24 Aralık 2001 22:00

İşçiler 'bıçak' sırtında

Her gün işe "Türkiye için çalışıyoruz" sözlü müzik ile başlıyor Bıçakçılar işçisi. Tuvaletlerde el yıkama yerleri dahil fabrikanın pek çok yeri kamera sistemi ile gözetleniyor.

Paylaş
İşçiler 'bıçak' sırtındaMuzaffer ÖzkurtBüyükçemkece-Kıraç'ta kurulu olan Bıçakçılar Tıbbı Malzemeler Fabrikası'nda işçiler her gün "Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye için üretiyoruz. Başka Türkiye yok" sözlü müzik ile işe başlıyorlar. "Türkiye için çalışan" işçilere ise ağır çalışma koşullarında akıl almaz uygulamalara maruz kalmalarına karşın 130 milyon lira ile 200 milyon lira arasında ücret veriliyor. Üstelik tuvaletlerde el yıkama yerleri dahil fabrikanın pek çok yerinde kamera var. Kamera olmayan yerlerde ise patronlar üretim alanlarını dolaşarak işçileri gözaltında tutuyorlar. 46 ülkeye ihracat yaparak her gün kârlarına kâr katan patronlar işçileri sendikasız ve pek çok sosyal hakları olmadan çalışmaya mahkum ediyorlar. Patronlar 500 kişiye yakın çalışanı bulunan Bıçakçılar'da, yemek molası ve paydoslar da dahil olmak üzere günde tam 4 defa işçilere müzikle "kutsal görevlerini" hatırlatıyorlar. Bu koşullarda çalışmanın adı ise esnek çalışmanın bir başka adı olan: "Kalite güvencesi".

Onaylı sömürüİşten atılanlardan ise kıdem tazminatını alabilen neredeyse yok. Zorunlu mesaiye bıraktırılan işçileri ise "maaşına göre" denerek en fazla 30-35 milyon lira veriyorlar. Ameliyat masasından, kelebek setlerine kadar geniş bir ürün yelpazesi var Bıçakçılar'ın. Üretimin her kademesinde ise toplam kalite yönetimi adı altında esnek çalışma yöntemlerinin hemen hepsi hayata geçiriliyor. Kamera sistemi, patron kontrolü, bant sistemi, günlük üretilmesi gereken mal sayısı ve kalite kontrolde otokontrol sistemine kadar her yol ve yöntemle işçiler ağır şartlarda çalıştırılıyorlar. Bu sömürü sisteminin adı ise patronlar tarafından ISO 9001 ve EN 46001 standartları ve CE gibi marka onayları ile bir övünç kaynağı haline getiriliyor. Fabrika kabaca dört kısma ayrılıyor. Birinci bölüm hammaddenin şekillendirildiği enjeksiyon bölümü. Burada işçiler PVC maddesini gerekli şekle sokuyorlar. Bu bölümü diğerlerinden ayıran bir başka özelliği ise fabrikada sadece bu bölümde vardiya sistemi olması. Onlar cumartesi de dahil olmak üzere günde 8 saat çalışıyorlar.

Stresli ortamBuradan gelen mallar montaj bölümüne aktarılıyor. İdrar torbası bölümünün bir kısmında ise bant sistemi uygulanıyor. Yapılan ve montaj edilen ürünler burada sterilize ediliyor. Buradan da yine bant sistemi ile ambalaj bölümüne gidiyor. Enjeksiyon bölümü dışında çalışanlar ise her gün 08.00-18.00 arası 10 saat çalıştırılıyorlar. Buna karşılık cumartesi işbaşı yapmıyorlar. Fabrika içinde yaşam ise ancak "stres" kelimesiyle anlatılabilir. Çünkü steril bölümünden tuvalete kadar kamera sistemi ile donatılan fabrikanın, kamerasız bölümleri ise patronlar tarafından üretim olduğu sürece kontrol ediliyor. Yanlış yapanlar bölüm sorumluları tarafından uyarılıyor. Belli bir uyarı sayısını geçenler ihtar alıyor. Bunun sonunda ise işten çıkartıldığında "Sen zamanında ihtar almışsın. Sana kıdem tazminatı vermiyoruz" diyorlar. Sendikalı olmayan işçiler haklarını arayamıyorlar. Bu iş stresine dayanamayan pek çok işçi işi kendiliğinden bırakmış.

Tuvalette kameraHijyen titizliğine önem verilen fabrikada tuvaletlerin lavabo kısmına koyulan kamera ile işçilerin ellerini nasıl yıkadıkları gözetleniyor. Kameranın yanı sıra ellerini nasıl tutacakları, nasıl sabunlayacakları ve nasıl kurutacaklarına kadar içinde pek çok direktif bulunan uyarı yazıları da asılı. Aynı uyarılar, işçilerin kıyafetlerini nasıl giyecekleri konusunda da asılmış. Uyarıların arasında "Aynanın karşısına geç ve kendini kontol et", "Kepini düzelt", "Elini kurutma makinesine tut", "Elini şu şekilde sabunla"ya kadar pek çok direktif var. Fabrikada tuvalete gitmek bile dert. Çünkü bölüm şeflerinden izin istemek gerekiyor. İzin verilse bile kimin tuvalette ne kadar zaman geçirdiği hesaplanıyor. Eğer süre uzarsa bölüm şefi tuvalete gelerek işçileri uyarıyor. Zaten patronların belirlediği fabrikada üretilmesi gereken mal sayısı, işçilere su içmeye bile zaman bırakmıyor. Belirlenen sayı ise yıldan yıla artıyor.
ÖNCEKİ HABER

Çatışmalar az ama öz oldu

SONRAKİ HABER

Betonlaşma tehdidi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa