21 Ocak 2002 22:00
İçme suyu altın gibi
İçme suyu altın gibi
Türkiye'de son 10 yılda yaşanan yüksek enflasyonun, içmesuyu yatırım tutarlarını yaklaşık 10 kat artırdığı, yatırımların planlanması ve uygulanmasında finansman sıkıntısı yaşanmasına yol açtığı bildirildi.
Devlet Su İşleri (DSİ)'nin internetteki sitesinde yayımlanan ve içmesuyu sektörünün içinde bulunduğu sorun, darboğazlar ve önerilere yer verilen raporda, hızlı nüfus artışı ve yüksek enflasyonun içmesuyu sektörüne ilişkin bir dizi sorunu beraberinde getirdiği kaydedildi.
Hızlı nüfus artışının, özellikle büyük kentlerde ve hızlı gelişen yerleşim birimlerinde inşaatı tamamlanan bir içmesuyu sistemi hizmete alındığında bir yenisine başlamayı zorunlu hale getirdiği ifade edilen raporda, "Plansız kentsel gelişmeyle daha doğrusu kentlerdeki çoğalma ve yığılmayla birlikte, içmesuyu ve diğer altyapı yatırımlarının planlanması ve uygulanmasında da ciddi sorunlarla karşılaşılıyor" denildi.
Sosyal ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kişi başına su ihtiyacının önemli oranlarda arttığı belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Yeni su kaynaklarının geliştirilmesi ve bunların toplumun kullanımına sunulması için yeterli finansmanın sağlanması sadece gerekli değil, aynı zamanda bir zorunluluk haline gelmiştir. Su, özellikle içmesuyu, olmazsa olmaz olarak nitelendirilmesi gereken tartışılmaz temel bir gereksinmedir. İçmesuyu olmayan ya da çok yetersiz durumdaki yerleşimlerin bu gereksiniminin ertelenmesi veya başka gerekçeyle yatırımdan kaçınılmasının söz konusu olmaması gerekir. Yeni yapılacak yatırımlara ek kaynak yaratması yönünde önemli girdi olarak değerlendirilmesi gereken geri ödemenin içmesuyu yatırımlarının büyük bir bölümünde çok yetersiz kaldığı, hatta bazı durumlarda pratik olarak (sıfır) geri ödeme ile sürdürüldüğü görülmektedir."
Günübirlik çözümler Hızlı gelişen ve büyüyen yerleşim yerlerinin su gereksiniminin karşılanması için acil ya da günübirlik çözümlere başvurulmasının doğru bir yaklaşım olmadığı ifade edilen raporda, bu yöntemin, birçok kentte yeraltı sularından aşırı çekimlere neden olduğu, bunun sonucunda da rezervlerin zorlanması ve eski verimlerinin bile alınamaması durumu ile karşı karşıya kalınmasına yol açtığı kaydedildi.
Günübirlik çözümler Hızlı gelişen ve büyüyen yerleşim yerlerinin su gereksiniminin karşılanması için acil ya da günübirlik çözümlere başvurulmasının doğru bir yaklaşım olmadığı ifade edilen raporda, bu yöntemin, birçok kentte yeraltı sularından aşırı çekimlere neden olduğu, bunun sonucunda da rezervlerin zorlanması ve eski verimlerinin bile alınamaması durumu ile karşı karşıya kalınmasına yol açtığı kaydedildi.
Evrensel'i Takip Et