03 Eylül 2011 10:03

Türkiye İran’a karşı NATO kalkanı yapılıyor

Dışişleri Bakanlığı, Lizbon Zirvesi’nde NATO’nun caydırıcılığına katkı sağlamak için balistik füze tehdidine karşı savunma sistemi geliştirilmesi kararı alındığını söyledi. Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan ismi açıklanmayan üst düzey bir yetkili ise, söz konusu erken uyarı sisteminin İran’a karşı olduğ

Türkiye İran’a karşı NATO kalkanı yapılıyor
Paylaş

ANKARA, ‘İRAN’I ZİKRETMEDEN AÇIKLADI

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, Lizbon Zirvesi’nde NATO’nun caydırıcılığına katkı sağlamak için balistik füze tehdidine karşı savunma sistemi geliştirilmesi kararı alındığını söyledi. Ünal, bu kapsamda ABD tarafından NATO’ya tahsis edilen erken uyarı radarının ülkemizde konuşlandırılmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, sözcü Ünal’ın konuyla ilgili bir soruya yanıt verdiği belirtildi. Ünal, yanıtında, NATO’nun Türkiye dahil bütün müttefik ülkelerin katıldığı kapsamlı bir danışma süreci sonunda, yeni stratejik konseptini geçtiğimiz sene Lizbon’da gerçekleştirilen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde kabul ettiğini belirtti.

Ünal, açıklamasında şöyle devam etti: “Yeni Konsept, İttifak’ın 21. yüzyıl güvenlik sınamalarına mukabele edebilmesini ve savunma yeteneklerine dayalı olarak NATO’nun caydırıcılığının güçlendirilmesini teminen atılacak adımları ortaya koymaktadır. Bu bağlamda öne çıkan hususlardan birisi de yeni Stratejik Konsept’te İttifak'ın günümüz koşullarını ve gelişen teknolojileri de dikkate alacak şekilde caydırıcı ve savunmaya yönelik yetenekler geliştirilmesi boyutuna ağırlık verilmesidir.”

Bu çerçevede, NATO’nun caydırıcılığına katkı sağlamak üzere balistik bir füze tehdidine karşı savunma sistemi geliştirilmesi kararının Lizbon Zirvesi'nde alındığını kaydeden Ünal, “Ülkemiz bu karara yönelik çalışmalara başından itibaren destek vermiş ve sürece aktif katkıda bulunmuştur. Müttefik ülke kuvvetleri, toprakları ve halklarının korunmasına yönelik olan bu NATO yeteneğinin mimarisinde ülkemizin üstleneceği sorumlulukla ilgili teknik çalışma ve müzakereler hükümetimizin talimatı doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarımızın yakın işbirliği ve eşgüdümü içinde yürütülmüş ve nihayet bu çalışmalarda sonuç aşamasına gelinmiştir. Bu bağlamda sözkonusu mimarinin bir unsurunu teşkil edecek olan ve ABD tarafından NATO’ya tahsis edilen erken uyarı radarının ülkemizde konuşlandırılması öngörülmektedir. Türkiye’nin bu unsura evsahipliği yapması ülkemizin NATO’nun yeni stratejik konsepti çerçevesinde geliştirilen sözkonusu savunma sistemine katkısını oluşturacak; NATO’nun savunma kapasitesini ve ulusal savunma sistemimizi güçlendirecektir” ifadelerini kullandı.

ABD: İRAN’A KARŞI

Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan ismi açıklanmayan üst düzey bir yetkili ise, İran’a karşı ABD tarafından NATO'ya tahsis edilen ‘AN/TPY-2’ tipi erken uyarı radarını bu yılın sonuna doğru Türkiye’ye yerleştirmeyi amaçladıklarını söyledi. The Wall Street Journal gazetesine konuşan yetkili, ileri teknoloji özellikleri barındıran radarın nereye kurulacağının belirlendiğini ama bunun gizli tutulduğunu kaydetti. Radara ev sahipliği yapma kararını alan Ankara’nın, bu sayede NATO ve Washington ile ilişkilerini güçlendireceğini vurgulayan ABD’li yetkili, Türkiye’nin bu kararı vermesinde Suriye ile yaşadığı gerilimin etkili olup olmadığı konusunda, “Suriye ile ilişkilerin bu kararda bir rol oynadığını düşünmüyorum. Zaten bu yönde hareket ediliyordu” ifadelerini kullandı. Yetkili, “ABD’nin, dünyanın her yerindeki radarları, füze savunma sistemlerimizin verimliliğini artırmak için veri paylaşımında bulunabilir” dedi.

Haberde, Türkiye’ye yerleştirilecek olan ‘AN/TPY-2’ radarlarının, Raytheon tarafından geliştirilen Aegis balistik füze savunma sistemiyle donatılmış Amerikan donanması ile entegre olacağı belirtildi.

