Sinemanın kalbi Eskişehir'de atıyor

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nin düzenlediği Uluslararası Eskişehir Sinema dün başladı. 28 Mayıs'a kadar sürecek olan sinema günleri 4. Kez Eskişehirli sinemaseverlerle buluşuyor. Bu yılki programda, filmler Dünya Sinemasının Genç Yıldızları, Bir Ülke-Bir Sinema: İngiliz Özgür Sineması, Sinema Tarihinin Unutulmazları, Dünya Festivallerinden, Türk Sinemasında Bir Usta: Ömer Kavur, Türk Sineması 2000-2001 başlıkları altında gösterilecek.

Sinemada sansür Etkinlikte, Behiç Ak'ın "Türk Sinemasında Sansür: Siyah Perde" adlı belgeseli gösterilecek ve Behiç Ak ile Handan İpekçi'nin konuk olarak katılacağı Sinema ve Sansür konulu bir söyleşi yapılacak. Etkinlikte ayrıca Muzaffer Hiçdurmaz'ın "Türk Sinemasında Siyah Beyazın Serüveni" adlı fotoğraf sergisi de izlenebilecek. Sinema günleri süresince film gösterimlerinin ardından yönetmen ve oyuncularla söyleşiler de yapılacak.

'İhtiyacımız var' Uluslararası Eskişehir Sinema Günleri Koordinatörü Prof. Dr. Gülseren Güçhan; "Yola çıkarken amacımız büyük kentlerde yapılan film festivallerine öykünmek değildi. Sinema günlerine ihtiyacımız olduğunu düşünüyor, sinemanın şenlik havasını, öğrencilerimizle, kentlilerle bir arada yaşamak istiyorduk. Şimdi geriye dönüp baktığımızda başlangıçtaki hayalimizin gerçekleştiğini, yanılmadığımızı görebiliyoruz" dedi. Sinema Günlerinin hayata geçirilmesi aşamasında finansman sorunu yaşandığına da değinen Prof. Dr. Güçhan, zaman, ekipman ve finansmanın bu tarz bir organizasyonun en önemli parçaları olduğunu ve bu işe zaman ayıran insanların da gönüllü öğretim görevlilerinden oluşturduğunu belirtti, Güçhan, finansmanın üniversite kaynaklarından sağlandığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Sinema Günlerinin yaşama geçirilmesinde Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nün bize olan inancı, sanatsal her çalışmaya destek olma anlamındaki kararlılığı çok önemliydi. Çünkü başlangıçta böyle bir projeden ne çıkacağı tahmin edilemezdi. Bugüne değin ulaştığı kitle, aldığı olumlu yansımalar Sinema Günlerinin gerekliliğine olan inancımızı artırıyor. Ancak Anadolu Üniversitesi'nin bu maddi desteği yerel sponsorlar tarafından da desteklenmeli. Çünkü büyük oranda paraya dayanan ve pahalı bir iş. Kaldı ki seyirci profili sadece öğrencilerden oluşmuyor. Kentten insanların da sinema günlerine yoğun ilgisi var. Bu nedenle bu etkinlik kent halkı adına da desteklenmelidir."

Dünyadan örnekler Uluslararası Eskişehir Sinema Günleri'nin önemli bölümlerinden biri olan Dünya Sinemasının Genç Yıldızları bölümünde Arjantin, Güney Kore, Belçika ve Yunanistan'dan filmler yer alıyor. Bu bölümdeki filmlerden biri de yönetmenliğini Lakis Papastathis'in yaptığı Türkiye-Yunanistan-Bulgaristan ortak yapımı olan ve 2001 Selanik Film Festivali'nin ulusal yarışmasında en iyi filmde dahil olmak üzere beş dalda ödül kazanan "Hayatının Tek Yolculuğu". Fimin yönetmeni olan Papastathis Sinema Günlerinin önemli konuklarından biri olacak. Bir ülke Bir Sinema bölümünde, İngiliz Özgür Sineması örnekleri ile İngiltere var. 1950'li yıllarda ortaya çıkan ve bugünkü bağımsız sinemacıların ilk örnekleri diyebileceğimiz bu akımın üç ünlü yönetmeni, Lindsay Anderson "If", Karel Reisz "Momma Don't Allow" ve Tony Richardson "The Lonelıness Of Long Distences Runner" adlı filmleri ile programda yer alıyor.

Sinemanın unutulmazları Uluslararası Eskişehir Sinema Günlerine "Sinema Tarihinin Unutulmazları" adlı yeni bir bölüm de eklendi. Dünya sinemasından ustaların başyapıt kabul edilen filmlerini izleme olanağı bulabilmek sinemaseverler için gerçek şölen olacak. Bu bölümde sinemaseverler Marval Carne'nin "Gün Ağırıyor", M. Antonioni'nin "Batan Güneş", Fellini'nin "Sonsuz Sokaklar" adlı filmleri bir kez daha izleme olanağı bulacaklar. Dünya Festivallerinden bölümü, festivalleri dolaşan çoğu ödüller kazanmış filmlerden bir seçki sunuyor. Bunlardan biri Juan Carlos Tabio'nun Küba yapımı "Otobüs Durağı" adlı filmi. Bu filmler seyirciye sinemadaki gelişmeleri izlemek açısından iyi bir fırsat sunuyor.

Bir usta: Ömer Kavur Türk sinemasında Bir Usta Bölümü Ömer Kavur filmlerine ayrıldı. Ömer Kavur'un ilk filmi olan "Yatık Emine", "Yusuf İle Kenan", "Kırık Bir Aşk Hikâyesi" ve yönetmenin başyapıtları olarak değerlendirilen "Anayurt Oteli" ve "Gizli Yüz", kendine özgü biçimi olan bu önemli yönetmenin filmlerini tekrar seyredebilme olanağı sunuyor. Türk Sineması 2000-2001, Türk sinemasının son dönemde öne çıkmış nitelikli örneklerinden oluşturuluyor. Zeki Demirkubuz'un "İtiraf" ve "Yazgısı"sı, Serdar Akar'ın "Maruf"u, Barış Pirhasan'ın "O da Beni Seviyor"u, Semih Kapanoğlu'nun "Herkes Kendi Evinde"si sinemaseverlerin izleyebilecekleri filmlerinden birkaçı.