22 Mayıs 2002 21:00
Habere 'magazinsel' bakış!
İzmir Kahramanlar İlköğretim Okulu'nda çocukları olan veliler, okul müdüresi tarafından çocuklarına ve kendilerine hakaret edildiği, kayıt parası veremedikleri için çocuklarının kayıtlarının yapılmadığı, okul müdüresinin öğretmenlerle birtakım uygunsuz ilişkilerde olduğu gibi iddialarla eylem yaptılar. Hemen hemen tüm gazete ve televizyonların yoğun ilgi gösterdiği olayda, okul müdüresi Raziye Çobanoğlu'nun daha önce Reha Muhtar'a konu olan geçmişi ve okulda bir öğretmenle yaşadığı iddia edilen ilişkiler öne çıkarıldı.
Haberi izleyen gazeteci ve televizyoncuların sorularıyla üzerinde durdukları, kare kare görüntüledikleri, en ince ayrıntılarına kadar araştırdıkları yönlerin bilinmesi, haberin "magazinsel bir tad"la verileceği yönünde en büyük ipuçlarını veriyordu. Nitekim bu konuda da beklenen oldu. Öğrenci velilerinin yaşadıkları olumsuzluk, asıl vurgulamak istedikleri, yerel basın da dahil olmak üzere tüm medya tarafından es geçildi ve Reha Muhtar'ın "televole ekolü", haberin veriliş tarzında etkili oldu.
'Reha Muhtar kurbanı' Hakkında yenilir yutulur cinsten olmayan iddialar bulunan okul müdüresi Raziye Çobanoğlu, daha önce görev yaptığı Sevgi Gülmez İlköğretim Okulu'ndan yaklaşık iki sene önce Reha Muhtar'a konu olduktan sonra şimdiki Kahramanlar İlköğretim Okulu'na atanıyor. "Ben buraya atandıktan sonra, ben gelmeden ünüm geldi; Medyatik Raziye, diye. Buraya geldikten sonra da, başta mahalle muhtarı bazı öğretmenler ve veliler benim okuldan gitmem için her şeyi yaptılar. Son yapılan şey de bu komplonun bir parçası" diyor müdüre. Kendisi hakkında ortaya atılan her şeyi reddediyor. Müdüre hakkında şikayetlerini belirtmek için İzmir'deki bütün gazete ve televizyonları çağırarak eylem yapan veliler ise, müdürenin okulda öğretmeniyle yaşadığını iddia ettikleri çarpık ilişkiler bir yana bırakılırsa, kendilerine hakaret edildiğini, çocuklarının horlandığını, tehdit edildiğini ileri sürüyorlar. Velilerden birisinin "Kayıt parası için istenen 25 milyonun 10 milyonunu veremediğimiz için çocuğumun okuldan ilişiği kesildi. Şu anda okumuyor" yönündeki sözleri her ne hikmetse medya tarafından çok da üzerinde durulmaya değer bulunmadı.
Asıl haber... Derya Temel adlı veli, çocuğu Mustafa Temel'i kayıt ederlerken kendilerinden istenen 25 milyonun 10 milyonunu vermedikleri için 25 gün sonra çocuklarının okulla ilişkisinin kesildiğini aktarıyor. Derya Temel; "Müdüre hanım çocukla kaç kez haber gönderdi; '10 milyonu göndersinler yoksa çocuğun kaydını sileriz' diye. Biz parayı veremeyince çocuğun kaydını sildiler. Benim 8. ve 6. sınıflarda okuyan iki çocuğum daha var. Onlardan da her sene sonunda karne parası istiyorlar. Biz Roman asıllıyız. Kılık kıyafetimize bakıp bizi okuldan kovuyorlar." diye konuşuyor. Derya Temel'in 8. sınıfta okuyan kızı Sevim Temel de, "Karne parası istediklerinde verecek paramız yok diyoruz, bizimle 'Siz bulursunuz, bulursunuz' diye dalga geçiyorlar." diyor.
Milli Eğitim'e şikayet Velilerden Selma Zorlu, ise oğlu Kazım Zorlu'nun müdüre tarafından "Seni jiletle keserim" şeklinde tehdit edildiğini söyleyerek, "Bizim çocuklarımızın geleceği önemli. Okulda her türlü baskı ve tehdit var. Biz çocuklarımızı sokakta bulmadık" diye tepki gösteriyor. Çocuğunun 5 dakika geç kaldığı gerekçesiyle okula alınmadığını ileri süren velilerden Ayfer Yiğitler ise "Ben çalışıyorum. Çocuğumu okula geç kaldığı gerekçesiyle almıyorlar. Çocuk akşama kadar sokaklarda dolaşıyor" diyor. Emekli olduktan sonra sözleşmeli olarak Kahramanlar İlköğretim Okulu'nda çalışmaya devam eden Selahattin Karaz da müdürenin öğrencilere ve öğretmenlere yaptığı baskıya karşı çıkması nedeniyle kendisi hakkında Milli Eğitim'e şikayetler gittiğini, en son olarak da polis tarafından ders verirken sınıfından çıkarıldığını anlatıyor. "Koridorda sigara içiyor diye bir gerekçeyle yapıldı bunlar" diyor Selahattin hoca.
