8 Nisan 2002 21:00

'Karikatür barıştan yanadır'

7. İzmir TÜYAP Kitap Fuarı'nda "Türk karikatürü ve Semih Balcıoğlu'nun yeri" isimli panel önceki gün yapıldı. Semih Poroy'un yönettiği, Server Tanilli, Şükran Kurdakul, Turgay Gönenç ve Semih Balcıoğlu konuşmacı olarak katıldığı panelde Tanilli, Meşrutiyet'ten günümüze kadar karikatür sanatını değerlendirdi. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul'da Aydede ile Güleryüz dergileri arasındaki mücadeleyi anlatan Tanilli, savaş sonrasında Cemal Nadir'in Cumhuriyet dönemiyle özdeşleşen bir karikatürist olduğunu aktardı. Server Tanilli, İkinci Dünya Savaşı patladığında Türk karikatürünün tavrını faşizme karşı koyduğunu, demokrasi ve barışı savunduğunu belirtirken, ilk olarak Mim Uykusuz tarafından işçi sınıfından yana belli bir sosyal sınıf mücadelesi bakışının karikatüre girdiğini söyledi. Tanilli, "1950'lerle birlikte gericilik ve yağma başlar. İktidar karikatürcünün yakasına yapışır" diyerek 1950'lerden 90'lara kadar olan süreçte Tükiye'nin sorunlarının farklılaşıp derinleştiğini dile getirdi. Karikatürün hep görevi başında, militan bir sanat olduğunun altını çizen yazar, "Başından bu yana hep sorunların üzerine yürüyen büyük ve köklü kavgayı demokrasi, sosyal adalet eşitlik kavgasını sürdüren militan sanat dalı olarak özetlemek gerekirse karikatürün 100 yılı aşkın tarihinin ana çizgisi hep halktan özgürlükten ve demokrasiden yana olmuştur" diye konuştu. Şükran Kurdakul 40'lı yıllarda şair Aragon'un, Alman işgalleri sırasında söylediği, "Şairler hem şiir yazarlar hem de militan olmak zorundadırlar" sözünü hatırlatarak başladı konuşmasına. Semih Balcıoğlu'nun Nâzım'ı kurtarmak için imza vermiş genç bir karikatürist olduğunu hatırlatan Kurdakul, "Her sanat dalının toplumsal siyasal olayların hem içinde hem önündedir. Güncel olan tarihsel olanla örtüşüyor" dedi.

Çizgilerle düşünmek Turgay Gönenç de ağırlıklı olarak Semih Balcıoğlu'nun sanatını ele aldığı konuşmasında, karikatürün çizgiyle düşünüp anlattığı sürece evrensele doğru, bilime doğru adım attığını dile getirdi. Gönenç, "Semih Balcıoğlu'nun karikatürlerinde edebiyat ve plastik sanatlar birlikte algılanıp özümsenen, duyarlıkların ortaklaşa paylaşıldığı bir sanat olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'de ilk kez ve gerçek anlamda seramik karikatürleri çizmiştir" diye konuştu. Semih Balcıoğlu'nun Türkiye'deki karikatür geçmişi ile batı kültürünü bilen bir usta olduğunu dile getiren Gönenç, "Sanat ve sanatçı kendinden önceki ve sonraki arasında bağ olabilen bir olgudur. Bir sanatçı kendi sanatının bilimiyle düşünüp, ürettiği sürece kimliğinin gerçek boyutlarını ortaya koyabilir" dedi.

Karikatür katlediliyor Semih Balcıoğlu da Türkiye'de insanların kendi mesleğini gereğini gibi yaşayamadığına dikkat çekerek, bir karikatüristin karikatürist gibi yaşaması gerektiğinin altını çizdi. 50'lerde çizdiği karikatürlerden dolayı hapse atılan karikatüristleri hatırlatan Balcıoğlu, Türkiye'de hâlâ "demokrasi paketi" tartışmalarının yapıldığına dikkat çekti. Türkiye'de gazete yöneticilerinin "iktidara göbeklerinden bağlı olmaları dolayısıyla" siyasi karikatürü basmamakta ısrar ettiklerini dile getiren Balcıoğlu, "Gazeteler siyasi karikatürleri resmen katlediyor" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön