07 Aralık 2001 22:00

Sermayeyi ihya yaklaşımı

Hükümet, "İstanbul Yaklaşımı" olarak şekillendirdiği paket ile sermayenin kriz zararlarını halkın sırtına yıkıyor.

Paylaş

Sermayeyi ihya yaklaşımıÖzer AkdemirReel sektörün desteklenmesi adı altında hükümetle büyük sermaye sözcüleri arasında aylardır süren "Zor durumdaki şirketlerin kurtarılması operasyonu"yla ilgili görüşmeler geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Kayıtdışı varlık ve gelirlerin kaynağının sorularak vergilendirilmesini öngören Mali Milat'ın bir yıl daha ertelenmesi, firmaların döviz cinsinden aldıkları kredilere karşılık bankalara döviz cinsinden ipotek verilebilmesi, büyük şirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılması ve bunun gerçekleşmesi için BDDK'nın gerekli tedbirleri alması gibi büyük sermayenin çıkarları açısından son derece önemli taleplerin kabul edildiği paketi, Devlet Bakanları Kemal Derviş, Tunca Toskay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın katıldığı bir toplantıda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu açıkladı. Pakette, büyük sermayenin arzuladığı diğer birçok maddenin yanı sıra, esas olarak kamu bankalarına çok miktarlarda borcu olan büyük şirketlerin bu borçlarınının uzun vadelere yayılmasını ve aynı şirketlerin "katma değer yaratması ve istihdam sağlayabilmesi" gerekçesiyle durumlarını iyileştirmek için kaynak aktarılarak maddi olarak da desteklenmesi için önlemler yer alıyor.Bu destekleme için 500 milyon dolarlık bir kaynak ayrılırken, gerekli yasal düzenlemelerin de 15 Aralık'a kadar Meclis'ten çıkarılması isteniyor. TÜSİAD önderliğindeki büyük sermaye çevreleri ve hükümet arasındaki görüşmelerde, örneğin bir kamu bankasına 20 milyon dolar borcu olan büyük bir firmanın bunu ödeyebilmesi için firmaya 5 milyon dolar daha kredi açılması ve borcun uzun vadeye yayılması yöntemi kararlaştırıldı. Paket ile tüm bankalar konsorsiyum haline gelirken, ana alacaklılar kamu ve fon bankalarından oluşuyor. Bu yöntemle kamunun bu şirketlerdeki alacakları yok edilirken, paketle esas olarak TÜSİAD ağırlıklı büyük firmaların kurtarılması hedefleniyor.

Dokunulmazlık zırhıAktarılan kaynaktan Anadolu'daki küçük firmalara ve KOBİ'lere pay verilmezken, uygulama IMF'ye verilen niyet mektubunda da belirtilmiş "Reel seköre destek" söylemleri arkasına sığınarak yapılan bu operasyonla, örneğin tüm bankalara çok büyük miktarlarda borcu olan Nergis Holding, aynı şekilde büyük borç içindeki Bilgin Grubu, İhlas Grubu vb. büyük şirketler ihya edilecek.Kamu bankalarına büyük miktarda borç takmış bu şirketlere yeniden kredi açılmasının hukuki dayanağını oluşturacak şekilde Meclis'te bakanların görüşlerine sunulmuş olan yasa taslağında, bu şirketlere kredi vermekle hukuki olarak suçlu duruma düşecek olan Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu'na da, "Ülkenin içinde bulunduğu özel durum göz önünde bulundurularak" yaptıkları işlemler nedeniyle cezai sorumsuzluk getiriliyor. Yasalaştırılmak istenen taslak içinde, "İstanbul Yaklaşımı" nedeniyle çeşitli yasalarda yapılacak (İcra-İflas Kanunu vs.) düzenlemeler, kamu bankalarının personel yapısıyla ilgili düzenlemeler, Kamu Bankaları Ortak Yönetimi'ne sorumsuzluk düzenlemeleri, Hazine'yle ilgili düzenlemelerin olduğu bir "torba kanun" biçiminde düzenlenmiş durumda. Taslakta ayrıca, dayatılan sözleşmeleri imzalamayan banka personelinin 15 gün içerisinde Devlet Personel Daire Başkanlığı'na gönderilmesi ile ilgili kesin hüküm de yer alıyor.

ÖNCEKİ HABER

'Lüleburgaz'dan Ankara'ya

SONRAKİ HABER

Üniversitelerde faşist saldırılar