23 Nisan 2002 21:00
'İki turlu seçim' korosu
Faşist "Ulusal Cephe" adayı Jean-Marie Le Pen'in Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalması, Türkiye medyasını neredeyse 'bayram havasına' soktu. Hemen tüm gazeteler ve onların belli başlı köşe yazarları, "iki turlu seçim sisteminin faydalarından" söz ederek, Fransa'daki ikinci tur seçimlerinde tüm siyasi grupların, "Fransa'nın Süleyman Demirel'i" olan Jacques Chirac'ı destekleme kararı almasına şapka çıkardılar. Le Pen'i Türkiye'deki Refah Partisi (RP), Fazilet Partisi (FP), Saadet Partisi (SP) ve Aydınlık ve Kalkınma Partisi (AKP) ile karşılaştıran gazetelerin, hükümet ortağı MHP'yi değerlendirme dışı bırakmaları dikkat çekti.
Selçuk'un dersi Cumhuriyet başyazarı İlhan Selçuk, ikinci turda sol partilerin de Jacques Chirac'ı destekleme kararı almasını övdü. "Fransa bu işin üstesinden gelir" diyen Selçuk, bunun yolunu ise şöyle tarif etti: "Jospin siyasetten çekilir... Koltuğuna yapışmaz... Sol, ırkçı Le Pen'in önünü kesmek için sağdaki aday Chirac'a oy verir... Sorun çözülür!.." Selçuk, en çarpıcı değerlendirmesini ise, Türkiye'de, Fransa'daki gelişmelerden çıkarılacak 'dersleri' sıralarken yaptı. "İstanbul ve Ankara belediyelerinin 'solun solla kavgası' yüzünden 'dincilere' teslim edildiğini" savunan Cumhuriyet başyazarı, "Hepimiz bu işte sorumluyuz!.. Fransızlar ırkçılardan korkuyorlar, faşizmden ürküyorlar, yürekleri ağızlarına geliyor; biz ise dincileri savunmayı demokrasi sanıyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Balbay, Yalçın Doğan ve Cüneyt Arcayürek de, ağız birliği etmişçesine, "belediyelerin dinci partilere kaptırılmasıyla" Fransa örneğini karşılaştırdılar. Radikal yorum! Hezimete uğrayan liberal solcu Jospin'in başarılı olduğunu savunan Radikal gazetesinin "Dürüstü de fazla sıkıcıydı" başlıklı haberinde, 'solcu' başbakanın kaybetmesinin ardındaki nedenin, "seçmenin onu sıkıcı bulması" olduğu yorumu yapıldı. İsmet Berkan ise, köşesinde, Fransa örneği üzerinden, Türkiye'de de iki turlu seçim sistemine geçilmesini savundu.
Sabah'ın tercihi ANAP Le Pen ve Chirac'ı selamlamakta en ateşli davranan ise Sabah gazetesi oldu. Sabah'ın köşe yazarları ve editörleri, Türkiye'ye de bir an önce iki turlu seçim sisteminin gelmesi gerektiğini, "Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri" üzerinden propaganda etme yolunu erkenden tuttular. Birinci sayfada, "Bize üç ders çıktı" başlığıyla yer alan haberde, bu dersler şöyle sıralandı: "İki tür seçim sisteminin faydaları, yaşlanan siyasetçilerin görevlerinden ayrılması ve seçimi kaybedenin siyasete veda etmesi." Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki tam sayfa ayıran Sabah, "Fransız solu 8 kritik hata yaptı, kaybetti" başlığı altında seçim sürecini aktarırken, diğer sayfanın başlığı ise, "Türkiye bu seçimden 3 önemli ders almalı" oldu. Bu sayfada, Türkiye'deki düzen partileri arasındaki çekişmeler, Tansu Çiller-Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit-Deniz Baykal örnekleri üzerinden eleştirilirken; öte yandan da, "iki turlu seçim sisteminin harikuladeliği", ayrıntılı olarak işlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini örnek olarak gösteren Sabah, eğer iki turlu yapılsa, Refah ve Fazilet partilerinin seçimleri kazanamayacağını rakamlarla ortaya koydu! Sabah, daha da ileri giderek, bu durumda son seçimi Ali Müfit Gürtuna'nın değil, ANAP'ın kazanacağını da savundu. FP'nin yüzde 27.52 oy oranıyla kazandığı seçimde, ANAP'ın yüzde 22.38'de kaldığını hatırlatan Sabah, "ılımlı oyların ANAP'ta toplandığını" ilan ederek, 'hayali' ikinci turu ANAP'a kazandırdı! Bu kurguya göre, eğer iki turlu seçim sistemi olsa, oylar diğer partilerde (Sabah'ın tercihi ANAP) toplanacak, halkın böyle bir tercihe zorlanması pahasına, ülkede 'istikrar' sağlanacaktı!
Dördü bir yerde Sabah'ın başyazarı Güngör Mengi ise, daha açık konuştu ve Meclis'in önüne görev koydu: "İki turlu seçim Fransa'yı kurtaracak. Peki biz ne olacağız? Benzer sorunları çok daha ağırlaşmış şartlarda yaşayan Türkiye'nin siyasetçileri üç maymunu oynamaya devam ediyorlar. Partiler ve Seçim yasalarının değişmesi mecburiyetini görmüyorlar..." Milliyet gazetesi başyazarı Güneri Civaoğlu ve Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi de, aynı Berkan ve Mengi gibi, köşelerini, iki turlu seçim sisteminin faydalarına ayırdılar. Böylece, Türkiye'nin en yüksek tirajlı dört gazetesinin dördünde de, "Eğer Fransa'da seçim tek turlu olsaydı, felaket yaşanırdı" tezini işlediler.