'Onlar Roman zaten!..' Kahramanlar İlköğretim Okulu'ndaki iddialar böylece sürüp gidiyor. Müdüre iddiaların hepsini reddedip, komplo ile karşı karşıya olduğunu, başına gelen her şeyin Reha Muhtar yüzünden olduğunu ve haberden sonra bu biçime büründürüldüğünü iddia ediyor. Çobanoğlu kayıt parası için okuldan öğrencinin kaydını sildiği iddialarını "Onlar zaten Roman vatandaşlar. Çocuğun yaşı küçüktü. Sorun çıkarmasınlar diye çocuğun 20 gün okula gelmesine izin verdim" diye ilginç bir biçimde savunuyor. Kahramanlar İlköğretim Okulu'nda çocuğu olan veliler dertlerini anlatmak için çağırdıkları medyanın okul müdüresinin "aşk hayatını" öne çıkarması karşısında şaşırıp kalırlarken, holding basını ise içinde gizli aşk, komplo, tehdit ve Reha Muhtar gibi "mühim" unsurlar bulunan haberi gazete ve televizyonlarına yetiştirmek telaşıyla olay yerinden uzaklaşıyordu...
'Reha Muhtar kurbanı' Hakkında yenilir yutulur cinsten olmayan iddialar bulunan okul müdüresi Raziye Çobanoğlu, daha önce görev yaptığı Sevgi Gülmez İlköğretim Okulu'ndan yaklaşık iki sene önce Reha Muhtar'a konu olduktan sonra şimdiki Kahramanlar İlköğretim Okulu'na atanıyor. "Ben buraya atandıktan sonra, ben gelmeden ünüm geldi; Medyatik Raziye, diye. Buraya geldikten sonra da, başta mahalle muhtarı bazı öğretmenler ve veliler benim okuldan gitmem için her şeyi yaptılar. Son yapılan şey de bu komplonun bir parçası" diyor müdüre. Kendisi hakkında ortaya atılan her şeyi reddediyor. Müdüre hakkında şikayetlerini belirtmek için İzmir'deki bütün gazete ve televizyonları çağırarak eylem yapan veliler ise, müdürenin okulda öğretmeniyle yaşadığını iddia ettikleri çarpık ilişkiler bir yana bırakılırsa, kendilerine hakaret edildiğini, çocuklarının horlandığını, tehdit edildiğini ileri sürüyorlar. Velilerden birisinin "Kayıt parası için istenen 25 milyonun 10 milyonunu veremediğimiz için çocuğumun okuldan ilişiği kesildi. Şu anda okumuyor" yönündeki sözleri her ne hikmetse medya tarafından çok da üzerinde durulmaya değer bulunmadı.
Asıl haber... Derya Temel adlı veli, çocuğu Mustafa Temel'i kayıt ederlerken kendilerinden istenen 25 milyonun 10 milyonunu vermedikleri için 25 gün sonra çocuklarının okulla ilişkisinin kesildiğini aktarıyor. Derya Temel; "Müdüre hanım çocukla kaç kez haber gönderdi; '10 milyonu göndersinler yoksa çocuğun kaydını sileriz' diye. Biz parayı veremeyince çocuğun kaydını sildiler. Benim 8. ve 6. sınıflarda okuyan iki çocuğum daha var. Onlardan da her sene sonunda karne parası istiyorlar. Biz Roman asıllıyız. Kılık kıyafetimize bakıp bizi okuldan kovuyorlar." diye konuşuyor. Derya Temel'in 8. sınıfta okuyan kızı Sevim Temel de, "Karne parası istediklerinde verecek paramız yok diyoruz, bizimle 'Siz bulursunuz, bulursunuz' diye dalga geçiyorlar." diyor.
Milli Eğitim'e şikayet Velilerden Selma Zorlu, ise oğlu Kazım Zorlu'nun müdüre tarafından "Seni jiletle keserim" şeklinde tehdit edildiğini söyleyerek, "Bizim çocuklarımızın geleceği önemli. Okulda her türlü baskı ve tehdit var. Biz çocuklarımızı sokakta bulmadık" diye tepki gösteriyor. Çocuğunun 5 dakika geç kaldığı gerekçesiyle okula alınmadığını ileri süren velilerden Ayfer Yiğitler ise "Ben çalışıyorum. Çocuğumu okula geç kaldığı gerekçesiyle almıyorlar. Çocuk akşama kadar sokaklarda dolaşıyor" diyor. Emekli olduktan sonra sözleşmeli olarak Kahramanlar İlköğretim Okulu'nda çalışmaya devam eden Selahattin Karaz da müdürenin öğrencilere ve öğretmenlere yaptığı baskıya karşı çıkması nedeniyle kendisi hakkında Milli Eğitim'e şikayetler gittiğini, en son olarak da polis tarafından ders verirken sınıfından çıkarıldığını anlatıyor. "Koridorda sigara içiyor diye bir gerekçeyle yapıldı bunlar" diyor Selahattin hoca.
'Onlar Roman zaten!..' Kahramanlar İlköğretim Okulu'ndaki iddialar böylece sürüp gidiyor. Müdüre iddiaların hepsini reddedip, komplo ile karşı karşıya olduğunu, başına gelen her şeyin Reha Muhtar yüzünden olduğunu ve haberden sonra bu biçime büründürüldüğünü iddia ediyor. Çobanoğlu kayıt parası için okuldan öğrencinin kaydını sildiği iddialarını "Onlar zaten Roman vatandaşlar. Çocuğun yaşı küçüktü. Sorun çıkarmasınlar diye çocuğun 20 gün okula gelmesine izin verdim" diye ilginç bir biçimde savunuyor. Kahramanlar İlköğretim Okulu'nda çocuğu olan veliler dertlerini anlatmak için çağırdıkları medyanın okul müdüresinin "aşk hayatını" öne çıkarması karşısında şaşırıp kalırlarken, holding basını ise içinde gizli aşk, komplo, tehdit ve Reha Muhtar gibi "mühim" unsurlar bulunan haberi gazete ve televizyonlarına yetiştirmek telaşıyla olay yerinden uzaklaşıyordu...
Evrensel'i Takip Et