13 Ocak 2002 22:00

İyi ki köy hizmetleri var

Kara kış Doğu'da etkisini sürdürüyor. Yüzlerce köy yolu ulaşıma kapandı. Bingöl-Elazığ Karayolu'nun Kuruca Geçidi'nde 300'e yakın araç mahzur kaldı.

Paylaş
İyi ki köy hizmetleri varKar yağışı, Türkiye'nin batısında etkisini azaltırken, doğuda yaşamı felç etmeye devam ediyor. Doğu Anadolu Bölgesi'ni kış aylarında etkisi altına alan, binlerce köy yolunun ulaşıma kapanmasına neden olan yoğun kar yağışı ve tipiye karşı Köy Hizmetleri ekipleri yılmadan çalışmalarınrı sürdürüyor. Köy Hizmetleri 10. Bölge Müdürü Turgay Şahin, kış aylarında Türkiye'de kışı en ağır koşullarıyla yaşayan Doğu Anadolu Bölgesi'nde kar ve tipinin yollarını ulaşıma kapattığı köylere karşı çok önemli görevler üstlendiklerini söyledi. Bölgede kendilerine bağlı Erzurum, Erzincan, Kars, Iğdır, Ardahan ve Ağrı'da toplam 2 bin 667 köyün bulunduğunu belirten Şahin, söz konusu köylerin tamamına yakınının kış aylarında yoğun kar yağışının ardından ulaşıma kapandığını bildirdi. Sabah açtıkları köy yollarını, akşama yeniden kar yağışı ve tipinin ulaşıma kapattığını, bunun da yapılan işin "silbaştan" olduğunu söyleyen Şahin, şunları kaydetti: "Bölgemizde bize bağlı toplam 2 bin 667 köy varken, son iki ayda açılan yolların tekrar kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapanmasından dolayı 8 bin 368 köyü ulaşıma açmış gözüküyoruz. Bu da şunu gösteriyor: Son iki ayda bir köyün yolunu ortalama 4 defa açmışız. Sabah açılan köy yolunun akşama yeniden kapanması ekiplerimizi moralmen çökertiyor. Ancak yılmadan, vatandaşımızın sıkıntısını kendi sıkıntımız gibi görerek tekrar köy yollarına koyuluyoruz. Ekiplerimizin köye varması esnasında, vatandaşların sevinç gösterileriyle karşılaşması o gün çekilen bütün sıkıntıya değiyor."

Fatura çok ağırŞahin, Köy Hizmetleri 10. Bölge Müdürlüğü'ne bağlı 569 personelin 52 ekiple birlikte geceli gündüzlü çalıştığına da değinerek, söz konusu çalışmalarında toplam araç sayılarının 294 olduğunu belirtti. Geçen yıl hizmete soktukları 6 kar üstü aracının çalışmalara büyük fayda sağladığını ifade etti. Şahin, karla mücadale çalışmalarının faturasının çok ağır olduğuna da değinerek, bu sezon söz konusu çalışmalarına 8 trilyon 700 milyar lira para harcadıklarını bildirdi. Bu harcamalarının, özellikle araçların yakıtına ve yedek parçasına gittiğini belirten Şahin, "Bizim yaptığımız çalışma belki göze fazla görülmüyor, ancak biz yaptığımız çalışmanın önemini biliyoruz. Ekiplerimiz bir hafta çalışmasa bölgede hayat felç olur. Bölgede kendi sorumluluğumuz içerisinde bulunan toplam köy yolu uzunluğu 18 bin 538 kilometredir. Ancak bu sezon sadece Erzurum'da 19 bin 898 kilometrelik yol açma çalışması yaptık. Bizim bir kilometrelik yol açma çalışmamızın maliyeti ise yaklaşık 200 milyon liradır" şeklinde konuştu.

