08 Ocak 2002 22:00

Mahpus emeğiyle cezaevi

Adalet Bakanlığı, hücre tipi cezaevleri için kullanılan mali kaynağı, adli tutuklu ve hükümlülerin 2 milyon 750 bin lira gündelikle çalıştırıldığı iş yurtlarından sağlıyor.

Paylaş
Mahpus emeğiyle cezaeviHacer Yücel Adalet Bakanlığı, tutukluları hücrelere koyacağı yeni cezaevlerini yine onların sırtından inşa ediyor. Cezaevlerinde bulunan iş yurtlarından elde edilen gelir, siyasi mahkumlar için "F tipi", adli mahkumlar için "L tipi" cezaevlerinin inşasında kullanılıyor. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün kıvançla söz ettiği iş yurtları uygulaması, "kürek mahkumluğunu" geri getiriyor.

İş yurtları yaygınlaşacakTürkiye'de 60 bin civarında tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu sayı, her yıl ortalama 5 bin kişinin de cezaevlerine konulmasıyla artıyor. Adalet Bakanlığı, sayıları hızla artan tutuklu ve hükümlüler için, mevcut 536 cezaevine yenilerini ekleme hazırlığı içinde. Kısa vadede yapılacak olan 30 cezaevinin 14'ü "L tipi", diğerleri ise "F tipi" cezaevleri olarak tasarlanıyor. Adli tutuklu ve hükümlülerin konulacağı L tipi cezaevleriyle birlikte, "iş yurtları" uygulamasının da artması bekleniyor. Şu anda, 163 cezaevindeki iş yurtlarında 2 bin mahpus çalıştırılıyor. Sayıları 50 bin civarında olan adli tutuklu ve hükümlülerin, hepsinde de iş yurtları bulunan L tipi cezaevlerine konulacak olması, bu uygulamanın gelişeceğinin en somut göstergesi.

Trilyonlar kazanıldıTutuklu ve hükümlülerin 2 milyon 750 bin lira gündelikle çalıştırıldığı iş yurtları, her geçen gün Adalet Bakanlığı için daha büyük bir gelir kapısına dönüşüyor. Adalet Bakanı Türk'ün, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda bakanlık bütçesi görüşülürken açıkladığı bilgiler de bunu gözler önüne seriyor. Türk konuşmasında, F tipi cezaevlerinin inşasının ve diğer cezaevlerinde oda sistemine geçiş çalışmalarının iş yurtlarından sağlanan gelirle finanse edildiğini belirtti. Adalet Bakanı'nın aktardığına göre, 4301 sayılı kanunda değişiklik yapılarak iş yurtlarından elde edilen kâr 1999 yılında 3.5 trilyon liraya, 2000 yılında ise 5.1 trilyon liraya ulaştı. Üstelik bu rakamlara, İş Yurtları Kurumu'nun faiz gelirleri dahil değil. Kurumun bütçesinden 2001 yılı içinde cezaevi yapımı ve onarımı çalışmlarına aktarılan kaynak ise 25 trilyon liraya ulaştı.

Zorla çalıştırmaAdalet Bakanlığı, L tipi cezaevlerini tanıtırken iş yurtları uygulamasının "tutuklu ve hükümlülerin tekrar topluma kazandırılması" amacını taşıdığını iddia ediyor. Ancak mahpusların çalışma koşulları ve elde edilen kârın büyüklüğü, bunun "rehabilitasyon" faaliyeti değil, ucuz emek sömürüsü niteliği taşıdığına işaret ediyor. Bakan Türk'ün övünçle verdiği rakamlar tutuklu ve hükümlülerin sigorta ve diğer sosyal güvencelerden mahrum ve düşük ücretle çalıştırılarak, adeta "angaryaya" mahkum edildiğini gösteriyor. 9 bin civarındaki siyasi tutuklu ve hükümlü içinse durum daha vahim. Adalet Bakanlığı, F tipi cezaevlerindeki iş yurtlarında çalışmayı siyasi mahpuslar için "zorunlu" hale getirmeye çalışıyor. Adalet Bakanı'nın her fırsatta F tipi cezaevlerine geçişe dayanak olarak gösterdiği Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan son düzenlemeye göre, tutuklu ve hükümlülerin ortak yaşam alanlarından yararlanabilmeleri için "eğitim programlarına" yanıt vermeleri gerekiyor. "Eğitim programlarının" önemli bir unsuru ise iş yurtlarında çalışma!Adalet Bakanı Türk, geçen hafta İstanbul Adli Tıp Kurumu'nu ziyareti sırasında, siyasi tutuklu ve hükümlülerin "iş yurtlarında çalışmayı reddederek, kendi kendilerini tecrite mahkum ettiklerini" savundu. F tipi cezaevlerine çete davaları dolayısıyla konulan tutuklu ve hükümlüleri, "iş yurtlarında çalışmayı kabul ettikleri" için öven Bakan, bu kişilerin ortak yaşam alanlarından yararlanabildiklerini söyledi. Bu durumda, siyasi tutuklu ve hükümlüler, tecrit koşullarını biraz hafifletebilmek için angarya çalışmayı kabul etme dayatmasıyla karşı karşıya kalıyorlar.
ÖNCEKİ HABER

Meclis, Sezer için düğmeye bastı

SONRAKİ HABER

Tütün Yasası'nı onayladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...