5 Haziran 2002 21:00
Munzur'a baraj yapılmasın
GÜNÜN YAZILARI
Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı toplantısının 30 yıl önce yapıldığı 5 Haziran günü, Dünya Çevre Günü ilan edildi. Çevre sorunlarının 30 yıldır katlanarak artması nedeniyle, Türkiye'de kitle örgütleri tarafından dün yapılan etkinlikler, kutlamadan daha çok protestolara sahne oldu. Tunceliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, dün saat 12.30'da Taksim'deki dernek binası önünde bir araya geldi.
Buradan Galatasaray Postanesi'ne kadar yürüyüş yapan dernek üyeleri, Munzur Vadisi'ne barajlar yapılmak istenmesini protesto ettiler. "Munzur Vadisi'nin barajlarla boğulmasına izin vermeyeceğiz" yazılı dövizin taşındığı yürüyüşün ardından, Munzur Vadisi'ne baraj yapılmaması için Meclis'e faks çekildi. "Barajlar yok etmesin, Munzurum'a dokunma" başlıklı fakslarda, "İnsanlığın binlerce yıllık emeğinin ürünü olan kültür mirasımıza ve doğal zenginliklerimize, yani geleceğimize sahip çıkmak adına dünyada ve ülkemizde doğamızı yok eden bu projeye karşıyız" denildi. Meclis'e ayrıca konuyla ilgili toplanan imzalar gönderildi.
Munzur ve tanker protestosu Munzur Vadisi ve Çevresini Koruma Kurulu ile Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü de, dün Munzur Vadisi'ne yapımı planlanan barajlar ve Türk Boğazları'ndan petrol tankerlerinin geçişlerine dikkat çekmek amacıyla ortak eylem yaptı. Ortaköy'de toplanan çevreciler adına açıklama yapan Munzur Vadisi ve Çevresini Koruma Kurulu Sözcüsü Hasan Şen, Munzur Vadisi'nin Türkiye'de ilan edilen ilk milli park olduğunu hatırlatarak, "Türkiyeliler, Boğazlar'dan Munzur'a kadar çevre değerlerine sahip çıksınlar. Bugün bu vadi, yapılması planlanan 8 barajla sular altında bırakılıyor" dedi. Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş da, Türk Boğazları'nda yaşanan tehlikelere karşı, kendi güçleriyle etkinlik ve eylemler yaparak, kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını belirtti. Çevrecilere destek veren Gönül Birliği Yeşiller Partisi Genel Başkanı Eşref Yazıcıoğlu ise, doğada her şeyin bir kapasitesi olduğunu belirterek, "Bunun üzerine çıkınca doğa sizden intikamını alır. Tanker geçişleri nedeniyle fevkalade risklerle karşı karşıyayız" diye konuştu. Açıklamaların ardından çevreciler, Ortaköy Meydanı'nda halay çekti. Daha sonra Deniz Polisi'nin gözetiminde teknelerle İstanbul Boğazı'na açılan grup, "Eyvah tanker geliyor" yazılı pankartları açıp, düdük çalarak protestoda bulundu.
Yeni bir Munzur Derneği Öte yandan Tunceli'de Munzur Vadisi'ni korumak amacıyla, Munzur Vadisi'ni ve Doğal Yaşamı Koruma Derneği kuruldu. Derneğin Kurucu Başkanı Av. Özgür Ulaş Kaplan, Türkiye'nin ilk milli parkı olan ve dünyanın en güzel vadileri arasında gösterilen Munzur Vadisi Milli Parkı'nın, doğal halinin korunması amacıyla dernek kurduklarını kaydetti. Kaplan, barajların yapılması halinde, vadinin doğal güzelliğinin yanı sıra yüzlerce bitki türü ve birçok yabani hayvanın da yok olacağını söyledi. Kaplan, Tunceli ile Ovacık İlçesi arasındaki 70 kilometre uzunluğundaki Munzur Vadisi'nde, elektrik enerjisi üretimi amacıyla kurulacak barajlar yerine, rüzgâr enerjisinden faydalanılarak enerji üretimi yapılmasının daha doğru olacağını söyledi. Dev Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün, yaptığı yazılı açıklamada, çevre kirliliğinin nedeninin kâr hırsı ve yağma politikaları olduğunu belirtti. Yargı kararlarının hiçe sayıldığını dile getiren Görgün, "Ulusötesi sermayenin siyanürle altın çıkarmasına olanak tanındığı ülkemizde, emekçilerin insani taleplerini duymazlıktan gelenler, ulusötesi sermayenin istedikleri güvenceleri, hızla yasallaştırmakta ve ulusal hukukun denetimini ortadan kaldırmaktadır" dedi. İHD İstanbul Şubesi'nin yazılı açıklamasında ise, Türkiye'de ve dünyada savaşların getirdiği doğa yıkımlarının etkilerinin devam ettiği belirtildi.
