Amerikalılar bir 'itirafçı' daha buldu

Amerikalılar bir 'itirafçı' daha buldu Washington yönetimi, Irak'a yönelik olası bir saldırısını meşrulaştırmak için her fırsatı kullanıyor. Son olarak, bir "Iraklı mülteci"nin, Bağdat yönetiminin "biyolojik, kimyasal ve hatta nükleer silahlar" ürettiğine dair "itirafları" gündeme oturdu. Adnan İhsan Said El Haydari adlı itirafçı, geçen yıla dek Saddam Hüseyin'in "gizli silah programı"nda mühendis olarak çalıştığını öne sürdü. El Haydari'nin iddialarına göre, on yıldır korkunç bir ambargo altında ezilen ve su şebekesini dahi onarmasına izin verilmeyen Irak hükümeti, "yeraltı kuyuları, özel villalar ve Bağdat'taki Saddam Hüseyin Hastanesi'nin altında", biyolojik, kimyasal ve nükleer silah geliştirmeye çalışıyor.

IUK bağlantısı Tayland'ın başkenti Bangkok'da bulunan El Haydari, iki kez Amerikan ajanları tarafından sorguya çekildiğini de belirtti. Bu ajanların bilgi ilettiği yetkililer, itirafçının verdiği "bilgi"lerin "güvenilir ve önemli" olduğunu söylediler. El Haydari'yi "piyasaya süren"in, merkezi Londra'da bulunan Amerikancı Irak Ulusal Kongresi (IUK) olduğu öğrenildi. IUK, bu iddialarla, ABD'nin Irak'a saldırmasına gerekçeler yaratmaya çalışıyor. New York Times gazetesinde dün yer alan haberde, El Haydari'nin sözlerinin, Irak'taki "yasadışı laboratuvar, tesis ve depoların yerleri" hakkında ipuçları verdiği belirtildi. Haberde, Bağdat hükümetinin, üç yıl önce uluslararası denetçileri ülkeden kovmasının ardından, bu yasadışı tesislerde faaliyetlerini sürdürdüğü iddia edildi.

'Kanıt' görülüyor CIA ve Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma İstihbarat Örgütü (DIA) yetkilileri, El Haydari ile ilgili bir yorumda bulunmaktan kaçındılar. Ancak Charles Duelfer adlı eski BM yetkilisi, bu ifadelerin, "yasak silah faaliyetleri ile ilgili diğer raporlarla uyumlu olduğunu" söyledi. ABD'li yetkililerden olan Duelfer, "Kanıtlar gösteriyor ki Irak, kitle imha silahı geliştirme isteğinden vazgeçmiş değil" dedi. El Haydari'nin açıklamalarına göre Irak, sıkı ambargoyu atlatarak, BM'nin de onayıyla bazı şirketlerden ekipman aldı ve bunları, kitle imha silahı programlarında kullandı. Bu şirketlerden birinin, Alman Leycochem olduğu öne sürüldü. Ancak Leycochem yöneticilerinden Jürgen Leyde, iddiaları kesin bir dille reddetti. Leyde, Irak petrol ve sanayi bakanlıklarıyla sınırlı bir ilişkileri olduğunu, bu ilişkinin BM tarafından onaylandığını ve silah ticaretiyle hiçbir ilgileri olmadığını vurguladı.

Rüşvet verip çıkmış El Haydari, IUK'nın kendisini ülkeden çıkarması karşılığında, Bağdat hükümetinin, 1989 ve 1992'de, Şii ve Kürt tutsaklar üzerinde kimyasal ve biyolojik silahlar denediğini de iddia etti. Said El Haydari, geçtiğimiz ocak ayına dek, Bağdat hükümetine bağlı Askeri Sanayileşme Kurumu'nda ve bu kurumla bağlantılı olan Al Fao adlı şirket hesabına çalıştığını anlattı. İddiaya göre El Haydari, yolsuzluk suçlamasıyla ocak ayında tutuklanarak, Hakamiye cezaevine götürüldü. Iraklı itirafçı, geçen yaz "rüşvet vererek" cezaevinden kurtulduğunu ve tekrar tutuklanacağına dair haberler alması üzerine ülkeden çıktığını iddia etti. El Haydari, çalıştığı süre içinde "en az 20 biyolojik-kimyasal silah tesisine gittiğini" ve bu tesislerin güvenliğinin sağlanması için faaliyet yürüttüğünü de söyledi.

20 bin ABD askeri Diğer yandan, 20 binden fazla Amerikan askerinin, Katar ve Kuveyt'e gönderildiği açıklandı. Washington kaynakları, Üçüncü Ordu'nun karargâhının iki hafta önce Katar'a taşındığını, o tarihten beri bölgeye çok sayıda asker gönderildiğini bildirdiler. Pentagon yönetimi, yapılan işlemin "asker dolaşımından ibaret" olduğunu söylese de, askeri uzmanlar, bölgeye 24 bin asker sevk edildiğini, bölgeden çıkan asker sayısının ise 4 binde kaldığını ifade ediyorlar.

Prag asker gönderecek Ortadoğu ülkelerine, muhtemelen Irak'a yönelik bir saldırı hazırlandığına dair ilginç bir işaret de, Çek Cumhuriyeti'nden geldi. Çek hükümeti, ABD güdümlü "teröre karşı savaş" için göndereceği 400 askerin, Kuveyt'te konuşlandırılabileceğini açıkladı. Çek hükümeti, benzer bir birimi, Körfez Savaşı sırasında da bölgeye göndermişti.