Selçuk'un dersi Cumhuriyet başyazarı İlhan Selçuk, ikinci turda sol partilerin de Jacques Chirac'ı destekleme kararı almasını övdü. "Fransa bu işin üstesinden gelir" diyen Selçuk, bunun yolunu ise şöyle tarif etti: "Jospin siyasetten çekilir... Koltuğuna yapışmaz... Sol, ırkçı Le Pen'in önünü kesmek için sağdaki aday Chirac'a oy verir... Sorun çözülür!.." Selçuk, en çarpıcı değerlendirmesini ise, Türkiye'de, Fransa'daki gelişmelerden çıkarılacak 'dersleri' sıralarken yaptı. "İstanbul ve Ankara belediyelerinin 'solun solla kavgası' yüzünden 'dincilere' teslim edildiğini" savunan Cumhuriyet başyazarı, "Hepimiz bu işte sorumluyuz!.. Fransızlar ırkçılardan korkuyorlar, faşizmden ürküyorlar, yürekleri ağızlarına geliyor; biz ise dincileri savunmayı demokrasi sanıyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Balbay, Yalçın Doğan ve Cüneyt Arcayürek de, ağız birliği etmişçesine, "belediyelerin dinci partilere kaptırılmasıyla" Fransa örneğini karşılaştırdılar. Radikal yorum! Hezimete uğrayan liberal solcu Jospin'in başarılı olduğunu savunan Radikal gazetesinin "Dürüstü de fazla sıkıcıydı" başlıklı haberinde, 'solcu' başbakanın kaybetmesinin ardındaki nedenin, "seçmenin onu sıkıcı bulması" olduğu yorumu yapıldı. İsmet Berkan ise, köşesinde, Fransa örneği üzerinden, Türkiye'de de iki turlu seçim sistemine geçilmesini savundu.
Sabah'ın tercihi ANAP Le Pen ve Chirac'ı selamlamakta en ateşli davranan ise Sabah gazetesi oldu. Sabah'ın köşe yazarları ve editörleri, Türkiye'ye de bir an önce iki turlu seçim sisteminin gelmesi gerektiğini, "Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri" üzerinden propaganda etme yolunu erkenden tuttular. Birinci sayfada, "Bize üç ders çıktı" başlığıyla yer alan haberde, bu dersler şöyle sıralandı: "İki tür seçim sisteminin faydaları, yaşlanan siyasetçilerin görevlerinden ayrılması ve seçimi kaybedenin siyasete veda etmesi." Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki tam sayfa ayıran Sabah, "Fransız solu 8 kritik hata yaptı, kaybetti" başlığı altında seçim sürecini aktarırken, diğer sayfanın başlığı ise, "Türkiye bu seçimden 3 önemli ders almalı" oldu. Bu sayfada, Türkiye'deki düzen partileri arasındaki çekişmeler, Tansu Çiller-Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit-Deniz Baykal örnekleri üzerinden eleştirilirken; öte yandan da, "iki turlu seçim sisteminin harikuladeliği", ayrıntılı olarak işlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini örnek olarak gösteren Sabah, eğer iki turlu yapılsa, Refah ve Fazilet partilerinin seçimleri kazanamayacağını rakamlarla ortaya koydu! Sabah, daha da ileri giderek, bu durumda son seçimi Ali Müfit Gürtuna'nın değil, ANAP'ın kazanacağını da savundu. FP'nin yüzde 27.52 oy oranıyla kazandığı seçimde, ANAP'ın yüzde 22.38'de kaldığını hatırlatan Sabah, "ılımlı oyların ANAP'ta toplandığını" ilan ederek, 'hayali' ikinci turu ANAP'a kazandırdı! Bu kurguya göre, eğer iki turlu seçim sistemi olsa, oylar diğer partilerde (Sabah'ın tercihi ANAP) toplanacak, halkın böyle bir tercihe zorlanması pahasına, ülkede 'istikrar' sağlanacaktı!
Dördü bir yerde Sabah'ın başyazarı Güngör Mengi ise, daha açık konuştu ve Meclis'in önüne görev koydu: "İki turlu seçim Fransa'yı kurtaracak. Peki biz ne olacağız? Benzer sorunları çok daha ağırlaşmış şartlarda yaşayan Türkiye'nin siyasetçileri üç maymunu oynamaya devam ediyorlar. Partiler ve Seçim yasalarının değişmesi mecburiyetini görmüyorlar..." Milliyet gazetesi başyazarı Güneri Civaoğlu ve Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi de, aynı Berkan ve Mengi gibi, köşelerini, iki turlu seçim sisteminin faydalarına ayırdılar. Böylece, Türkiye'nin en yüksek tirajlı dört gazetesinin dördünde de, "Eğer Fransa'da seçim tek turlu olsaydı, felaket yaşanırdı" tezini işlediler.
Evrensel'i Takip Et