Az daha donacaklardıŞiddetli tipi nedeniyle Bingöl-Elazığ karayolunun Kuruca Geçidi'nde mahsur kalan yaklaşık 300 araç, yaklaşık 12 saat sonra kurtarıldı. Yolda kalan araç sürücülerinden Necdet Babacan, şiddetli tipi nedeniyle yolda kaldıkları 12 saat boyunca çok zor anlar yaşadıklarını ve birçok yolcunun donma tehlikesi geçirdiğini kaydetti.

Ankara'daki fatura Ankara'da ise doğudaki illere göre karın faturası daha az oluyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkan Vekili Necdet Eryılmaz, karın düşmesinden bu yana sürdürülen temizleme çalışmalarının yaklaşık 500 milyar liraya malolduğunu bildirdi. Eryılmaz, bugüne kadar 5 bin ton saf tuz kullanıldığını kaydederek, "Bu sene yollar hep temiz kalacak" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Vurgun mahkemedeTuna ArıgüçBayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndaki trilyonluk yolsuzlukların ortaya çıkartıldığı ve Koray Aydın'ı bakanlık koltuğundan eden Vurgun Operasyonu'na ilişkin 4'ü tutuklu 361 sanığın yargılandığı davaya yarın Ankara DGM'de başlanacak. Aralarında çok sayıda bürokratın da bulunduğu vurgun davasının iddianemesini hazırlayan savcı Cengiz Köksal, bürokratların eş ve yakınlarına ait inanılmaz servetleri de açığa çıkarmıştı. Son yasal değişiklikler nedeniyle davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi bekleniyor. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın kamu ihalelerinde dosyaların yasal düzenlemeler uygulanmış gibi gösterilerek görevlilerin yasal boşluklardan yararlanması ile trilyonluk çıkar elde ettikleri Vurgun Operasyonu ile kamuoyuna duyurulmuştu. Ağustos 2001'de başlayan operasyon bakanlığa bağlı kuruluş faaliyetlerini yürüten İller Bankası'na kadar uzanmış ve Bakan Aydın'ın istifasına neden olmuştu. Bu arada soruşturma gün geçtikçe genişlemiş ve Koray Aydın'ın, Başbakanlığın karşı çıkmasına rağmen İller Bankası ihale yönetmeliğinde değişikliğe giderek ihalelerde yüzde 30'luk artış sınırlamasını kaldırdığı ve bu yolla bankadan iş alan müteahhitlere trilyonlarca lira aktarıldığı saptanmıştı. Aydın'ın yönetmelik değişikliğiyle kendi döneminde yapılan 508 ihalenin tamamına yakınının "davet usulü" gerçekleştirilmesini sağladığı ve iş alan müteahhitlere yeniden ihaleye çıkılmadan ek sözleşmelerle yine trilyonluk kaynaklar aktardığı gözler önüne serilmişti.Olaylara karışan müteahhitler ise "MHP ve Ülkü Ocakları'nın hedefi olmaktan" korkarak vurgunu anlatmaktan çekinmişlerdi. Müteahhitler, ancak savcı güvencesi ile verdikleri kayıt dışı bilgilerde, "trilyonluk komisyonların" nasıl alındığını anlatmışlardı. Müteahhitler, Aydın'ın bilgisi olmadan bürokratların imza atmayacağı görüşünde birleşerek, ödedikleri rüşvetleri anlatmışlardı. Ancak, kayıtdışı tutulan bu ifadeler Aydın'ın ismini de iddianameden korumuştu."Rüşvet almak için çıkar amaçlı çete oluşturmak ve ihalelere fesat karıştırmak" suçundan yargılanan 361 sanığın son yasal değişiklik nedeniyle DGM'den Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi bekleniyor.