Sistem, hedefinin ateşleme birimine, gövdesine ve terminal fazlarına kilitlenebiliyor. ABD ordusundan uzmanlar, AN/TPY-2’nin, tehdit alanının etrafında bir ‘yay’ düzleminde kurulduğu zaman en iyi şekilde çalıştığını belirtiyor. Füze savunma sisteminin 2018’e kadar bütün Avrupa’yı kapsaması hedefleniyor.  (HABER MERKEZİ)

İMZALAR LİZBON’DA ATILMIŞTI

Geçtiğimiz yıl gündeme geldiğinde Türkiye kamuoyunda ciddi tepkilere neden olan ve İran yönetiminin de, Türkiye’den ortak olmamasını istediği NATO’nun Füze Savunma Kalkanı projesi geçtiğimiz yıl Lizbon’da kabul edilmişti. 19-20 Kasım 2010 tarihlerinde Portekiz’in başkenti Lizbon’da gerçekleştirilen NATO zirvesinde NATO’nun yeni yol haritası olan 'stratejik belge' ve bu çerçevede füze savunma sistemi oluşturulması kabul edilmişti.

Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün temsil ettiği zirvede, söz konusu savunma sisteminin yerleştirileceği ülke olacak olan Türkiye’nin ricası üzerine, İran’ın ismi özel olarak zikredilmemişti. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’in basın toplantısında elinde sallayarak anlattığı 38 maddeden oluşan 11 sayfalık belgede, “NATO, hiçbir ülkeyi düşman olarak görmemektedir.” ifadesi yer alıyordu.

ABD Başkanı Barack Obama da, Lizbon’daki tarihi mutabakatı, “İlk defa, hem ABD hem de Avrupa'daki tüm NATO topraklarını ve nüfusunu kapsayacak güce sahip bir füze savunma yeteneğinin geliştirilmesi konusunda anlaşmaya varmış bulunuyoruz.” sözleriyle duyurmuştu. Obama, “(Sistem) Müttefiklerimizin (NATO üyelerinin) tümüne belirli bir rol sunuyor.'' diye konuştu. Obama, kalkanın sebebine ilişkin olarak da İran ifadesini kullanmayarak, “Günümüzün tehditlerine karşı, balistik füzelerle gelebilecek tehditlere karşı yurttaşlarımızı koruma kararlılığımızı gösteriyor.” dedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest de, Lizbon zirvesinin hemen öncesinde yaptığı açıklamada, ABD planı çerçevesinde kurulmak istenen füze kalkanı projesine ilişkin “Bu maceranın arkasında şüpheli niyetler var” ifadelerini kullandı.Mihmanperest, bölge güvenliğinin yine bölge ülkelerince sağlanabileceğini belirterek, ABD planı çerçevesinde kurulmak istenen NATO’nun füze kalkanı planına ilişkin ‘ciddi kuşkular olduğunu’ söyledi. Füze kalkanı sisteminin Türkiye’ye yerleştirilmesi planlarına ilişkin İran’ın tutumunun sorulması üzerine de Mihmanperest, “Bölge ve İslam ülkelerinin, şüpheli projeyle ilgili kaygıları Türkiye makamlarına iletilmiştir, çünkü bu plana karşı ciddi kuşkular var” demiş ve planın “İsrail’i korumaya yönelik olduğu” söylemişti.


SERPİNTİ RİSKİ

Kalkanla ilgili olarak ortaya çıkan detaylar sınırlı. Menzili 3 bin kilometreye kadar olan orta ve uzun menzilli füzelere karşı bir savunma sistemi olacağı biliniyor. Bu da kalkanın kime karşı inşa edildiği konusundaki seçenekleri bir hayli daraltıyor.

Türkiye’nin doğusunda yer alan bir ülkeden, Avrupa’yı hedef alan bir füze ateşlenmesi durumunda bu sensörler devreye girecek. Sensörlerin füzeyi havadayken tespit etmesiyle birlikte kalkan devreye sokulacak ve Doğu Avrupa’daki çeşitli noktalarla Akdeniz’e yerleştirilecek durdurucular harekete geçecek.

Durduruculardan ateşlenen füzeler, saldırı füzelerini havada vurarak etkisiz hale getirecek. Bu da serpinti sorununu yaratan bir durum. Özellikle nükleer başlık taşıyan bir füzenin havada, örneğin Türkiye üzerinde, imha edilmesi durumunda yayılacak olan artık materyalin yaratacağı zararların nasıl önleneceği belli değil.

ÖNCEKİ HABER

'One minute' olmasın

SONRAKİ HABER

1 Eylül mitingi tertip komitesi üyeleri adliyeye sevk edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...