15 Mayıs 2002 22:00
Egemenlik kayıtsız şartsız
medya tekellerinin
GÜNÜN YAZILARI
Hükümet Meclis'i bir kez daha sabahlattı. Ne her gün yeni birinin kepengini kapattığı esnafın sorunları, ne artık üretemez duruma getirilen çiftçi için ne de açlık ve yoksulluğa mahkum edilmiş diğer kesimler içindi bu sabahlama. Hükümet, Aydın Doğan'a diyet borcunu ödemek için sabahlarken, aynen çıkarılan RTÜK Yasası ile "Egemenlik kayıtsız şartsız" Aydın Doğan'a teslim edildi.
RTÜK Tasarısı'nın kalan 10 maddesi için Meclis 16.30'dan sabah 05.00'e kadar çalıştırıldı. ANAP'lı Meclis Başkanvekili Yüksel Yalova'nın yönettiği Genel Kurul'da, SP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu'nun "tarafsız olmayacağı" için Yalova'nın yönetmesine karşı çıkarak, usul tartışması açma istemi, Yalova tarafından kabul edilmedi. Bu şekilde tartışmalı başlayan RTÜK görüşmesi sonuçlana kadar aynı şekilde tartışmalara sahne oldu.
"Hükümetin kimin ve neyin baskısı altında olduğunu, tehdit mi edildiğini" soran Bekaroğlu'nun RTÜK Yasası'sıyla hükümetin diyet borcunu ödediğini ve Meclis'in hızla bir itibar erozyonu yaşadığını belirtmesi MHP'lilerin sataşmalarına yol açtı. Bekaroğlu, Meclis'in hiçbir dönem birtakım güç çevrelerinin baskısı altında kalmadığını söyleyince, iktidar partisi sıralarından sataşmalar oldu. Bunun üzerine Bekaroğlu "yüreğiniz yetiyorsa gelir burada konuşur, tavrınızı savunursunuz" dedi. MHP'li Nidai Seven ise cevap vererek vatana ihanet etmediğini öne sürüp, Bekaroğlu'nu ihanetle suçladı. Bunun üzerine sert tartışmalar çıkarken, MHP'li Vahit Kayırıcı ve diğer MHP'liler SP'lilerin sıralarına hücum etti. Kargaşa ve tartışmanın yumruklaşmaya dönüşmesi ise diğer milletvekillerinin araya girmesiyle engellendi. Benzer sert tartışmalar, sözlü sataşmalar görüşmelerin tümüne egemen oldu.
Engelleme çabaları Muhalefetin engelleme çabası, her önerge ve madde oylamasında yoklama istemesi Meclis Başkanvekili Yalova'yı kızdırdı. Bir dakika önce yoklama yaptığı gerekçesiyle ikinci bir yoklama isteminin gereğini yapmayan Yalova'yı, sıra kapaklarına vurarak protesto eden SP'lilerin eyleminin uzun sürmesi ve salonda doğan gürültü, ancak verilen ara ile önlenebildi. SP'li Veysel Candan DSP'lilere, "solcu şövalyeler" benzetmesi yaparak, kurşun asker olmamalarını istedi. MHP'lilere yönelik sert eleştiriler de yönelten muhalefet, sık sık hükümeti diyet borcu ödemekle, baskı altında kalmakla, Meclis iradesini zaafa uğratmakla suçladı. Tasarının Anayasa'ya aykırı olduğu eleştirileri de yöneltilen görüşmelerde, Turgut Özal'ın "Anayasa'yı bir defa delmekle bir şey olmaz" sözünü hatırlatarak, bu hükümetin Anayasa'yı defalarca deldiği belirtildi. Meclis'in hakimiyeti kendi eliyle medya patronlarına teslim ettiğinin altı çizilen görüşmelerde, "Hakimiyetin artık kayıtsız şartsız medya patronlarının" olduğu ifade edildi. Hükümetin hileli yasama yöntemini gelenek haline getirdiğine, Meclis'in noter işlevi gördüğüne yönelik eleştirileri dile getiren muhalefet milletvekilleri, yapılanları "fütursuzluk" olarak nitelendirdiler.
