30 Aralık 2001 22:00
'Artık ölümler durdurulsun'
Tutuklu yakınları, sorunun çözülmemesi halinde daha fazla ölüm ve sakatlıkların yaşanacağına dikkat çekerek, "Çektiğimiz acılara artık son versinler.
'Artık ölümler durdurulsun'Tuna ArıgüçF tipi cezaevlerine karşı başlatılan ölüm oruçları 14'üncü ayını geride bırakırken, baro ve kitle örgütlerinin, tecridi ortadan kaldırarak ölüm oruçlarının sona erdirilmesi için gündeme getirdiği "Üç kapı üç kilit" önerisinin Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilmesi istendi. Tutuklu yakınları, sorunun çözülmemesi halinde daha fazla ölüm ve sakatlıkların yaşanacağına dikkat çekerek, "Çektiğimiz acılara artık son versinler. Yıl geçti, onlarca çocuğumuz öldü, onlarcası da sakat kaldı. Kilitleri kırsınlar artık, ölümler durdurulsun" dediler. F tipi cezaevlerindeki tecrit ve izolasyona karşı başlatılan ölüm oruçlarına yeni dönemde katılanlarının da sağlık durumlarının kötüleşmesi nedeniyle hastanelere kaldırıldıklarına işaret eden tutuklu yakınları, bir yılı geride bırakan ölüm oruçlarının artık trajediye dönüştüğünü ifade ettiler. Ankara Numune Hastanesi'nde yakınlarının refakatçiliğini üstlenen tutuklu yakınları, "Ölümlerini adım adım izliyoruz. Artık bu sorun çözülsün. Üç kişilik hücrelerden üçünün kapılarının açılması önerisi Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilsin" dediler. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
İşkenceyi gizleyemediDiyarbakır Devlet Hastanesi acil servis doktorlarını işkence raporu vermemesi yönünde tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanan İl Sağlık Müdürü Emirhan Yardan hapis ve para cezasına çaptırıldı. Türk Tabipleri Birliği'nin çıkardığı Tıp Dünyası Dergisi'nin Aralık sayısında yayımlanan haberde, bir yıl önce Diyarbakır Jandarma Merkez Karakolu'nda gözaltına alınan Mehmet Ali Kaplan ile Sait Dönmüş'e darp edildiğine dair rapor veren Devlet Hastanesi'nde görevli Dr. Zahit Porsuk'a ters yönde 'şahısların darp edilmediğine dair' rapor vermesi için baskı yaptığı kaydedilen dönemin İl Sağlık Müdürü Dr. Emirhan Yardan'ın yargılanması tamamlandı.Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi karar duruşmasında, Sağlık İl Müdürü Yardan'ın, görevi kötüye kullandığı ve tehdit ettiği kanaatine vardı. Mahkeme heyeti, Yardan'ın cezasını sabit görerek, önce bir yıl hapis ve para cezası verdi. Ancak, Yardan'ın iyi hali ve sabıkasız olmasını gözönüne alarak indirim yapan heyet, cezayı erteledi. Yardan'ın katılmadığı duruşmada hazır bulunan Avukat Mustafa Sancak savunmasında, Müvekkili Yardan hakkında 647 sayılı yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ederek, beraatını istedi. Diyarbakır Tabip Odası avukatı Sezgin Tanrıkulu da, Yardan'ın bu dava dosyasında sanık olarak dinlenen doktorların işkence raporu verilmemesi için azmettirmeye çabaladığı kanaatinde olduklarını kaydederek, "Bu nedenle sanığın eylemi özellikle görevi kötüye kullanma halidir. Bu hususun da nazara alınmasını talep ederiz. Sanığa ceza verilmesi gerekir" dedi.Cumhuriyet Savcısı Muammer Özcan'ın hazırladığı iddianameye göre; Jandarma Mehmet Ali Kaplan ve Sait Dönmüş'ü "darp ve cebir" iddiasıyla ilgili rapor verilmesi için Devlet Hastanesi'ne getirdi. Hastane Acil Servisi'nde görevli Dr. Zahit Porsuk kişileri muayene etti ve tespit ettiği lezyonları adli rapora