Munzur ve tanker protestosu Munzur Vadisi ve Çevresini Koruma Kurulu ile Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü de, dün Munzur Vadisi'ne yapımı planlanan barajlar ve Türk Boğazları'ndan petrol tankerlerinin geçişlerine dikkat çekmek amacıyla ortak eylem yaptı. Ortaköy'de toplanan çevreciler adına açıklama yapan Munzur Vadisi ve Çevresini Koruma Kurulu Sözcüsü Hasan Şen, Munzur Vadisi'nin Türkiye'de ilan edilen ilk milli park olduğunu hatırlatarak, "Türkiyeliler, Boğazlar'dan Munzur'a kadar çevre değerlerine sahip çıksınlar. Bugün bu vadi, yapılması planlanan 8 barajla sular altında bırakılıyor" dedi. Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş da, Türk Boğazları'nda yaşanan tehlikelere karşı, kendi güçleriyle etkinlik ve eylemler yaparak, kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını belirtti. Çevrecilere destek veren Gönül Birliği Yeşiller Partisi Genel Başkanı Eşref Yazıcıoğlu ise, doğada her şeyin bir kapasitesi olduğunu belirterek, "Bunun üzerine çıkınca doğa sizden intikamını alır. Tanker geçişleri nedeniyle fevkalade risklerle karşı karşıyayız" diye konuştu. Açıklamaların ardından çevreciler, Ortaköy Meydanı'nda halay çekti. Daha sonra Deniz Polisi'nin gözetiminde teknelerle İstanbul Boğazı'na açılan grup, "Eyvah tanker geliyor" yazılı pankartları açıp, düdük çalarak protestoda bulundu.
Yeni bir Munzur Derneği Öte yandan Tunceli'de Munzur Vadisi'ni korumak amacıyla, Munzur Vadisi'ni ve Doğal Yaşamı Koruma Derneği kuruldu. Derneğin Kurucu Başkanı Av. Özgür Ulaş Kaplan, Türkiye'nin ilk milli parkı olan ve dünyanın en güzel vadileri arasında gösterilen Munzur Vadisi Milli Parkı'nın, doğal halinin korunması amacıyla dernek kurduklarını kaydetti. Kaplan, barajların yapılması halinde, vadinin doğal güzelliğinin yanı sıra yüzlerce bitki türü ve birçok yabani hayvanın da yok olacağını söyledi. Kaplan, Tunceli ile Ovacık İlçesi arasındaki 70 kilometre uzunluğundaki Munzur Vadisi'nde, elektrik enerjisi üretimi amacıyla kurulacak barajlar yerine, rüzgâr enerjisinden faydalanılarak enerji üretimi yapılmasının daha doğru olacağını söyledi. Dev Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün, yaptığı yazılı açıklamada, çevre kirliliğinin nedeninin kâr hırsı ve yağma politikaları olduğunu belirtti. Yargı kararlarının hiçe sayıldığını dile getiren Görgün, "Ulusötesi sermayenin siyanürle altın çıkarmasına olanak tanındığı ülkemizde, emekçilerin insani taleplerini duymazlıktan gelenler, ulusötesi sermayenin istedikleri güvenceleri, hızla yasallaştırmakta ve ulusal hukukun denetimini ortadan kaldırmaktadır" dedi. İHD İstanbul Şubesi'nin yazılı açıklamasında ise, Türkiye'de ve dünyada savaşların getirdiği doğa yıkımlarının etkilerinin devam ettiği belirtildi.
Evrensel'i Takip Et