Ya Türkiye’deki Somalililer?
Somali’de açlık ve kuraklık sebebiyle yaşanan ölümlerin ardından dünyanın dört bir yanından ülkeye destekler yağıyor. Türkiye’de de çeşitli dernekler ve kitle örgütleri Somali için kampanyalar düzenliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti ile yardım kampanyalara magazin malzemesi
Türkiye’nin “kaçak” sığınmacılarının sorunlarını konuştuğumuz Göçmen Dayanışma Ağı Üyesi Avukat Burcu Özaydın, Türkiye’nin imzasının bulunduğu Cenevre Sözleşmesi’den kaynaklı olarak sadece Avrupa ülkelerinden mülteci kabul ettiğini belirtti.
Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye sığınmayı tercih edecek insan sayısının oldukça az olduğunu dile getiren Özaydın, Afrikalıların Türkiye’yi tercih etmelerindekinedenin ise, Avrupa’ya geçişte transit bir yol olması olduğunu hatırlattı.
Somalilerin ve diğer göçmenlerin kaçak yollarla giriş yaptıkları Türkiye’de bir çok zorlukla karşılaştıklarını belirten Özaydın, “Ülkeye giriş yapabilmek, göçmen kaçakçılarına ellerinde var olan tüm paralarını veriyorlar, bu insanlara Türkiye’ye getirilecekleri söyleniyor fakat sınır kapılarında bırakılıyorlar. Kamyon kasalarında günlerce aç, susuz ve havasız şekilde yolculuk yapıyorlar.Bazen yollarda bu ağır koşullara dayanamayıp ölenler dahi oluyor”şeklinde konuştu.
SAVAŞA VE AÇLIĞA GERİ GÖNDERİLİYORLAR
Somali’den Türkiye’ye göçün en çok savaş yıllarında; 2006 ve 2008 arasında yaşandığını ifade eden Özaydın, bu insanların savaştan kaçıp Türkiye’ye sığındıklarını fakat burada yakalandıkları zaman geri gönderme merkezlerine alındıklarını belirtti.
Bu “geri gönderme merkezleri”nin durumlarının ise cezaevi koşullarından çok daha ağır olduğunu dile getiren Özaydın, “Yatağın olmadığı, battaniyenin olmadığı bir odada kırk kişi üst üste yatıyor. Bu merkezlerde ne kadar kalacakları da belli olmaksızın tutuluyorlar ve sefaletinden, savaşından kaçtıkları ülkelerine geri gönderiliyorlar” dedi.
TÜRKİYE DEVLETİ HİÇBİR YARDIMDA BULUNMUYOR
Türkiye’ye gelip de Birleşmiş Milletlere (BM) sığınma başvurusunda bulunan insanların ise çok fazla kritere tabi tutulduğunu aktaran Özaydın, “Bu insanlar bireysel zulüm gördüklerini ispat etmek zorundalar, aksi halde açlık ve kuraklığı mülteciliğin gereği olarak görmüyorlar ve mültecileri bu sebeplerden dolayı da kabul etmiyorlar” diye konuştu. Özaydın sığınma başvurusunda bulunan insanların, “başvurucu” olarak tanımlandığını ve bu insanların yıllarca Türkiye’de yaşayıp da hiçbir haklarının olmadığını söyledi.
Sığınma başvurusunda bulunan bu insanlara barınma, çalışma, sağlık gibi hiçbir desteğin sağlanmadığı gibi bir de ikamet harcı alındığını kaydeden Özaydın “Çalışma izinleri yok, bu insanlar nasıl yaşayacaklar? Bir şekilde kaçak olarak, daha ağır koşullarda çok düşük ücretlerle çalışıyorlar. Kişisel bağlantılar kurmaya çalışıyorlar, birtakım dernekler üzerinden sosyal haklarına ulaşmaya çalışıyorlar. Devletin bu insanlara hiçbir sosyal hak sunmuyor”dedi.
GÖÇMENLERLE İLGİLİ KANUN YOK
Türkiye’de göçmenlerle ilgili hiç bir kanuni düzenlemenin olmadığını vurgulayan Özaydın, “Türkiye Cumhuriyetine mülteci kabul edilmiyor ama BM’den karar çıkıncaya kadar o insanlar burada kalmak zorundalar, fakat biz onları burada aç bırakıyoruz, varsınız ama sizi yok sayıyoruz diyoruz” dedi. Özaydın, göçmenlerin burada herhangi bir sorunla karşılaştıkları zaman Yabancılar Şubesine götürüldüğünü ve burada belirsiz bir şekilde idari gözetimde tutulduğunu aktardı. Bu gözetime ise ancak idari mahkemelerce itiraz edildiğini kaydeden Özaydın “Bu davaların sonuçlanması bir yılı buluyor. Burada çok ciddi bir yasal boşluk var, kanunlarda gerekli düzenlemeleri yapmalıyız ve insani koşullarda yaşabilecekleri zemini oluşturmalıyız”şeklinde konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)