25 Nisan 2002 21:00
Terörist ortakların balayı
GÜNÜN YAZILARI
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, yüzlerce Filistinlinin öldürüldüğü Cenin mülteci kampında "katliam olmadığını" söyledi.
Powell, önceki gün yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin kampta katliam gerçekleştirdiğine dair "hiçbir kanıt görmediğini" açıkladı. ABD'li bakan, Ortadoğu'da bulunduğu süre içinde Cenin'e gitme çağrılarını ısrarla reddetmiş ve yapılanları görmemeyi tercih etmişti.
Powell, Senato'nun dış operasyonlar alt komitesine bilgi verirken, "Toplu mezarlara dair bir kanıt görmedim. Bir katliam yaşandığına dair hiçbir kanıt görmedim" diye konuştu. Ancak Dışişleri Bakanı, Cenin'de "insanların öldüğünü" kabul etti. Powell, "Cenin'de teröristler öldü. Bu çatışma sırasında masum hayatlar da kaybedilmiş olabilir. Neler olup bittiğini anlamak için daha fazla inceleme gerekiyor" dedi.
AIPAC'ta boy gösterdiler Powell bunları anlatırken, Beyaz Saray yöneticisi Andrew H. Card, Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) adlı Yahudi lobi grubunun davetlisiydi. ABD'deki en güçlü Yahudi grubu olarak görülen AIPAC'ın yıllık toplantısına katılan Card, "Bush'un İsrail devletine sarsılmaz bir destek verdiğini" vurguladı. 3500 delegeye hitap eden Beyaz Saray yetkilisi, konuşmasına, İbranice "İsrail halkı yaşıyor" diyerek başladı. Ardından, "ABD ve İsrail daima aynı fikirde olmayabilir. Ama bizim farklılıklarımız, dostların farklılıklarıdır; birbirine saygı duyan, aynı değerleri ve aynı hayalleri paylaşan, karşılıklı sevgisi içten ve sarsılmaz olan dostların" diyerek, iki soykırımcı devletin "aynı değerlere" sahip olduğunu ilan etti.
En büyük İsrail dostu Daha sonra söz alan İsrail eski Başbakanı Benjamin Netanyahu da, bu övgülere karşılık olarak, "ABD Başkanı George W. Bush, Beyaz Saray'daki gelmiş geçmiş en büyük İsrail dostudur" dedi. AIPAC toplantısına; Senato üyelerinin yarısı ve Temsilciler Meclisi'nin 90 üyesi de katılarak İsrail terörüne destek verdi. Daha sonra kürsüye; Bush hükümetinden 13 yetkili daha çıktı. Bunlar arasında Çalışma Bakanı Elaine Chao, Beyaz Saray Başkan Yardımcısı Joshua Bolten, siyasi direktörü Ken Mehlman ve Basın Sekreteri Ari Fleischer de bulunuyordu. AIPAC yıllık toplantısının dünkü bölümünde ise; Senatör John McCain ve Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi liderlerinden Tom Delay söz aldı. Toplantının teması, "Amerika ve İsrail Terörizme Karşı" olarak belirlendi. Böylelikle, Filistin halkının "terörist" olduğu mesajı vurgulandı. AIPAC toplantısı sırasında, dışarıda toplanan çok sayıda protestocu, Amerikan-İsrail terör işbirliğini ve kitle katliamlarını protesto etti.
BM'nin raporu Amerikan yönetimi İsrail terörizmine desteğini en üst düzeyde ifade ederken, BM'den farklı sesler yükseliyor. BM İnsan Hakları Yüksek Komisyonu Başkanı Mary Robinson, İsrail kuvvetlerinin, Batı Şeria'da üç hafta süren saldırıları boyunca, Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını kaydetti. Robinson tarafından önceki gün basına sunulan rapora göre, İsrail saldırısı sırasında 217 Filistinli öldürüldü, 498 Filistinli ise yaralandı. Aynı dönemde, intihar saldırıları nedeniyle 62 İsrailli yaşamını yitirirken, 363'ü de yaralandı. BM raporunda; İsrail kuvvetlerinin Filistin bakanlıklarını, ofislerini, kamu binalarını, okulları, tıbbi ve dinsel kurumları, uluslararası yardım kuruluşlarının ofislerini tahrip ettiği de kaydedildi. Ayrıca; Filistin kurumlarındaki bilgisayarlardaki bilgilerin, arşiv dosyalarının ve mobilyaların yok edilmesine dikkat çekildi.
Kızılay'ın suçlamaları BM'ye göre, İsrail kuşatmalarından 600 bin Filistinli, yani Batı Şeria nüfusunun üçte biri etkilendi. Sokağa çıkma yasaklarının, haftada sadece birkaç kez ve iki-dört saatliğine kaldırılması nedeniyle, halk ağır koşullar altında yaşam mücadelesi vermeye zorlandı. Robinson'un raporunda, Filistin Kızılayı'nın suçlamaları da hatırlatıldı. Kızılay; doktorlar, sağlık görevlileri ve ambulanslara ateş açıldığını, hastaların ambulans içlerinden gözaltına alınarak götürüldüğünü bildirmişti. BM de, "sivil halkın tedavi görmesine izin verilmediği durumlar" yaşandığını belirtti.
AIPAC'ta boy gösterdiler Powell bunları anlatırken, Beyaz Saray yöneticisi Andrew H. Card, Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) adlı Yahudi lobi grubunun davetlisiydi. ABD'deki en güçlü Yahudi grubu olarak görülen AIPAC'ın yıllık toplantısına katılan Card, "Bush'un İsrail devletine sarsılmaz bir destek verdiğini" vurguladı. 3500 delegeye hitap eden Beyaz Saray yetkilisi, konuşmasına, İbranice "İsrail halkı yaşıyor" diyerek başladı. Ardından, "ABD ve İsrail daima aynı fikirde olmayabilir. Ama bizim farklılıklarımız, dostların farklılıklarıdır; birbirine saygı duyan, aynı değerleri ve aynı hayalleri paylaşan, karşılıklı sevgisi içten ve sarsılmaz olan dostların" diyerek, iki soykırımcı devletin "aynı değerlere" sahip olduğunu ilan etti.
En büyük İsrail dostu Daha sonra söz alan İsrail eski Başbakanı Benjamin Netanyahu da, bu övgülere karşılık olarak, "ABD Başkanı George W. Bush, Beyaz Saray'daki gelmiş geçmiş en büyük İsrail dostudur" dedi. AIPAC toplantısına; Senato üyelerinin yarısı ve Temsilciler Meclisi'nin 90 üyesi de katılarak İsrail terörüne destek verdi. Daha sonra kürsüye; Bush hükümetinden 13 yetkili daha çıktı. Bunlar arasında Çalışma Bakanı Elaine Chao, Beyaz Saray Başkan Yardımcısı Joshua Bolten, siyasi direktörü Ken Mehlman ve Basın Sekreteri Ari Fleischer de bulunuyordu. AIPAC yıllık toplantısının dünkü bölümünde ise; Senatör John McCain ve Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi liderlerinden Tom Delay söz aldı. Toplantının teması, "Amerika ve İsrail Terörizme Karşı" olarak belirlendi. Böylelikle, Filistin halkının "terörist" olduğu mesajı vurgulandı. AIPAC toplantısı sırasında, dışarıda toplanan çok sayıda protestocu, Amerikan-İsrail terör işbirliğini ve kitle katliamlarını protesto etti.
BM'nin raporu Amerikan yönetimi İsrail terörizmine desteğini en üst düzeyde ifade ederken, BM'den farklı sesler yükseliyor. BM İnsan Hakları Yüksek Komisyonu Başkanı Mary Robinson, İsrail kuvvetlerinin, Batı Şeria'da üç hafta süren saldırıları boyunca, Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını kaydetti. Robinson tarafından önceki gün basına sunulan rapora göre, İsrail saldırısı sırasında 217 Filistinli öldürüldü, 498 Filistinli ise yaralandı. Aynı dönemde, intihar saldırıları nedeniyle 62 İsrailli yaşamını yitirirken, 363'ü de yaralandı. BM raporunda; İsrail kuvvetlerinin Filistin bakanlıklarını, ofislerini, kamu binalarını, okulları, tıbbi ve dinsel kurumları, uluslararası yardım kuruluşlarının ofislerini tahrip ettiği de kaydedildi. Ayrıca; Filistin kurumlarındaki bilgisayarlardaki bilgilerin, arşiv dosyalarının ve mobilyaların yok edilmesine dikkat çekildi.
Kızılay'ın suçlamaları BM'ye göre, İsrail kuşatmalarından 600 bin Filistinli, yani Batı Şeria nüfusunun üçte biri etkilendi. Sokağa çıkma yasaklarının, haftada sadece birkaç kez ve iki-dört saatliğine kaldırılması nedeniyle, halk ağır koşullar altında yaşam mücadelesi vermeye zorlandı. Robinson'un raporunda, Filistin Kızılayı'nın suçlamaları da hatırlatıldı. Kızılay; doktorlar, sağlık görevlileri ve ambulanslara ateş açıldığını, hastaların ambulans içlerinden gözaltına alınarak götürüldüğünü bildirmişti. BM de, "sivil halkın tedavi görmesine izin verilmediği durumlar" yaşandığını belirtti.
Evrensel'i Takip Et