22 Aralık 2001 22:00

Patronların gözleri doymuyor

TİSK'in 21'inci Genel Kurulu'nda, sümenaltı edilen İş Güvencesi Yasa Tasarısı topa tutuldu. TİSK Başkanı Refik Baydur, tasarının "bilgisizlik, gayretkeşlik ve heveskârlıkla" hazırlandığını öne sürdü.

Paylaş
Patronların gözleri doymuyorTürkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK)' nun 21'inci Olağan Genel Kurulu dün Ankara'da toplandı. TİSK'in 36'ıncı kuruluş yıldönümünün de kutlandığı Genel Kurul'da konuşan TİSK Başkanı Refik Baydur, 8 aydır Başbakanlık'ta sümenaltı edilen İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nı hedef aldı. Baydur'un ihbar ve kıdem tazminatlarını da hedef alarak, tasarıyı adeta krizin nedeniymiş gibi göstermesi tepkilere neden oldu. 181 delegenin katılımıyla toplanan ve Baydur'a karşı, büyük patronların MESS Başkanı Tuğrul Kutadgobilik'i aday çıkardığı Genel Kurul'un açılış konuşmasını yapan Refik Baydur, hükümetin uyguladığı programlarda toplumsal uzlaşmayı ihmal ettiğini söyledi. Birinci programda reel sektörün ihmal edildiğini, ikincisinde ise geç ele alındığını öne süren Baydur, mali piyasanın, bankaların yükünü üstlenen devletin, rant ekonomisi, gayri ciddi bankalar ve spekülatörler tarafından istismar edildiğini, kamuya büyük yükler getirildiğini söyledi. Konuşmasının büyük bir bölümünü işçilere saldırıya ayıran Baydur, İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nın AB'ye sunulan Ulusal Program'ında ve öncelikli olarak yer almasını, "büyük bir bilgisizlik, gayretkeşlik ve heveskârlık" olarak değerlendirdi. Hak grevinin programa konulmasını da eleştiren Baydur, bunun programa konuş sebebini hükümetin de bakanların da bilmediğini savundu. AB'nin yeni sosyal politikası içinde "esneklik, istihdam, girişimciye destek, vergi ve primlerde düşme, altyapı hazırlığı, asgari bürokrasi ve eğitim" olduğunu ve Türkiye'de de gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydeden Baydur, "Eğer işyeri yoksa, yani üretim yoksa, üretimden gelen güç de yoktur, vergi yoktur, sosyal güvenlik yoktur, ucuzluk yoktur, ihracat yoktur" dedi.

Okuyan tasarıyı savunduÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ise, AB'den gelen belgeler ve istekler arasında İş Güvencesi Yasası'nın bulunduğunu açıklayarak, tasarıyı hazırlama, işverenlerin karşı çıkış süreçlerini aktararak hep itirazlar olduğunu aktardı. Okuyan, TİSK'in itirazı üzerine 158 sayılı ILO sözleşmesine uygun hale getirdiklerini ama yine itiraz edildiğini söyledi. Mutlak bir işgüvencesi getirmediklerini hatırlatarak, teknolojisini yenileyen veya kriz nedeniyle üretimini düşüren işverene toplu işten çıkarmayı da yasal hale getirdiklerini söyleyen Okuyan, kıdem tazminatı dolmasın diye 11 ay çalışmanın ardından ya da sendikalı olduk diye işten çıkarmalara karşı olduklarını dile getirdi. Okuyan'ı divanın uyarması dikkat çekti. Bunun üzerine Okuyan da "bazı arkadaşların canını sıktığımın farkındayım ama konuşacağım" diye cevap verdi. Okuyan'ın ardından söz alan TİSK eski Başkanı Halit Narin de, Okuyan'a yanıt vererek, AB'ye üye olmadan o yükümlülüklerin altına girmenin yanlış olduğunu savundu. Narin, "AB normlarına uyum yasaları biraz beklese olmaz mı. Kayıtdışını kayıt altına alana kadar beklese" diyerek, işçi haklarıyla ilgili yasaların çıkmasını istemediklerini açıkça dile getirdi.SP Genel Başkanı Recai Kutan da "önümüzdeki on seneyi görür hale geldik, Türkiye aydınlığa çıkıyor" diye pankartlar asarak hükümete destek veren, sanayicileri eleştirdi. Türkiye gibi IMF programlarını uygulayan Arjantin'in çöküşüne dikkat çeken Recai Kutan, bu durumun Türkiye için uyarıcı oymasını, gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Arjantin ekonomi bakanı ile Kemal Derviş'in benzerliklerine de vurgu yapan Kutan, "Külahı önümüze koyup gerekli tedbirleri almalıyız" dedi.

İşçi temsilcisine zoraki söz İlk bölümün bitimine 10 dakika kala söz verilen Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral ise sitem ederek, krize bahane olarak İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nın gösterilmesine üzüldüğünü söyledi. İşverenlerle yaptıkları anlaşmaları hatırlatarak, "Krizde müesseseleri nasıl ayakta tutabiliriz" diye çözüm aradıklarını belirten Meral, kendileri böyle düşünürken, işverenlerin İş Güvencesi Yasa Tasarısı'nı hedef almalarının yanlış olduğunu belirtti. "Kamu küçülsün" sözlerine atıfta bulunarak, "Küçüldü, peki siz gidip gelişmemiş bölgelere yatırım yapar mısınız" diye sorup, "yapmazsınız" yanıtını veren Meral, işverenlerle birlikte hükümeti de eleştirerek, "Neden faturayı hep biz ödüyoruz" diye sordu. Bayındırlık Bakanı'na yönelik, kar yağdığında yolların kapandığını, aracın, gerecin, işçinin bulunmadığını hatırlatan Meral, Arjantin olayının gözardı edilmemesini istedi. Zorunlu Tasarruf ve Konut Edindirme Fonlarının akibetini hatırlatarak, işverenlere "siz birikimlerinizin yüzde 5 faizle işletilmesine razı olur musunuz?" diyen Meral, "Biraz da sizin cömertliğinizi bekliyoruz" diye konuştu. Genel Kurul bugün yapılacak seçimlerde sona erecek. Genel Kurul'da Refik Baydur'a karşı, büyük patronların adayı Tuğrul Kutangobilik yarışacak. 181 delegenin oy kullanacağı seçimlerde Kutangobilik'in şansının daha fazla olduğu söyleniyor.
ÖNCEKİ HABER

Halkta ek yük, şirketlere ek destek

SONRAKİ HABER

Tecridi kınayan kadınlara saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...