14 Ocak 2002 22:00
Yıkımlar devam ediyor
İsrail hükümeti, bir yandan işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimlerini genişletiyor, diğer yandan da Filistinlilerin yaşama hakkını gasp ediyor.
Yıkımlar devam ediyorİsrail güçlerinin, perşembe gecesi Refah'ta, yaklaşık 70 evi yıkmasına ve yüzlerce yerleşimciyi evsiz bırakmasına, ülke içi ve dışından tepkiler yağmaya devam ediyor. Tepkilere rağmen, yüzlerce İsrail askeriyle çevrili 15 buldozer, Doğu Kudüs'te yıkılmış evlerin yerine, belediye meclisi tarafından yapılmış beş evi daha yıktı. Yıkılan evlerden birinde ikamet edenler olduğu, diğer dördüne ise henüz kimsenin yerleştirilmemiş olduğu bildirildi. Buldozerlere direnen Filistinlilere, İsrail polisi saldırdı.
Filistinlilere izin yokBu olayla birlikte, Doğu Kudüs'teki İssaviya şehrinde uygulanan yıkım kararı sayısı 17'ye çıktı. Belediye meclisindeki Meretz partisi üyeleri, dün, uluslararası hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan yıkımları önlenmesi için yerel mahkemeye dilekçe verdiler. İsrail, evlerin yıkımına gerekçe olarak izinsiz yapılmış olmalarını gösteriyor. Buna karşılık Filistinliler ise, kaçak ev yapmaya mecbur olduklarını çünkü İsrail'in kendilerine inşa izni vermediğini belirtiyorlar. İsrail hükümetinin asıl amacının, Kudüs'teki Filistin nüfusunu azaltmak olduğu ve bu amaçla, Filistinlilere yönelik, sistematik ve toplu bir baskı süreci yürüttüğü vurgulanıyor.
ABD'den yüz bulduABD Dışişleri'hden cesaret alan İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Refah mülteci kampındaki evlerin yıkılmasını savundu. Şaron, Kudüs'te yabancı gazetecilerle düzenlediği toplantıda, Filistin yönetimini "bu evleri silah kaçakçılığında kullanmakla" suçladı.Şaron, "Refah'ta, tünellerden silah kaçakçılığı yapılıyor. Bu tüneller 12 ila 17 metre derinliğinde. Filistin yönetimi, sınırlarımızdan yasadışı yollarla silah sokma gayreti içine girmiştir" iddialarında bulundu. Şaron, bu silahların Irak ile İran'dan sokulduğunu öne sürdü.Daha önce de, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, İsrail'in evleri yıkmasının "meşru müdafaa" olduğunu söyleyebilmişti.
İsrail solundan protestoBaşkent Tel-Aviv'de ise, Gazze Şeridi'ndeki Refah mülteci kampındaki Filistinlilere ait olan evlerin yıkımı protesto edildi.İsrail radyosu, "Barış Şimdi" adlı örgüt tarafından düzenlenen gösterinin İsrail Savunma bakanlığına ait büroların bulunduğu bina önünde yapıldığını bildirdi. Örgütün bildirisinde, "Hükümet tüm ahlaki bilincini kaybetmiştir. Evlerin yıkımı gibi yasadışı emirleri, başta genç askerlerimiz olmak üzere hepimizi bu işin içine sokmaktadır" denildi.
Basın: Savaş suçuBasın da, yıkımı sert ifadelerle protesto etmeye devam ediyor. Önceki günkü sayısının önemli bölümünü ve başyazısını konuyla ilgili yorumlara ayıran Haaretz gazetesi, "Bu bir savaş suçudur" ifadesini kullandı. "Masumlara Karşı İşlenen Suç" başlıklı yorumda, yıkım, 'devlet terörü' olarak nitelendi. Gazetenin başyazısında, saldırıların yaşlılara, kadın ve çocuklara yöneldiği ve bunun "kör gaddarlık" olduğu vurgulandı.
Mantıksız öç almaYediot Ahronot'ta yayınlanan bir yorumda ise "Nasıl bu hale geldik?" sorusu sorularak, "Bu yapılan askeri operasyon değil, mantıksız bir öç alma" denildi. Yorumda, İsrail Ordusu'nun su kuyularını kapattığı ve El Halil'de yüzlerce ailenin yaşadığı mağaraların girişlerini ördüğü kaydedildi.