İddianameAralarında çok sayıda bürokratın bulunduğu 4'ü tutuklu 361 sanığın yargılanacağı vurgun davasında soruşturmayı yürüten savcı Köksal'ın hazırladığı iddianamede, "Kamu ihalelerini yapmakla yetkilendirilen bir kısım görevlilerin sistemin boşluklarından yararlanmak suretiyle bakanlık bünyesi içinde ve dışında faaliyet gösteren çıkar amaçlı suç örgütü kurarak, ihale bedelinin yüzde 15-20'sine varan oranlarda komisyon adı altına çıkar elde ettikleri, bu oranın ihale sonucu yapılan işin teslimi aşamasına kadar yüzde 40 düzeylerine çıktığı, ihaleyi kazanan iş sahibinin, dağıttığı parayı geri alabilmek amacı ile verdiği paraları yapılan işe yansıtması sonucu devletin reel olarak her işi iki katına mal ettiği, bu suretle kamu kaynaklarının bir kısım kişilerin menfaati uğruna israf edildiği" söyleniyor. İhalelerin belli şahıslara kırım usülü verildiğine dikkat çekilen iddianamede, inşaatların her aşamasında maddi çıkar karşılığı, kontrollerin yetersiz yapıldığı ve projeye aykırı, kaliteden yoksun işlerin teslim alındığını kaydediliyor.

4 sanık tutukluİddianamede, tutuklu sanıklardan Müsteşar Yardımcısı Mehmet Sedat Aban'ın, ilanlı ihalelerde organizasyon dahilinde ihaleyi almak isteyen firma yetkilileriyle, bazen İlkutlu Gönülal ve Mehmet İnce ile birlikte görüşerek, ihale keşif bedelinin yüzde beşinin ödenmesi koşuluyla anlaşarak, kurum içinde organisazyonu yönlendirmesi için Gönülal, İnce ve Saydan'a talimatlar verdiği belirtiliyor. Aban'ın, pırlanta şirketinin sabihi Mustafa Eriş ve adamlarına komisyon kararını ulaştırdığı vurgulanıyor. Tutuklu Fethi Soydan'ın ise ihale bürosunda işçi statüsünde geçici görevlendirme ile şef statüsünde çalıştığı belirtilerek, tüm ihalelerin hazırlanmasında "kilit adam" olarak hareket ettiği ifade ediliyor. Yapıişleri Genel Müdür Yardımcısı İlkutlu Gönülal'ın da Aban'dan aldığı talimatlar doğrultusunda organizasyon dahilinde kazanması istenilen firmayı İnce'ye bildirdiği belirtilerek, yaptığı işler karşılığında 132 milyon Alman markı, 15.500 dolar ve Özgür Kent Kooperatif hissesi aldığının altı çiziliyor. Müşavir Sedrettin Dinçer'in ise ihaleleri kazanması için organizasyonun menfaat sağladığı şahıslara ait şirketler kurulmasını istediği, bunun üzerine Sedat Aban'ın Fethi Soydan'a talimat vererek ihalenin belirtilen isim üzerine organize edilmesi yönünde talimatlar verdiği ve bu şahıslara ihaleleri kazandırdığı belirtiliyor. Dinçer'in nakit para almamasına karşın çok sayıda saat ve elbise ile siyasi çıkar elde ettiğine dikkat çekiliyor.

Yakınlarının servetleriİddianamede, Aban'ın eşi Firdevs Aban'ın; kızkardeşleri Fatma Sena Aksaç ile Senay Melik'in ve arkadaşı Eyüp Sabri Önen ile hemşerisi İsmet Saçmacı'nın, sanık Mehmet İnce'nin eşi Birgül İnce'nin, İlkutlu Gönülal'ın eşi Türkan Gönülal'ın üzerine çok sayıda ev, arsa ve araba geçirildiği belirtiliyor. Ayrıca Aban'ın arkadaşı Rafet Turgut Uyar'ın Aban tarafından gönderilen paraları banka hesaplarına yatırdığı, son olarak buradan 2 milyon 500 bin doları bankasının başka şubesine aktardığı ve anaparayı tutarken faizini Aban'a ödediği tespit ediliyor.
ÖNCEKİ HABER

Unutulmadılar...

SONRAKİ HABER

Ahmed Arif'e OHAL yasağı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...