29 Mayıs 2002 21:00

TÜSİAD cephesi ayakta

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Avrupa Birliği üyeliği yolunda zorunlu adımları atmak üzere bir an önce harekete geçilmesini isteyen tam sayfa ilan vermesinin ardından, idam cezası yerine "ağırlaştırılmış müebbet hapis" ve Kürtçe TV yayınına olanak sağlayan yasa tasarısı önerisini açıkladı. "Türk Ceza Kanunu, Cezaların İnfazı Hakkında Kanun, Askeri Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun ve Orman Kanunu'nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", "Türk Ceza Kanunu'nda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" başlıklı önerinin ilk maddesinde, TCK'nın 11. maddesinde yapılacak değişiklikle idam cezası kaldırılırken, yerine yeni bir ceza türü olarak "Ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası getirildi. Böylece Türk ceza hukukundaki ölüm cezası tamamen hukuk alanı dışına çıkarıldı.

İnfazı 30 yıl 2. maddede, TCK'nın 12. maddesi, "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, buna mahkûm olan kişi ölünceye kadar devam eder" şeklinde değiştirilirken, bu cezaya çarptırılanların cezalarının 30 yılını çekmeden şartla salıverme hükümlerinden yararlanamayacakları hükmü getirildi. Yasa tasarısı önerisinin 3. maddesinde, TBMM tarafından ölüm cezalarının yerine getirilmemesine karar verilenlerin çekeceği süreye ilişkin TCK'nın 17. maddesinin 2. fıkrası da, "Birinci fıkra hükmüne göre aynen çektirilecek süre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılanlar için 40 yıl, müebbet hapis cezasına çarptırılanlar için 36 yıl üzerinden hesap edilir" diye düzenlendi.

Kürtçe yayın TÜSİAD'ın, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süheyl Batum tarafından kaleme alınan "Ölüm Cezası/Kültürel Yaşam ve Bireysel Özgürlükler" başlıklı çalışmada yer alan 15 maddelik yasa tasarısı önerisinde, Askeri Ceza Kanunu ve Orman Kanunu'nda yer alan "ölüm cezası" ibaresi de, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" olarak değiştiriliyor. Kanun tasarısı önerisinin 12. maddesinde, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrası, şöyle düzenleniyor: "Radyo ve televizyon yayınları, hukukun üstünlüğüne, Anayasa'nın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe ve genel ahlaka uygun olarak kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılır. Yayınların Türkçe yapılması esastır. Ancak, Türkiye'de geleneksel olarak konuşulan dillerin veya evrensel kültür ve bilim eserlerinin oluşmasında katkısı olan yabancı dillerin öğretilmesi ya da bu dillerde müzik veya haber iletilmesi amacıyla da yayın yapılabilir." Raporun giriş bölümünde, geleneksel olarak Türkiye'de konuşulan dillerin öğrenilmesi hakkının nasıl uygulanabileceği hususunun ise iki boyutlu olarak gerçekleştirilebileceği belirtilerek, "Bu hakkın kullanılabilmesi için gerekli koşulları hazırlama görevi ya devlete verilebilir ya da sadece (özel teşebbüsün kişisel girişimlerine) terkedilebilir" görüşü dile getirildi.

Evrensel'i Takip Et