yazdı. Jandarma görevlisi bu şekilde raporu almayacağını söyleyerek ayrıldı. Ardından, Diyarbakır Merkez Jandarma Karakolu'ndan telefon ile aranan Sağlık Müdürü Dr. Yardan, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Serdar İnalöz'ü Devlet Hastanesi'ne göndererek, sorunu çözmesini istedi. Dr. İnalöz, Porsuk'a, Yardan'ın Valilikçe arandığını, bu konuda zorluk çıkarmaması gerektiğini söylediğini aktardı. Dr. İnalöz ayrıca, zorluk çıkarılması halinde geriye dönük tahkikatlar ve istenmeyen üzüntü verici tayinler olabileceğini belirtti. Ancak, Dr. Zahit Porsuk'un adli raporları değiştirmedi. İddianamede, "sanığın kaçamaklı savunması, nöbet listesi, poliklinik defteri ve tüm hazırlık evrakı kapsamından anlaşıldığından, sanığın yargılanmasının yapılarak eylemlerine uyar TCK'nin 240. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur" dendi. Sanık ve müdahil avukatların savunmalarının ardından mahkeme heyeti kararını şöyle açıkladı; "Emirhan Yardan'ın atılan suçtan sabit görülen eylemine uyan TCK'nin 240. maddesi uyarınca ve 3679 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alınarak ve suç konusunun önem ve değeri ışığında ve suç tarihi itibariyle TCK'nin 2/2 madde ve fıkrası dikkate alınmak suretiyle 1 yıl hapis ve 91 milyon ağır para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca sanığın TCK'nin 20. maddesi delaletiyle TCK'nin 240. maddesinin son fıkrası uyarınca 3 ay süreyle memuriyetten yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına, hüküm olunan cezasından TCK'nin 59. maddesi uyarınca tahdiden 1/6 nispetinde indirim yapılarak sanığın 10 ay hapis ve 76 milyon lira ağır para cezasına ve 15 gün süreyle memuriyetten yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına; ancak, sanığın hüküm olunan 10 ay hapis cezasının kişiliği sair halleri ve suçun işleniş şekli gözönüne alınarak, cezanın 912 milyon lira ağır para cezasına, sanığın aynı neviden ağır para cezalarının toplanmak sureti ile sonuç olarak sanığın 988 milyon 650 bin lira ağır para cezası ile 2 ay 15 gün memuriyetten yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına, bu cezaların ise ertelenmesine karar verildi."
Başa dönİşkenceyi gizleyemediDiyarbakır Devlet Hastanesi acil servis doktorlarını işkence raporu vermemesi yönünde tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanan İl Sağlık Müdürü Emirhan Yardan hapis ve para cezasına çaptırıldı. Türk Tabipleri Birliği'nin çıkardığı Tıp Dünyası Dergisi'nin Aralık sayısında yayımlanan haberde, bir yıl önce Diyarbakır Jandarma Merkez Karakolu'nda gözaltına alınan Mehmet Ali Kaplan ile Sait Dönmüş'e darp edildiğine dair rapor veren Devlet Hastanesi'nde görevli Dr. Zahit Porsuk'a ters yönde 'şahısların darp edilmediğine dair' rapor vermesi için baskı yaptığı kaydedilen dönemin İl Sağlık Müdürü Dr. Emirhan Yardan'ın yargılanması tamamlandı.Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi karar duruşmasında, Sağlık İl Müdürü Yardan'ın, görevi kötüye kullandığı ve tehdit ettiği kanaatine vardı. Mahkeme heyeti, Yardan'ın cezasını sabit görerek, önce bir yıl hapis ve para cezası verdi. Ancak, Yardan'ın iyi hali ve sabıkasız olmasını gözönüne alarak indirim yapan heyet, cezayı erteledi. Yardan'ın katılmadığı duruşmada hazır bulunan Avukat Mustafa Sancak savunmasında, Müvekkili Yardan hakkında 647 sayılı yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ederek, beraatını istedi. Diyarbakır Tabip Odası avukatı Sezgin Tanrıkulu da, Yardan'ın bu dava dosyasında sanık olarak dinlenen doktorların işkence raporu verilmemesi için azmettirmeye çabaladığı kanaatinde olduklarını kaydederek, "Bu nedenle sanığın eylemi özellikle görevi kötüye kullanma halidir. Bu hususun da nazara alınmasını talep ederiz. Sanığa ceza verilmesi gerekir" dedi.Cumhuriyet Savcısı Muammer Özcan'ın hazırladığı iddianameye göre; Jandarma Mehmet Ali Kaplan ve Sait Dönmüş'ü "darp ve cebir" iddiasıyla ilgili rapor verilmesi için Devlet Hastanesi'ne getirdi. Hastane Acil Servisi'nde görevli Dr. Zahit Porsuk kişileri muayene etti ve tespit ettiği lezyonları adli rapora yazdı. Jandarma görevlisi bu şekilde raporu almayacağını söyleyerek ayrıldı. Ardından, Diyarbakır Merkez Jandarma Karakolu'ndan telefon ile aranan Sağlık Müdürü Dr. Yardan, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Serdar İnalöz'ü Devlet Hastanesi'ne göndererek, sorunu çözmesini istedi. Dr. İnalöz, Porsuk'a, Yardan'ın Valilikçe arandığını, bu konuda zorluk çıkarmaması gerektiğini söylediğini aktardı. Dr. İnalöz ayrıca, zorluk çıkarılması halinde geriye dönük tahkikatlar ve istenmeyen üzüntü verici tayinler olabileceğini belirtti. Ancak, Dr. Zahit Porsuk'un adli raporları değiştirmedi. İddianamede, "sanığın kaçamaklı savunması, nöbet listesi, poliklinik defteri ve tüm hazırlık evrakı kapsamından anlaşıldığından, sanığın yargılanmasının yapılarak eylemlerine uyar TCK'nin 240. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi talep olunur" dendi. Sanık ve müdahil avukatların savunmalarının ardından mahkeme heyeti kararını şöyle açıkladı; "Emirhan Yardan'ın atılan suçtan sabit görülen eylemine uyan TCK'nin 240. maddesi uyarınca ve 3679 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alınarak ve suç konusunun önem ve değeri ışığında ve suç tarihi itibariyle TCK'nin 2/2 madde ve fıkrası dikkate alınmak suretiyle 1 yıl hapis ve 91 milyon ağır para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca sanığın TCK'nin 20. maddesi delaletiyle TCK'nin 240. maddesinin son fıkrası uyarınca 3 ay süreyle memuriyetten yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına, hüküm olunan cezasından TCK'nin 59. maddesi uyarınca tahdiden 1/6 nispetinde indirim yapılarak sanığın 10 ay hapis ve 76 milyon lira ağır para cezasına ve 15 gün süreyle memuriyetten yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına; ancak, sanığın hüküm olunan 10 ay hapis cezasının kişiliği sair halleri ve suçun işleniş şekli gözönüne alınarak, cezanın 912 milyon lira ağır para cezasına, sanığın aynı neviden ağır para cezalarının toplanmak sureti ile sonuç olarak sanığın 988 milyon 650 bin lira ağır para cezası ile 2 ay 15 gün memuriyetten yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına, bu cezaların ise ertelenmesine karar verildi."
YAZARLAR
Pınar Öğünç
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
T. Gül Köksal
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Ayşen Şahin
Mahsus selamlar
İzzettin Önder
Servet vergisi
Şenay Aydemir
Atış Serbest!
Adnan Özyalçıner
Geride kalan
İsmail Gökhan Bayram
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Evrensel Bilgin
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
