8 Aralık 2001 22:00
En büyük ihlal yoksulluk
GÜNÜN YAZILARI
En büyük ihlal yoksulluk
Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen "İnsan hakları ve güvenlik" konulu uluslararası toplantı devam ediyor. "Özgürlüğün sınırları ve güvenceleri" ile "uluslararası güvenlik ve terörizm" konularının ele alındığı toplantının dünkü bölümünde, "Uluslararası terörizmle mücadelede insan hakları alanındaki kısıtlamalar ile oluşturulan askeri önlemlerin başarılı olmadığı" görüşü dile getirildi. Toplantıda yoksulluğun en büyük hak ihlali olduğu belirtildi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Doğu Ergil, "Siyaset felsefesi açısından güvenlik ve özgürlükler" konusunda bir konuşma yaptı. Ergil, sert ve yumuşak olmak üzere iki tür güvenlik önlemi olduğunu belirterek, bu konuda askeri önlemlerin başarısız olduğunu vurguladı. Ergil, yumuşak ya da insani güvenlik önlemlerinin sıradan insanın günlük hayatta kendini güvende kabul etmesini sağladığını ifade ederek, sert güvenlik önlemlerinde güven duygusunun tam anlamıyla oluşmadığını kaydetti.
11 Eylül'de ABD'ye yapılan saldırı sonrası gündeme gelen sert güvenlik önlemlerinin etkili olmayacağının altını çizen Ergil, "Askeri önlemler terörizmi, karmaşıklığı ortadan kaldırmıyor" dedi. Yoksulluğun en büyük hak ihlali olduğuna işaret eden Ergil, gıda ve sağlık hakkının temel insan hakkı olduğunu, eş seçimi, kültürel ve geleneksel varlığın korunması haklarının da insan hakları içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, eşitlik ve siyasal hakların kullanılması gerektiğini kaydetti.
Temel haklar Fransa Toulouse Üniversitesi Siyasal İncelemeler Enstitüsü Müdürü Laure Ortiz ise temel hakların tanım ve değerlendirmesinin bir politika ile yapılmadığını belirtti. Demokrasilerin terörizme karşı savaşında istisnai durumların olabileceğini söyleyen Ortiz, "Bu istisnai durumlar kamuoyunu bilgilendirme ve yaşam hakkı gibi temel hakları kısıtlayıcı yönde olmamalıdır. Bazı istisnalar, şiddeti önlemek gibi kabul edilebilir" diye konuştu. Ortiz, terörizmle mücadele için Fransa'da gizli planların yapıldığını bildirerek, "Askerler, ordu özellikle Paris'te bazı stratejik yerlerin korunması için koşullandı. Yani terörizme karşı alınacak önlemler gündelik hayatımızın içine girdi. Terörizmin önlenmesi uzun soluklu bir mücadeledir" diye konuştu. Ortiz, AİHM'nin tarafsızlığına hiçbir şekilde gölge düşürülmemesi gerektiğini vurgulayarak, serbest bilgi edinme hakkının da sınırlandırılamaz haklar kapsamında olduğunu kaydetti. İstisnai durumlar arasında ekonomik uyumsuzluk olabileceğini belirten Ortiz, ilke ve istisna ile sürekli ve geçici durumların sınırlarının çizilmesi gerektiğini kaydetti.
İnsan hakları düşmanlığı Toplantının "Uluslararası güvenlik ve terörizm" konulu oturumunda, "Terörizmle savaş insan haklarından daha önemlidir" görüşü savunuldu. Toplantının, "İnsan hakları hiçbir gerekçeyle sınırlandırılamaz" temel vurgusuna aykırı tartışmaların yaşandığı dünkü bölümünde, insan hakları örgütleri "terörizme hizmetle" suçlandı. Toplantıda, emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, "Devletler Hukuku Açısından Terörizm" başlıklı bir konuşma yaptı. Aktan, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gibi üçüncü kuşak insan haklarının güvenliği artıracağını ancak mükemmel olmayan bir dünyada bu hakları istemenin idealistlik olduğunu ileri sürdü. Aktan, insan hakları örgütlerinin uluslararası mahkemelere devletlerin ihlalleri için başvurduğunu ancak teröristlerin ihlalleri için girişimlerde bulunmadığı için terörizme hizmet ettiğini iddia etti. Kosova Yüksek Mahkemesi Nezdinde Uluslararası Savcı Michael E. Hartmann ise, terörizmin amaçlarınının siyasi olup olmamasının önemli olmadığını söyleyerek, sivillere yönelik katliamların terörizm tanımı için yeterli olduğunu kaydetti. Hartmann, güvenlik için savunma hakkının kısıtlanabileceğini ileri sürdü.
Temel haklar Fransa Toulouse Üniversitesi Siyasal İncelemeler Enstitüsü Müdürü Laure Ortiz ise temel hakların tanım ve değerlendirmesinin bir politika ile yapılmadığını belirtti. Demokrasilerin terörizme karşı savaşında istisnai durumların olabileceğini söyleyen Ortiz, "Bu istisnai durumlar kamuoyunu bilgilendirme ve yaşam hakkı gibi temel hakları kısıtlayıcı yönde olmamalıdır. Bazı istisnalar, şiddeti önlemek gibi kabul edilebilir" diye konuştu. Ortiz, terörizmle mücadele için Fransa'da gizli planların yapıldığını bildirerek, "Askerler, ordu özellikle Paris'te bazı stratejik yerlerin korunması için koşullandı. Yani terörizme karşı alınacak önlemler gündelik hayatımızın içine girdi. Terörizmin önlenmesi uzun soluklu bir mücadeledir" diye konuştu. Ortiz, AİHM'nin tarafsızlığına hiçbir şekilde gölge düşürülmemesi gerektiğini vurgulayarak, serbest bilgi edinme hakkının da sınırlandırılamaz haklar kapsamında olduğunu kaydetti. İstisnai durumlar arasında ekonomik uyumsuzluk olabileceğini belirten Ortiz, ilke ve istisna ile sürekli ve geçici durumların sınırlarının çizilmesi gerektiğini kaydetti.
İnsan hakları düşmanlığı Toplantının "Uluslararası güvenlik ve terörizm" konulu oturumunda, "Terörizmle savaş insan haklarından daha önemlidir" görüşü savunuldu. Toplantının, "İnsan hakları hiçbir gerekçeyle sınırlandırılamaz" temel vurgusuna aykırı tartışmaların yaşandığı dünkü bölümünde, insan hakları örgütleri "terörizme hizmetle" suçlandı. Toplantıda, emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, "Devletler Hukuku Açısından Terörizm" başlıklı bir konuşma yaptı. Aktan, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gibi üçüncü kuşak insan haklarının güvenliği artıracağını ancak mükemmel olmayan bir dünyada bu hakları istemenin idealistlik olduğunu ileri sürdü. Aktan, insan hakları örgütlerinin uluslararası mahkemelere devletlerin ihlalleri için başvurduğunu ancak teröristlerin ihlalleri için girişimlerde bulunmadığı için terörizme hizmet ettiğini iddia etti. Kosova Yüksek Mahkemesi Nezdinde Uluslararası Savcı Michael E. Hartmann ise, terörizmin amaçlarınının siyasi olup olmamasının önemli olmadığını söyleyerek, sivillere yönelik katliamların terörizm tanımı için yeterli olduğunu kaydetti. Hartmann, güvenlik için savunma hakkının kısıtlanabileceğini ileri sürdü.
Evrensel'i Takip Et