16 Ocak 2002 22:00
Cargill'in önü açıldı
GÜNÜN YAZILARI
Cargill'in önü açıldı
Nur Karabacak
Pancar politikası ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi için yapılan girişimler, Türkiye'yi hedef seçen ABD'li tekel Cargill'in önünü açıyor. Dünyadaki en büyük yatırımını Bursa'da yapan ve burada şeker kamışından tatlandırıcı maddeler üretmek isteyen Cargill'in önündeki en büyük engel, Türkiye'deki pancar üretimiydi.
Cargill gibi birkaç ulusararası tarım tekelinin dayatmaları ile hayata geçirilen Türkiye şeker sektörünü bitirme girişimlerinin Türkiye Şeker Fabrikaları'nın özelleştirilmesi ile tamamlanacağının altı çizilerek, Türkiye'nin bu özelleştirmelerden sonra şekerde tamamen dışa bağımlı hale geleceği vurgulandı.
Hükümet, Şeker Kanunu'nu 4 Nisan 2001'de yürürlüğe soktu. Üreticiye kotaların getirildiği, yabancı tatlandırıcı şirketlerin önünün açıldığı kanun kapsamında şeker fabrikalarının peşkeşi için hazırlıklar yapılıyor. Hazırlanan bilimsel raporlarla, Türkiye'de şeker sektöründe oynanan oyunların ardındaki gerçekler gözler önüne serilerek, bir kez daha ilgililer uyarılıyor.
KİGEM ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO)'nın hazırladığı ortak raporda, Türkiye şeker sektörü üzerinde oynanan oyunların nedeninin 2005 yılı için 430 bin ton üretim hedefi koyan ve büyüme hızı şeker pancarından şeker üretilen sektöre göre 8.8 kat daha fazla olan tatlandırıcı firmaları ve ABD ile AB'de biriken stoklar olduğuna dikkat çekildi.
"Türkiye Şeker Sektörü Analizi" başlıklı raporda, son birkaç yıl içinde dünyada üretim fazlalılığı ve tüketim azlığı nedeniyle stokların arttığı berlirtilerek, son iki yıldır dünya şeker fiyatlarının en düşük değerini taşıdığı ifade edildi. Raporda, Şeker Kanunu'nun çıkarılmasında dünya şeker üretiminde yıllardır 4'üncü sırada yer alan Türkiye'nin, oluşan bu stokların eritilmesi için uygun bir pazar yaratma gerçeklerinin yattığı vurgulandı.
Üretim fazla değil Türkiye'de şeker üretiminin iddia edilenlenlerin aksine tüketiminin altında olduğu vurgulanan raporda, Tükiye'de oluşan şeker fazlalılığının şeker pancarı üretiminden değil, yasal olmayan yollarla yurda sokulan şeker ve tatlandırıcı üretimindeki artıştan kaynaklandığı kaydedildi. Raporda, Türkiye'de yıllık kayıtdışı pancar şekeri ticaretinin 300 bin ton civarında olduğu belirtilerek, nişasta bazlı şeker üretim sektörünün yıllık ortalama yüzde 20 oranındaki büyüme hızı ile pancar kökenli şeker üretim sektöründeki büyüme hızından yaklaşık 8.8 kat daha fazla olduğu vurgulandı. Sentetik tatlandırıcılar diye tanımlanan alternatif diğer tatlandırıcılara yönelik talebin de her geçen yıl arttığına dikkat çekilen raporda, tüm bu gelişmelerin şeker fabrikalarının mevcut üretimlerine göre 600 bin ton daha az şeker üretmelerini, yani kurulu kapasitelerinin yüzde 25 eksik kullanmalarını gerektireceği ifade edildi. Raporda, üreticilerin 4-4.5 milyon ton daha az şeker üreteceği ve 1 milyon dekar eksik ekim yapılacağı vurgulandı. AB ülkelerinde de şeker üretimininin maksimum yüzde 15 oranında tatlandırıcı üretimine izin verildiği ifade edilen raporda, tatlandırıcı üretiminde kullanılan mısır üretiminde Türkiye'nin kendine yeten bir ülke olmadığına ve ithalata zorunlu olduğuna dikkat çekildi.
