilgileri olsa 2-3 milyar düzeyinde olan bu aletleri temin etmeleri mümkün görünmüyor.

Evrensel'i Takip Et