Sendikalar ABD gezisinden kaygılı

Sendikalar ABD gezisinden kaygılıBaşbakan Ecevit, yanında, bakan, milletvekili, bürokrat, işadamı, gazeteci yüzlerce kişiyle ABD'ye gitti. Önceki akşam ABD Başkanı Bush'un huzuruna da çıkan Ecevit'in gezisiyle ilgili olarak medyada çıkan haberlere bakılırsa, Türkiye kurtuluyor! Oysa gezinin biraz daha borç para bulabilmek amacıyla ABD ve IMF'ye yeni taahhütlerde bulunmak için yapıldığı ortaya çıktı. IMF Başkanı Horst Köhler, Ecevit'le yaptığı görüşme sırasında, 10 milyon dolarlık kredinin serbest bırakılması için "IMF programının ve reform politikasının uygulanmasına devam edileceğinin teyit edilmesini" şart koştu. Bu, emekçilerin haklarına yönelik politikaların devam edeceği ve yeni saldırı yasaları anlamına geliyor. Öte yandan Emek Plaftormu Başkanlar Kurulu ve yerel platformlar, hükümetin saldırı planlarına karşı tepkilerini göstermeye devam edeceklerini bildirdiler.Başbakan ve yanındakilerin ABD gezisinin değerlendiren sendikacılar, geziden Ortadoğu'da yeni bir savaş durumu ve emekçilere yönelik yeni saldırı kararları çıkmasından kaygılı.

'Keramet yok'TEKSİF Genel Başkanı Zeki Polat, hükümetin ABD gezisi öncesinden söz verdiği yasaları birer birer çıkardığını belirterek, "Şimdi de bak biz bunları yaptık, demek için ABD'ye gittiler" dedi. ABD gezisinde "keramet ehli" göremediğini belirten Zeki Polat, ekonominin ancak üretimle kurtulabileceğini söyleyerek, borç alarak bir yere varılamayacağını kaydetti. Turgut Özal'ın da Körfez Savaşı'ndan önce şaalı laflar ettiğini hatırlatan Polat, "Irak'ta savaş oldu hâlâ ceremesini biz ödüyoruz. En büyük kaygımız Irak'la bir kavga başlaması. Bunun neticesi yine bize yansır. Bunu ülkemizi yönetenlerin de dünyanın da görmesi lazım" diye konuştu.

'Körfez'den zararla çıktık' "Gerek DB ve gerekse IMF verdiği kredilerin her kuruşunun nispi ile mukabilini almadan tek adım atmıyor. Bu bakımdan kuşkum o ki mazlum milletleri adeta sömürü adı altında ezen ABD emperyalizmine Başbakan Ecevit destek vermesin. Irak'a yapılacak müdahale Türkiye'yi yakından ilgilendirir. İster benimseyelim ister benimsemeyelim Saddam'la ilgili tercihi Irak halkı verir" diyen Dok Gemi-İş Genel Başkanı Nazım Tur, "bir koyup üç almaya" gidilen Körfez Savaşı'ndan da zarar edildiğini hatırlattı. Türkiye'nin ABD'nin istekleri ile bir yere varılamayacağını görmek gerektiğini belirten Tur, "Mevcut yasalara göre arsa satışında bile 60 yaşın üstündekinden aklı yerinde mi diye rapor isteniyor. Ecevit 75 yaşında. Turp gibi başbakanı yolluyoruz ABD'ye, bakalım Türkiye'ye neye mal olacak!" dedi. Örgütlü oldukları işkolunda, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 24 Ekim'de verilen emirle devlet tersanelerinin ya kapatılması ya da özelleştirilmesinin isterdiğini belirten Nazım Tur, şöyle devam etti: "Kapatıldı ama bu yargıtayın verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla geri alındı. Ne kadar gücümüz yetecek bilemiyorum. Ağır atın tekmesi pek olur. Türkiye Arjantin değil deniyor ama halk bir kere dökülürse Arjantin'den kötü oluruz."

Ültimatom alıyoruz Gezi sonrasında Irak'la bir savaş durumu yaşanabileceğini belirten Liman-İş Genel Başkanı Raif Kılıç da "Bir taraftan Osmanlı'dan geliyoruz diye övünüyoruz, diğer taraftan ABD'den ültimatom alıyoruz. Bu olamaz. Saddam'ı savunduğumdan değil ama yanımızdaki komşuyu düşman ilan etmemiz doğru olmaz" diye konuştu.Gezinin bir başka amacının devletin kurumlarının peşkeş çekilmesi olabileceğini kaydeden Raif Kılıç, "Onlardan para beklememeliyiz. Türkiye kendi kaynaklarını kullansa yeter. Oysa biz hazır parayla ülkeyi yönetiyoruz. Üretemeyen bir ülke ilerleyemez. Limanlar açısından da öyle. Limanlar dışarıya açılan kapıdır. Güvenilir olması gereken kaynakların anahtarı başkasına verilirse, yaşanan olumsuzlukların sorumlusu çalışanlar olamaz. Bunları yaşadık; Bufalo etleri bu şekilde girdi Türkiye'ye" dedi. BASİSEN Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ketenci ise yorum yapmaktan kaçınarak, "Konu hassa bir konu. Ülke sıkıntılı bir dönemden geçiyor; bankacılık sektörü de... Bu konuda yorum yapmak istemiyorum. Çok şey söyleyebilirim ama karşılıklı değerlendirmekte fayda var" demekle yetindi.