Tekellere kaynak Şeker sektöründe Şeker Kanunu ile başlanan ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile sonlandırılmak istenen sürecin sonuçları da şöyle değerlendirildi: "Özelleştirilen fabrikların yüzde 10'u üretime devam ederken, diğerler farklı nedenler ile kapatılacaktır. Türkiye'nin şeker gereksiniminin altına düşecek üretim açığı, dışsatım geri ödemeleri ile desteklendiği için "daha ucuz"a şekere sahip olan ülkelerden ve özellikle AB'den yapılan dışalım ile kapatılacaktır. Nişasta bazlı şeker üretimi sürdürülecek ve sanayi şekeri tümüyle mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerlere dayandırılacaktır. Türkiye'nin mısır dışalımı artarak devam edecek. Pancar üreticisine verilmeyen kamu kaynakları, AB pancar üreticilerine, ABD ve Arjantin mısır üreticilerine, çokuluslu şirketlerine aktarılmaya başlanacaktır. Sektörde çalışan 30 bin üzerindeki işçi, işlerini yitirecektir. Sektörde tamamen dışa bağımlı hale gelinecektir."
Üretim fazla değil Türkiye'de şeker üretiminin iddia edilenlenlerin aksine tüketiminin altında olduğu vurgulanan raporda, Tükiye'de oluşan şeker fazlalılığının şeker pancarı üretiminden değil, yasal olmayan yollarla yurda sokulan şeker ve tatlandırıcı üretimindeki artıştan kaynaklandığı kaydedildi. Raporda, Türkiye'de yıllık kayıtdışı pancar şekeri ticaretinin 300 bin ton civarında olduğu belirtilerek, nişasta bazlı şeker üretim sektörünün yıllık ortalama yüzde 20 oranındaki büyüme hızı ile pancar kökenli şeker üretim sektöründeki büyüme hızından yaklaşık 8.8 kat daha fazla olduğu vurgulandı. Sentetik tatlandırıcılar diye tanımlanan alternatif diğer tatlandırıcılara yönelik talebin de her geçen yıl arttığına dikkat çekilen raporda, tüm bu gelişmelerin şeker fabrikalarının mevcut üretimlerine göre 600 bin ton daha az şeker üretmelerini, yani kurulu kapasitelerinin yüzde 25 eksik kullanmalarını gerektireceği ifade edildi. Raporda, üreticilerin 4-4.5 milyon ton daha az şeker üreteceği ve 1 milyon dekar eksik ekim yapılacağı vurgulandı. AB ülkelerinde de şeker üretimininin maksimum yüzde 15 oranında tatlandırıcı üretimine izin verildiği ifade edilen raporda, tatlandırıcı üretiminde kullanılan mısır üretiminde Türkiye'nin kendine yeten bir ülke olmadığına ve ithalata zorunlu olduğuna dikkat çekildi.
Tekellere kaynak Şeker sektöründe Şeker Kanunu ile başlanan ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile sonlandırılmak istenen sürecin sonuçları da şöyle değerlendirildi: "Özelleştirilen fabrikların yüzde 10'u üretime devam ederken, diğerler farklı nedenler ile kapatılacaktır. Türkiye'nin şeker gereksiniminin altına düşecek üretim açığı, dışsatım geri ödemeleri ile desteklendiği için "daha ucuz"a şekere sahip olan ülkelerden ve özellikle AB'den yapılan dışalım ile kapatılacaktır. Nişasta bazlı şeker üretimi sürdürülecek ve sanayi şekeri tümüyle mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerlere dayandırılacaktır. Türkiye'nin mısır dışalımı artarak devam edecek. Pancar üreticisine verilmeyen kamu kaynakları, AB pancar üreticilerine, ABD ve Arjantin mısır üreticilerine, çokuluslu şirketlerine aktarılmaya başlanacaktır. Sektörde çalışan 30 bin üzerindeki işçi, işlerini yitirecektir. Sektörde tamamen dışa bağımlı hale gelinecektir."
Evrensel'i Takip Et