31 Ağustos 2011 08:53

Acı karşısında sağır kalanların cezası

“JAMES Sim bir Pazar sabahı parkta yere kıvrılmış yatan bir adamla karşılaşır. Göğsünden bıçaklanmış adam son nefesinden bir isim fısıldar: Samedi. Ve bu tek kelimeyle James kendini bir kedi fare oyununun ortasında bulur.”  Okumaya başlayacağınız kitabın arkasında böyle bir tanıtım yazısı varsa ister istemez kendinizi tipik bir ma

Acı karşısında sağır kalanların cezası
Paylaş
Bahar Çelik

“JAMES Sim bir Pazar sabahı parkta yere kıvrılmış yatan bir adamla karşılaşır. Göğsünden bıçaklanmış adam son nefesinden bir isim fısıldar: Samedi. Ve bu tek kelimeyle James kendini bir kedi fare oyununun ortasında bulur.”  Okumaya başlayacağınız kitabın arkasında böyle bir tanıtım yazısı varsa ister istemez kendinizi tipik bir macera, polisiye ya da benzeri bir romanın içerisinde bulabileceğinizi zannedebilirsiniz. Jesse Ball’ın Everest Yayınları tarafından geçtiğimiz haziran ayından yayımlanan “Sağırlık” (Samedi of Deafness) isimli romanı ilk bakışta tam da bunu çağrıştırıyor. Fakat kitabı okumaya başladığınızda işlerin hiç de umduğunuz gibi gitmeyeceğine emin olabilirsiniz.
James, her şeyin rutininde seyrettiği bir pazar sabahı parkta yaralı bir adam görür. Adam ölmek üzeredir ve James’e bir şeyler anlatmak istemektedir. Kısa bir süre zarfında James’e nasıl ve neden öldürüldüğünü anlatır ve ondan katillerini ifşa etmesini ister. Ayrıca ona bu olayla ilgili birkaç isim verir. James’in aynı gün aldığı gazete, Beyaz Saray önünde gerçekleşen bir intihar eyleminden bahsediyordur ve bırakılan intihar mektubunda geçen isim, James’in sabah ölmek üzereyken bulduğu adamın bahsettiği isimle aynıdır; Samedi.

Bir süre sonra James takip edildiğini fark eder. Ve gelişen olaylar sonunda kendini aradığı adamların -onlar tarafından öyle tanımlanmasa da- tutsağı olarak bulur. Zira tutsak edildiği yer yalancıların tedavi edildiği bir tür rehabilitasyon merkezidir ve Hakikathane olarak adlandırılmaktır. Roman bu kısımdan sonra bilindik çizgiden çıkıyor ve yazının başında belirtildiği gibi alışılmışın dışında bir hal alıyor.

Hakikathane’nin kendine has kuralları bizlere yazarın zengin yaratıcı gücünü işaret ediyor. Yazar burada yaşayan insanların niyeti hakkında bizi hiçbir şekilde durağan bir zeminde bırakmıyor. Sınırları belirsiz, soru işaretleri ile dolu bir mekân burası. Bir şirkette hatırlayıcı olarak çalışan James’in neden burada olduğunu ise kitabın sonunda öğreniyoruz.
“Sağırlık” kalın bir kitap olarak nitelendirilebilecek olmasına rağmen gerek dili gerek paragraf boşlukları ile dolu biçimi sebebiyle son derece akıcı bir kitap. Sıra dışı konu ve anlatımlardan hoşlananlar için bir başucu kitabı olacağı muhakkak.

Bahar Çelik
[email protected]
Jesse Ball, Sağırlık, Everest Yayınları, Haziran 2011, 333 s.

ÖNCEKİ HABER

Ettore Scola sinemayı bıraktı

SONRAKİ HABER

Kaf dağının etrafında bir muamma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...