Donanma yok edildiDiğer yandan, İsrail'in füze saldırılarının ardından Filistin donanmasında yüzebilecek durumda bir gemi kalmadığı bildirildi. Filistin donanmasının üst düzey askeri yetkilisi, cuma gecesi Gazze Limanı'na yönelik İsrail saldırısının ardından yüzebilecek durumda hiçbir gemi kalmadığını söyleyerek, "Artık hiçbir şeyimiz yok" dedi.Adının gizli tutulmasını isteyen yetkili, 1994'te Filistin devletinin kuruluşunda donanmanın elinde 6 gemi olduğunu, şu anda ise Gazze'de tamir halinde bulunan geminin dışında başka gemi kalmadığını belirtti.
Filistinlilere izin yokBu olayla birlikte, Doğu Kudüs'teki İssaviya şehrinde uygulanan yıkım kararı sayısı 17'ye çıktı. Belediye meclisindeki Meretz partisi üyeleri, dün, uluslararası hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan yıkımları önlenmesi için yerel mahkemeye dilekçe verdiler. İsrail, evlerin yıkımına gerekçe olarak izinsiz yapılmış olmalarını gösteriyor. Buna karşılık Filistinliler ise, kaçak ev yapmaya mecbur olduklarını çünkü İsrail'in kendilerine inşa izni vermediğini belirtiyorlar. İsrail hükümetinin asıl amacının, Kudüs'teki Filistin nüfusunu azaltmak olduğu ve bu amaçla, Filistinlilere yönelik, sistematik ve toplu bir baskı süreci yürüttüğü vurgulanıyor.
ABD'den yüz bulduABD Dışişleri'hden cesaret alan İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Refah mülteci kampındaki evlerin yıkılmasını savundu. Şaron, Kudüs'te yabancı gazetecilerle düzenlediği toplantıda, Filistin yönetimini "bu evleri silah kaçakçılığında kullanmakla" suçladı.Şaron, "Refah'ta, tünellerden silah kaçakçılığı yapılıyor. Bu tüneller 12 ila 17 metre derinliğinde. Filistin yönetimi, sınırlarımızdan yasadışı yollarla silah sokma gayreti içine girmiştir" iddialarında bulundu. Şaron, bu silahların Irak ile İran'dan sokulduğunu öne sürdü.Daha önce de, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, İsrail'in evleri yıkmasının "meşru müdafaa" olduğunu söyleyebilmişti.
İsrail solundan protestoBaşkent Tel-Aviv'de ise, Gazze Şeridi'ndeki Refah mülteci kampındaki Filistinlilere ait olan evlerin yıkımı protesto edildi.İsrail radyosu, "Barış Şimdi" adlı örgüt tarafından düzenlenen gösterinin İsrail Savunma bakanlığına ait büroların bulunduğu bina önünde yapıldığını bildirdi. Örgütün bildirisinde, "Hükümet tüm ahlaki bilincini kaybetmiştir. Evlerin yıkımı gibi yasadışı emirleri, başta genç askerlerimiz olmak üzere hepimizi bu işin içine sokmaktadır" denildi.
Basın: Savaş suçuBasın da, yıkımı sert ifadelerle protesto etmeye devam ediyor. Önceki günkü sayısının önemli bölümünü ve başyazısını konuyla ilgili yorumlara ayıran Haaretz gazetesi, "Bu bir savaş suçudur" ifadesini kullandı. "Masumlara Karşı İşlenen Suç" başlıklı yorumda, yıkım, 'devlet terörü' olarak nitelendi. Gazetenin başyazısında, saldırıların yaşlılara, kadın ve çocuklara yöneldiği ve bunun "kör gaddarlık" olduğu vurgulandı.
Mantıksız öç almaYediot Ahronot'ta yayınlanan bir yorumda ise "Nasıl bu hale geldik?" sorusu sorularak, "Bu yapılan askeri operasyon değil, mantıksız bir öç alma" denildi. Yorumda, İsrail Ordusu'nun su kuyularını kapattığı ve El Halil'de yüzlerce ailenin yaşadığı mağaraların girişlerini ördüğü kaydedildi.
Donanma yok edildiDiğer yandan, İsrail'in füze saldırılarının ardından Filistin donanmasında yüzebilecek durumda bir gemi kalmadığı bildirildi. Filistin donanmasının üst düzey askeri yetkilisi, cuma gecesi Gazze Limanı'na yönelik İsrail saldırısının ardından yüzebilecek durumda hiçbir gemi kalmadığını söyleyerek, "Artık hiçbir şeyimiz yok" dedi.Adının gizli tutulmasını isteyen yetkili, 1994'te Filistin devletinin kuruluşunda donanmanın elinde 6 gemi olduğunu, şu anda ise Gazze'de tamir halinde bulunan geminin dışında başka gemi kalmadığını belirtti.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