Üçlü işbaşında Bir önceki görüşmede, çoğunluğu sağlayamayan iktidar partisi liderleri bu kez işi sağlama aldılar. Başbakan Yardımcıları Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan ve Devlet Bahçeli gruplarının başından ayrılmayıp, yasa çıkana kadar sabahladılar. Özkan'ın sık sık grubunu uyarması dikkat çekerken, Yılmaz'ın keyifli hali gözden kaçmadı. Devlet Bahçeli'nin de grubuyla birlikte hazır bulunması muhalefet tarafından eleştirilerek, MHP'nin yine yerel medyaya işinin düşeceği, medya patronlarının MHP'yi dikkate almayacağı ifade edildi. Bakan olmadan önce sert eleştiriler yönelttiği RTÜK Yasa Tasarısı'nı, bakanlık koltuğunu koruyabilmek için savunmak zorunda kalan Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, çıkan her konuşmacının kendisinin sözlerini hatırlatması karşısında zor anlar yaşamakla birlikte sessiz kalmayı tercih etti. Hatta daha da ileri giden Karakoyunlu, muhalefetin söz hakkını kesmek için, katılmadıkları ve karşı oy kullandıkları önergelere "katıldıkları"nı belirterek hileye başvurdu.
Veto hakkı Meslek örgütlerinin, kamuoyunun, büyük toplum kesimlerinin karşı çıkmasına rağmen, kabul edilen RTÜK Yasası'nın ikinci kez tümüyle görüşülmemesindan dolayı Cumhurbaşkanının veto hakkı doğduğu da belirtiliyor. Veto edilmemesi halinde ise muhalefet, "yürütmenin durdurulması" ve "iptali" istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açacak.
Engelleme çabaları Muhalefetin engelleme çabası, her önerge ve madde oylamasında yoklama istemesi Meclis Başkanvekili Yalova'yı kızdırdı. Bir dakika önce yoklama yaptığı gerekçesiyle ikinci bir yoklama isteminin gereğini yapmayan Yalova'yı, sıra kapaklarına vurarak protesto eden SP'lilerin eyleminin uzun sürmesi ve salonda doğan gürültü, ancak verilen ara ile önlenebildi. SP'li Veysel Candan DSP'lilere, "solcu şövalyeler" benzetmesi yaparak, kurşun asker olmamalarını istedi. MHP'lilere yönelik sert eleştiriler de yönelten muhalefet, sık sık hükümeti diyet borcu ödemekle, baskı altında kalmakla, Meclis iradesini zaafa uğratmakla suçladı. Tasarının Anayasa'ya aykırı olduğu eleştirileri de yöneltilen görüşmelerde, Turgut Özal'ın "Anayasa'yı bir defa delmekle bir şey olmaz" sözünü hatırlatarak, bu hükümetin Anayasa'yı defalarca deldiği belirtildi. Meclis'in hakimiyeti kendi eliyle medya patronlarına teslim ettiğinin altı çizilen görüşmelerde, "Hakimiyetin artık kayıtsız şartsız medya patronlarının" olduğu ifade edildi. Hükümetin hileli yasama yöntemini gelenek haline getirdiğine, Meclis'in noter işlevi gördüğüne yönelik eleştirileri dile getiren muhalefet milletvekilleri, yapılanları "fütursuzluk" olarak nitelendirdiler.
Üçlü işbaşında Bir önceki görüşmede, çoğunluğu sağlayamayan iktidar partisi liderleri bu kez işi sağlama aldılar. Başbakan Yardımcıları Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan ve Devlet Bahçeli gruplarının başından ayrılmayıp, yasa çıkana kadar sabahladılar. Özkan'ın sık sık grubunu uyarması dikkat çekerken, Yılmaz'ın keyifli hali gözden kaçmadı. Devlet Bahçeli'nin de grubuyla birlikte hazır bulunması muhalefet tarafından eleştirilerek, MHP'nin yine yerel medyaya işinin düşeceği, medya patronlarının MHP'yi dikkate almayacağı ifade edildi. Bakan olmadan önce sert eleştiriler yönelttiği RTÜK Yasa Tasarısı'nı, bakanlık koltuğunu koruyabilmek için savunmak zorunda kalan Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, çıkan her konuşmacının kendisinin sözlerini hatırlatması karşısında zor anlar yaşamakla birlikte sessiz kalmayı tercih etti. Hatta daha da ileri giden Karakoyunlu, muhalefetin söz hakkını kesmek için, katılmadıkları ve karşı oy kullandıkları önergelere "katıldıkları"nı belirterek hileye başvurdu.
Veto hakkı Meslek örgütlerinin, kamuoyunun, büyük toplum kesimlerinin karşı çıkmasına rağmen, kabul edilen RTÜK Yasası'nın ikinci kez tümüyle görüşülmemesindan dolayı Cumhurbaşkanının veto hakkı doğduğu da belirtiliyor. Veto edilmemesi halinde ise muhalefet, "yürütmenin durdurulması" ve "iptali" istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açacak.
Evrensel'i Takip Et