19 Aralık 2001 22:00

Çözüm talebine saldırı

19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevine düzenlenen kanlı operasyonun yıldönümünde, çözüm önerilerini dile getirmek isteyen aileler ve insan hakları savunucuları, İstanbul ve Adana'da polisin saldırısına uğradı.

Paylaş
Çözüm talebine saldırıF tipi cezaevlerinin açılması için düzenlenen ve 32 kişinin hayatını yitirmesine yol açan operasyonun birinci yıldönümünde, partiler, insan hakları savunucuları ve aileler tarafından lanetlenerek, sorumluların cezalandırılması istendi. İstanbul'da İHD, Halkevleri, ÇHD, HADEP, ÖDP, TAYAD ve TUYAB üyeleri, ellerinde karanfillerle saat 13.00'te Bayrampaşa Cezaevi kapısının önünde toplandı. Yaklaşık 50 kişi adına İHD İstanbul Şubesi Başkanı Eren Keskin konuşarak, "Hayata dönüş" adı altında yapılan operasyonun sonuçları üzerinde durdu. Geride kalan bir sene zarfında ölümleri durdurmak adına herhangi bir girişimin yapılmamasını eleştiren Keskin, "Hücre tipi cezaevlerine 'reform' adı altında tarihin az tanık olabileceği türden bir katliamla geçilişini unutmadık" dedi. Keskin, çözüm önerisi olarak dört baro temsilcisi tarafından önerilen "üç kapı üç kilit" formülünün ölümleri durdurmak için olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti. Keskin'in konuşmasının ardından "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" "İçerde dışarda hücreleri parçala" sloganları atan kitleye polis saldırdı. Saldırı sonucu çok sayıda kişi dövülerek gözaltına alındı. Dün saat 12.30'da İHD Adana Şubesi önünde toplanan yaklaşık 100 tutuklu yakını, "19 Aralık katliamını unutma, ölümlere izin verme" yazılı pankart açarak, İnönü Parkı'na yürümek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis, ailelere müdahele etti. "Yürüyüşün yasal olmadığını" ileri süren polisler ile tutuklu yakınları arasında arbede yaşandı.Gözaltına alınan olmazken, tüm protestocular vücutlarının çeşitli yerlerinden hafif şekilde yaralandı. İHD yöneticilerinin de araya girmesiyle açıklamanın İHD binası önünde yapılmasına karar verildi. Burada tutuklu yakınları adına yapılan açıklamada, "Hayata dönüş" operasyonunun tüm işçi ve emekçilerin yaşamına yönelen bir hücreleştirme operasyonu olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, 19 Aralık operasyonunun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen cezaevlerinde tutuklulara yönelik katliamalara devam edilirken, dışarıda da IMF direktifleriyle saldırıların arttığına dikkat çekildi. 19 Aralık benzeri oparasyonların Küçükarmutlu ve Alibeyköy'de de yapıldığının belirtildiği açıklamada, sorumluların yargılanması ve tecrit ortamının sona ermesi istendi.

Katliam unutulmadıYüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde dün öğle saatlerinde İHD Ankara Şubesi, ÇHD Ankara Şubesi, Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Dayanışma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi, Halkevleri Ankara Şubeler Platformu ve SES Ankara Şubesi ile Emeğin Partisi, HADEP ve DBP'nin Ankara il örgütlerinin çağrısıyla biraraya gelen eylemciler, "Anaların öfkesi katilleri boğacak", "Tecridi kaldırın ölümleri durdurun" sloganlarını attılar. Örgütler adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan İHD Ankara Şube Başkanı Ender Büyükçulha, 19 Aralık 2000 tarihinin aynı zamanda Türkiye'de demokrasi ve insan hakları alanında toplumsal travmayı yaratan bir sürecin başlangıcı olduğunu belirtti. Büyükçulha, 12 Eylül dönemini hatırlatan fiili bir sıkıyönetimin uygulandığını, tutuklu yakınlarından, insan hakları savunucularına, bilim insanlarından aydın ve sanatçılara kadar bütün bir ülkenin gözaltına alındığını söyledi. Büyükçulha, 19 Aralık Cezaevi Operasyonunun ve süreçte yaşanan diğer hak ihlallerinin faillerinin, siyasi sorumluların resmi görevlerinden alınıp yargılanarak cezalandırılmasını istedi. F tipi cezaevlerinde süre gelen tecrit uygulamasına son verilmesini isteyen Büyükçulha, tutuklu ve hükümlülerle diyalog sürecinin bir an önce başlatılması gerektiğini dile getirdi.İzmir Hücre Karşıtı Platformu, Konak Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasında, yeni 19 Aralıkların yaşanmaması için yetkilerini uyardı. Polisin yoğun önlem amldığı basın açıklaması, 10 dakikalık oturma eylemi ile başladı. Hücre Karşıtları Platformu adına konuşan Sabahattin Fiyazoğlu, 19 Aralık operasyonundan bugüne kadar cezaevlerinde ve dışarıda 42 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Ölümlerin durdurulması ve sorunun çözümü için dışarda aileler ve kitle örgütleri yetkilileri defalarca dialoğa çağırdılar. Bu çağrılar yeni 19 Aralıklarla, yeni saldırılarla cevaplanmıştır. Bu saldırılar içeride ve dışarıda hepimize yapıldı, yapılıyor. Buna karşı direnmek bir hak ve aynı zamanda bir görevdir" dedi.İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, yaptığı yazılı açıklamada, 19 Aralık 2000'in hayatın karartılmasında trajik bir gösterge olduğunu belirterek, "Üç kapı üç kilit bir hayat öpücüğüdür, çözüm önerisidir. Yaşanmakta olan travmanın etkisini azaltacak, insanı ilişkiler içinde varlık olarak görmemizi sağlayacak bir öneri" dedi. "Hücreler yalnızca bugün hücrede olanlar için değildir" diyen Öndül, hayata merhaba diyecekler için koşulların ve ortamların yaratılması gerektiğini ifade etti. Dün basın açıklaması yapan İHD Mersin Şube Başkanı Özkan Gültaş da, "3 kapının 3 kilidi açılsın" dedi. İHD Elazığ Şube Başkanı Cafer Demir de, tutuklu ve hükümlülerin hukuki ve insani olan istemlerinin karşılanması için tekrar diyalog kapısının aralanmasını istedi. Demokratik Mücadele Platformu tarafından yapılan açıklamada da, 19 Aralık katliamının sorumlularının yargılanması gerektiğine dikkat çekildi.
ÖNCEKİ HABER

Hani gereksizdiler!

SONRAKİ HABER

İstanbul'a yeni yıl hediyesi:

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...