Hükümet hizmette kusur etti!

Aydın Doğan ve önde gelen birkaç medya patronuna diyet borcunu ödemek isteyen hükümet tüm çabalarına rağmen RTÜK Yasa Tasarısı'nı henüz yasalaştıramadı. Medya patronlarının borsada serbestçe oynamaları, kamu ihalelerine girebilmeleri, sınırsız radyo ve televizyon sahibi olmalarının önünü açan, yerel ve bölgesel medyanın ise sesini kısmayı amaçlayan RTÜK Yasa Tasarısı'nın görüşülmesi protestolara, kavgalara, küfürleşmelere yol açtı. Hükümetin çıkarmak için çırpındığı tasarı, tüm çabalara rağmen, 03.00'te yapılan yoklamada çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle önümüzdeki haftaya kaldı. RTÜK'ün 1 Mayıs günü görüşülmesi sırasında, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın, Meclis Başkanvekili Murat Sökmenoğlu'na müdahale etmesi ertesi güne de yansıdı. Müdahale sırasında Meclis'i tatil eden Sökmenoğlu, ertesi gün ise birleşimi yönetmekten çekildi. Kulislerde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sökmenoğlu, Özkan'ı suçladı. Sökmenoğlu, morali bozuk olduğu için kürsüye çıkmadığını söyledi.

DSP tam kadro İsmail Aydınlı'nın İzmir'deki cenaze törenine rağmen DSP katılımda fire vermedi. DSP'nin gölge başkanı Özkan milletvekillerine sıkı talimat vererek, "mutlaka bulunacaksınız" dedi. Aydınlı'nın cenazesi için sadece İzmir'li milletvekillerine izin veren Özkan, gece yarılarına kadar salondan ayrılmayarak da medya patronlarına bağlılığını ispatladı. Özkan salonda Mesut Yılmaz ve diğer bakanlarla sık sık kulis faaliyetleri de yürüttü. Başbakan Ecevit de akşam saatlerine kadar salondan ayrılmadı.

Usul tartışması Tasarının, Anayasa Komisyonu'nda bütünüyle görüşülmesi gerektiği, oysa sadece veto edilen 18 maddesinin görüşüldüğünü belirten muhalefet usul tartışması açtı. Bu arada RTÜK'ün Cumhurbaşkanı tarafından aslında bütününün veto edildiği, 18 maddeyi göstermesinin diğerlerini onayladığı anlamına gelmediği ifade edilmesine ve Anayasa Komisyonu'nda bütününün görüşülmesi önerisine rağmen tasarının görüşülmesine başlandı. AKP'li Abdullah Gül tasarının medyada tekelleşmeyi, kartelleşmeyi getireceği, yerel medyayı yok edeceği tehlikelerine işaret etti. SP'li Mehmet Bekaroğlu ise üç iktidar ortağına, "siz, demokrat değilsiniz" dedi. Seçimle gelmenin demokratlık anlamına gelmeyeceğini, tarihin seçimle gelmiş diktatörler tanıdığını belirten Bekaroğlu, Hitler ve Mussolini benzetmesi yaptı. Tasarının siyasi ötanazi olduğunu belirten Bekaroğlu, içeriği açısından aynı zamanda takrir-i sükun'u anımsatan tasarının çekilmesini istedi.

Gürkan'dan uyarı DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan da hem geneli, hem de önergeler üzerinde söz alarak, tasarıyla siyasetin köleleştirildiğine işaret etti. 26 yılını gazeteciliğe vermiş biri olarak konuştuğunu belirten Gürkan, "Tasarı, büyük medya sermayesini ülke yönetiminde egemen kılmayı amaçlıyor. Meclis'in de hükümetin de üzerinde tepeden bakan, bir büyük birader yaratmayı kendi ellerimizle gerçekleştirmeye soyunmuş gibi görünüyoruz" dedi. Gürkan, medyanın bankacılık yapmaması, kamu ihalelerine girmemesi ve borsada oynamaması gerektiğini vurguladı. Tasarının veto edilen 18 maddesinden 8'inin görüşülmesi saat 03.00'e kadar sürdü. Tartışmalı bir ortamda devam eden görüşmeler, saat 03.15'te çoğunluğun sağlanamaması üzerine 7 Mayıs Salı gününe ertelendi.