9 Ocak 2002 22:00

Kapitülasyonlar gibi

Kapitülasyonlar gibi Meclis gece gündüz çalışarak IMF'nin dayattığı yasaları bir bir geçiriyor. Tütün, kamu ihaleleri tasarıların yasalaştırılmasının ardından "yeni kapitülasyonlar" olarak nitelendirilen endüstri bölgeleri ile ilgili tasarı da kabul edildi. Endüstri Bölgeleri Yasası ile hükümet, serbest bölgeler kurarak, sendikanın, sigortanın olmadığı, vergi alamadığı, sömürünün katmerleştiği, denetimi dışında yarattığı alanlara yenilerini eklemenin yolu açılmış oldu.

Her şey yabancılar için Yasanın gerekçesinde, "Son yıllarda dünyayı etkisi altına alan küreselleşme akımı, sermayenin dünyanın bütün bölgelerini rahatça dolaşmasını ve yatırımlarda kullanmasını kolaylaştırmıştır" denilerek, asıl amacın sermayeye istediği gibi at oynatabileceği alan yaratma olduğu da itiraf edildi. Yasa gerekçesinde yabancı sermayenin fark gözetmeksizin kendisi için uygun ortam bulunan bütün ülkelere girdiğinin, bu ortamın bozulmasıyla da çıktığının itiraf edildiği gerekçede, bu ortamın neler olduğu ise gizlendi. Yasa ile Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu'nun belirlediği yerlerde Bakanlar Kurulu Kararı ile endüstri bölgeleri kurulması, endüstri bölgeleri için ayrılan arazilerin hiçbir şekilde başka amaçlarla kullanılamaması getirildi. Endüstri bölgesinde yatırım yapmak isteyen yerli ya da yabancı sermayedardan istenen ise sadece sabit yatırım tutarının yüzde 5'i oranında bir miktarı, endüstri bölgelerinin yönetim ve işletilmesinde kullanılmak üzere katkı payı olarak yatırması. Endüstri bölgeleri kurulması için gerekli arazinin temininden, altyapısına kadar tüm giderler de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulacak ödenekten karşılanacak. Endüstri bölgeleri için ayrılan kaynak bununla da bitmiyor, yönetim ve işletilmesinde görevli komisyon üyelerinin aylık ücret ve diğer ödemeleri de üstelik KİT'lerin yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen tutar üzerinden devlet tarafından karşılanacak. Bu ödemeler, damga vergisi hariç hiçbir vergi ve kesintiye de tabi olmayacak.

Teşvikte sınır yok Yürürlük ve yürütme maddeleriyle birlikte 8 ana bir de geçici maddeden oluşan yasanın 4'üncü maddesindeki "teşvik tedbirleri" başlıklı düzenlemede ise sermayedar işe başladığı tarihten itibaren 5 vergilendirme dönemi, gelir ve kurumlar vergisi ödemeyecek. Endüstri bölgelerinde işe başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, bu bölgede çalıştırdıkları işçilerin ücretlerinden keserek, tahahkuk ettirdikleri gelir ve damga vergilerini de iki yıl boyunca kullanabilecekler. İşçinin ücretinden peşin olarak kesilip tahakkuk ettirilen vergiler, beyanname verme süresini izleyen ikinci yılın aynı döneminde ödenecek. Bu kadar kıyağa karşı sermayedarın yapacağı yükümlülük ise sigortalı olarak fiilen ve sürekli olarak 100 işçi çalıştırmak olacak. Ancak işçilerin ilk defa sigortalı olarak çalıştırılmaları koşulu da yine sermayedarın işine yaracak şekilde düzenlendi, işletmeci bu durumda işçiyi asgari ücretten başlatabilecek. Aynı maddenin son fıkrasında düzenlenen "yeni makine ve techizat" şartı ise uluslararası sermaye için sözü bile edilmeyecek bir şart. Kendi ülkesinde bir kenara attığı makineleri çok kolayca "yeni" diye Türkiye'ye getirebilmesinin önünde hiçbir engel yok. Yine "şart" gibi sunulan 10 trilyon TL yatırım da uluslararası sermaye için, özellikle TL'nin sürekli değer yitirdiği bir ortamda sözkonusu bile edilmeyecek bir rakam. Yasa ayrıca, endüstri bölgeleri kurulması önerilen yerlerde, organize sanayi bölgeleri bulunması durumunda da endüstri bölgelerinden yana düzenleme getirerek, bu bölgelerin öncelikle endüstri bölgeleri ilan edilmesini getirdi.

Evrensel'i Takip Et