İHD'den 'ölüm orucunu bitirin' çağrısı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, F tipi cezaevlerindeki tecride karşı 17 aydır sürdürülen ölüm oruçlarındaki kayıpların engellenemediğini belirterek, "Demokratik kamuoyuna inisiyatif tanımak ve koşulların değişmesi konusunda farklı demokratik girişimlerin önünü açmak için, eylemlerin sonlandırılmasının doğru olacağına inanıyoruz" dedi. Öndül dünkü açıklamasında, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile bir görüşme yaptıklarını belirterek, Bakan'ın, ölüm orucundaki 55 kişiden 15'inin durumunun ağır olduğunu, eylemler sona erdiğinde uluslararası cezaevi sempozyumu düzenleyeceklerini ve bu sempozyumun sonuçlarını değerlendireceklerini açıkladığını kaydetti. Öndül, bir buçuk yıldır yaşanan sürecin bilançosunun 91 ölü olduğuna dikkat çekerek, İHD'nin ve demokratik kamuoyunun çabalarının bu kayıpları durdurmaya yetmediğini ifade etti. Öndül, "İHD olarak, sorunları ele alış tarzında değişikliğe gitmenin gerekliliğine inanıyoruz. Bu açıdan, tecrit sorununu merkezine alan bir yaklaşım gereklidir. Seçenekler birden fazladır. Bu bağlamda seçenekler üzerinde konuşmak, tartışmak ve çözümler üretmek mümkündür. İşte bu nokta, diyaloğun önemini ortaya çıkarmaktadır" dedi. İHD'nin cezaevlerine ilgisinin geçici ve dönemsel olmadığının altını çizen Öndül, demokratik kamuoyuna inisiyatif tanımak ve farklı demokratik girişimlerin önünü açmak için eylemlerin sonlandırılmasının doğru olacağına inandıklarını ifade etti. Öndül, ölüm oruçlarının bitirilmesinin konferansın fikri de dahil olmak üzere yeni bir sürecin başlatılması, uzman kuruluşlar, insan hakları örgütleri ve tek tek bireylerin katılımı ile yeni olanakların ortaya çıkmasını sağlayacağını ifade etti. Öndül, "Ölüm oruçlarının sonlandırılması, demokratik kamuoyunun ilgisini azaltmayacak, tersine hızla sorunların üzerine gidilmesinin önünü açacaktır" diyerek, Bakan Türk'ün "tutuklu ve hükümlüleri tecrit koşularında tutma amacını taşımadıklarını" söylediğini aktardı.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


SSK'da iki yıl sonraya randevu Adapazarı'nda, dişlerini yaptırmak için SSK Hastanesi'ne giden 63 yaşındaki emekliye, 15 Mart 2004 tarihine randevu verildi. Ağzında yalnızca 3 diş kalan ve protez diş yaptırmak isteyen işçi emeklisi Rasim Coşkun, hastanede yapılan muayenesi sonrasında verilen randevu kağıdındaki 15.03.2004 tarihini okuyunca gözlerine inanamadığını söyledi. Çoşkun, verilen randevu tarihinin doğru olduğunu öğrenince, şaşkınlık içerisinde hastaneden ayrıldığını söyledi. Coşkun, "7 yıl önce emekli oldum, ağzımda diş kalmadığı için hastaneye gittim, ama 22 ay sonraya gün verildi, belki ömrüm buna vefa etmez" dedi. Lokmaları çiğneyemeden yuttuğu için midesinde de rahatsızlık başladığını, bu nedenle sadece sulu gıdalar aldığını ifade eden Coşkun, "Dişlerimi yaptırıp, normal bir şekilde beslenmek istiyorum. Fakat bu uzun süre mümkün olmayacak gibi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan olaya el koymalı, bu rezalete dur demelidir" dedi. Öte yandan SSK Adapazarı Hastanesi Başhekimi Dr. İrfan Öztürk ise olayın doğru olduğunu, imkansızlıklardan kaynaklandığını söyledi. Hastanede 7 diş hekiminin bulunduğunu, hasta sayısının ise çok fazla olduğunu belirten Öztürk, hastaya 22 ay sonrasına gün verilmesini 'ayıp' olarak değerlendirdi.