24 Mayıs 2002 21:00
İZMİR - Beyne vurulan bir darbenin, insanı bitkisel hayata sürükleyebileceği bilinir. Böyle bir yaşama sürüklenen insan, bir bitki gibi bile yaşayamaz. Benzese benzese dalından koparılmış, çürüme sürecine girmiş bir yaprağın yaşamını andırır. Peki, bitkisel insandan geriye ne kalır? Düşünmesi mi, yapmak istediklerini anlatması mı, yaşama ait etki ve tepki göstereceği devingenliği mi? Yoksa, dalından kopmuş bir yaprak gibi yavaş yavaş çürüyen, kurtlanan bir gövde mi?
Çok güçlü olduğu düşünülen toplumlar da bazen yediği darbeler sonunda, bitkisel yaşam sınırında gelgitler yaşar. ABD'nin "güç" sembolleri "İkiz Kuleler" ve "Pentagon"a 11 Eylül 2001'de yapılan saldırılar, dünyayı ve Amerikalıları "şoke" ederken; bu kulelerden dünyaya ihraç edilen politikalardan hiç bahsedilmiyordu. ABD'den Muş Ovası'na dikilecek pamuk, Trakya'ya ekilecek şeker pancarı, Ege'deki tütün üreticisinin yaşamsal hakları belirleniyordu bu Kuleleler'den...
Amerikalı ressam Golup, Boston Sergisi'nden sonra şu açıklamayı yapmıştı: "Dehşete göz yuman toplumumuzun yüzüne saldırgan bir geri tepki vardır resimlerimde... Bir yerlerde sözü edildiği gibi bunlar yokmuşcasına davranamayacaksınız. Bunlardan kaçamayacaksınız..." Ressam Golup, bu sözleriyle Amerikan toplumunun içinde bulunduğu, yaşadığı "terör"ü kısaca anlatıyordu. İlk "vahşet" resimlerini Vietnam Savaşı'nda Amerikalı askerlerin gerçekleştirdiği işkence sahnelerinden oluşturan Golup'un, Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nde 1986 yılında açtığı sergi, geniş kitlelelerin ilgisini ve tepkisini çekmişti.
İzleyiciler, "Biz bu vahşetin içinde mi yaşıyoruz?" sorusuyla karşı karşıya kalıyordu bu sergide. Golup'un, haberci gözüyle tuvale aktardığı işkence ve vahşet görüntüleri, ABD'nin içinde bulunduğu gerçeğin ta kendisini oluşturuyordu.
Fotoğraf bir sanat dalıdır. Sanatı sanat, sanatçıyı sanatçı yapan en önemli unsur "özgür" olması değil mi? Amerikalı fotoğrafçı Joel Meyerowitz'e Başkan Bush tarafından havale edilen, saldırılar sonrası görüntüleme işi, şimdi sergi olarak üç kopya dünyayı dolaşıyor. Sergi davetiyesinde özellikle belirtilen, fotoğrafları çekme işi sadece "Meyerowitz'e verilmiştir" hatırlatması, işin "ısmarlama" olduğunu ortaya koyan en net belge oluyor sergi için. Binlerce kare arasından ısmarlanan formatta olan 27 tane fotoğraf İzmir Türk-Amerikan Derneği Sergi Salonu'nda sergileniyor.
Pentagon "seçimli" fotoğrafların ortak noktası, izleyicide "acıma" duygusunu önplana çıkarmak ve uygulanacak olan ABD politikalarına meşru zemin hazırlamaktan öteye geçmiyor.
Evrensel'i Takip Et