Kaçıncı bayrama?

Kaçıncı bayrama?Rojda İldan17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleriyle sarsılan Düzce, bir bayramı daha sorunlarla boğuşarak karşılıyor. Önce deprem sonra da ekonomik kriz nedeniyle esnaf batmış, binlerce kişi işsiz. Konut sorunu hala had safhada yaşanıyor. Onbinlerce kişi prefabriklerde, açlığın yanısıra soğukla mücadele ederek yaşama savaşı veriyor. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleriyle iki kez sarsılan Düzce, bu bayramı da yoksulluk ve açlıkla savaş halinde geçiriyor. Depremin ardından 9 Aralık 1999'da il olan Düzce'de 322 bin kişi yaşıyor. Düzce Depremzedeler Derneği (Dep-Der) Başkanı Ayşegül Şenol, hala büyük sorunlar yaşadıklarına dikkat çekiyor. Bu sorunların başında konut sorunu geliyor. Kalıcı konutların çoğu teslim edilmiş fakat alt yapıdaki eksiklikler ve sosyal alanlara uzaklık nedeniyle konutlara yerleşemiyor. Yaşanan bir başka sorun 6 milyar liralık Evini Yapana Yardım (EYY) kredisi. Şenol, kalıcı konut istemeyerek bu krediyi alan depremzedelerin Şehir İmar Planı geç açıklandığı için evlerini şimdiye kadar yapamadıklarını, şimdi ise bu paranın şehir içinde ev yapmaya yetmediğini dile getiriyor. Şenol, bu kredinin yükseltilmesi gerektiğini ama yetkililerin "Kaynak yok" dediklerini ifade ediyor.

31 Aralık son gün Düzce'deki bir başka problem orta hasarlı evler. Bu binaların tamir ettirilmesi için 31 Aralık'a kadar süre ve iki milyar liralık kredi verilmiş. Fakat binaların çoğu tamir edilmemiş. Bunun birinci sebebi tamir bedelinin iki milyarın çok çok üstünde olması, ikinci sebebi ise depremzedelerin korkuları. Çünkü bilim insanları, 'orta hasarlı bina' kavramını kabul etmiyor. Şenol, çözümün herkesin hak sahibi yapılıp, binalarının yıkılmasında olduğunu söylüyor fakat yetkililer yine 'kaynak yok' diyor. Kalıcı işyerleri de plan ve yer konusunda yaşanan gecikmeler nedeniyle hala yapılmadı. Dep-Der'in üstünde durduğu bir başka konu sorumluların yargılanması. Şenol, "Ceza mahkemelerinde birçok yargılanan var ama çoğu müteahhit. Ciddi dersler alınması için TBMM'ye kadar gerçek sorumluların yargı önüne çıkartılması gerektiğini düşünüyoruz" diyor. Depremzedeler için gelen yardımların nasıl kullanıldığı ya da kullanılıp kullanılmadığı hala merak konusu. "Ek vergilerle, kredilerle, yurt içi yurt dışı yardımlarıyla 8.5 katrilyon civarında bir para söz konusu. Bunun nereye gittiği konusunda arada bir Başbakanlık bilgi veriyor. Ama açıklanan rakamlar bu paranın çok az bir bölümü" diyen Şenol, bu konudaki tahminlerinin yardımların genel bütçeye sokulmak yoluyla kaybedildiği olduğunu ifade ediyor.

'Nasıl kalkınmış oluyoruz?'Taleplerini "Depremzedenin kışı çıkarması için gerekli yakacak yardımı yapılsın, EYY kredisi arttırılsın, bu krediyi kullanmayanlara kalıcı konuta geçiş hakkı verilsin, işsizliğin yoğun olarak yaşanıyor. Devlet Memurluğu sınavına Düzce'den giren gençlere öncelik verilsin. Tarım desteklensin" diyerek anlatan Şenol, bir başka eksikliğe daha dikkat çekiyor. O da depremzedelerin rehabilitasyonuna ilişkin çalışma yapılmaması. Psikolojik desteğin yardım kuruluşları ne kadar yapabiliyorsa o kadar verildiğini söyleyen Şenol, "İnsanlara ne kadar psikolojik destek verilirse verilsin böyle bir ortam yaşamın normalleşmesinin önünde engel. İşsizlik ve yoksullukla mücadele veriliyor bir yandan da çünkü. Aile içi şiddet çok yoğunlaştı, intihar vakaları, boşanmalar arttı" diyor. Sürekli yaptığı açıklamalar ve verdiği bilgilerle Düzce halkının sorunlarına dikkat çeken Düzce Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hikmet Keskin, Düzce'nin gelişmiş iller kapsamında ele alınmasına tepki göstererek "Türkiye'de 50 il Kalkınmada Öneclikli Yöreler Kapsamında. Bu kapsamın dışında kalan Düzce ise 32 gelişmiş il arasında bulunuyor! Düzce; iki deprem geçirdi, iki yıl önce il oldu, sorunları çözülemedi ve yaşam savaşı had safhada. Nasıl oluyor da kalkınmış il oluyoruz?" diye soruyor.