9 Haziran 2002 21:00

İşte patronların rüyası

Mert Çelik Fabrikası'nda, işçiler üzerinde akıl almaz uygulamalarla baskı kuruluyor. Patron istediği işçiyi hastanelik edene kadar dövüyor. Hata yapan işçinin yüzüne tükürülüyor. "Eğlence" adı altında hayvan taklidi yaptırılan işçiler, belli günlerde yabancı müzik eşliğinde dans ettiriliyor. Bunlardan herhangi birini yapmak istemeyen işçi ise işten atılıyor. Tuvalete gidip gelirken koşmamak da işten atmak için yeterli bir sebep. Kıraç'ta kurulu Mert Çelik, birkaç ay önce, işçilerin "yanıp sönen ışıklar altında neşe içinde dans ettiği", "sabah jimnastiği yaparak işe nasıl dinç bir şekilde başladıkları" haberleriyle medyada yer almıştı. Fabrikasının kapılarını çeşitli televizyon kanallarına açan patron, fabrikadaki işçilerin çok mutlu olduğunu, her gün spor yaptıklarını ve dans ettiklerini, ayrıca Kuran okuduklarını anlattı. Hatta uygulamaları olarak gösterdi. Bunları yapmak istemeyenleri diğer işçilerin "moralini bozdukları" gerekçesiyle işten attığını da hiç çekinmeden söyledi. "Çağdaş patron", "şanslı işçiler" diye lanse edilen ve örnek gösterilen Mert Çelik'te yaşananların göründüğü gibi olmadığı, geçtiğimiz haftalarda 4-5 işçinin hastanelik edilinceye kadar dövülmesiyle ortaya çıktı. İşçiler kendilerini koruyamadılar bile.

Psikolojisi bozulursa... Fabrikanın patronu eski bir film yönetmeni olan Mehmet Tanrısever. İşçilerin hatasını şiddetle cezalandıran Tanrısever, işçi kendisini korumak istediğinde ise yanında bulunan korumalara silah çektiriyor. İşçiler, Tanrısever'in "Psikolojim bozulursa adam bile öldürürüm" dediğini söylüyor. Bu nedenle olsa gerek, patron, işten attığı işçilere 3-5 milyar liralık senet imzalatarak haklarını ödemiyor. Seneti imzalamaya karşı çıkmak ise cesaret işi!

İspiyonculuğa teşvik Bir işçinin hata yaptığını patrona söyleyenler ise karşılığını parayla alıyor. Böyle bir durumda hata yapan işçiyi, çalıştığı bölüme götüren patron işçinin arkadaşları tarafından yuhlanmasını istiyor. Bundan sonra ise tüm bölümün işçilerinin cezalandırılan arkadaşlarına tükürmesini. Hata yapan işçi sayısı iki olduğunda, işçilerin birbirlerine tükürmesini ve tokat atmasını istiyor. İstedikleri de hayata geçiyor. Tanrısever'in "eğlence" saatleri de var. Kimi zaman kendisinin de katıldığı bu "eğlence" zamanlarında, herhangi bir işçi, bölümdeki diğer işçilerin önüne çıkartılarak horoz, keçi gibi hayvanların hareketleri ve seslerini taklit ediyor. Patron Tanrısever, kendi istediği gibi hareket eden işçiyi mutlaka para ile ödüllendiriyor. Bir toplantı esnasında "Biri pencereyi açsın" dediğinde ilk kalkan işçiye 50 Euro verdiği anlatılıyor. Bu ödüllendirmeler ilk önce işçilere cazip gelmiş. Ancak zamanla işçilerin birbirine güveni kalmamış, kimse birbirine sahip çıkmıyor. Patronun bu kadar rahat davranabilmesinin nedeni de bu!

Evrensel'i Takip Et