29 Ağustos 2011 11:31

64 gazeteci bayrama cezaevinde giriyor

Bugün bayram ve bir çok gazeteci basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerden dolayı cezaevinde. Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), şu anda cezaevlerinde 64 gazetecinin bulunduğunu bildirdi. TGS ile Adalet Bakanlığı arasında yapılan yazışmalar sonucunda bakanlığın c

64 gazeteci bayrama cezaevinde giriyor
Paylaş

Geçen yılın başında cezaevlerinde gazeteci bulunduğunu reddeden Adalet Bakanlığının, 2010 yılının eylül ayında Bakan tarafından yapılan resmi açıklamayla 19 gazetecinin cezaevinde olduğunu ilk kez kabul ettiğini hatırlatan TGS, yapılan yazışmalar sonrasında Adalet Bakanlığınca da teyit edilen isimler dikkate alındığında, fikir suçlarından dolayı yargılanan toplam 64 gazetecinin Şeker Bayramı’nı cezaevlerinde ailelerinden ve meslektaşlarından uzakta geçireceğini dile getirdi.

ADALET BAKANLIĞI’NIN ÇELİŞKİSİ

“TGS ve Gazetecilere Özgürlük Platformunun (GÖP) benimsediği uluslararası ölçütlere uygun olarak, basın mensuplarıyla ilgili soruşturma, yargılama, tutuklama ve mahkumiyet vakalarını; 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 19, 24 ve 25’inci maddeleri; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7’nci maddeleri; 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun hükümleri; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125, 132, 133, 134, 135, 136, 214, 215, 216, 217, 220, 277, 285, 288, 301, 318 ve diğer basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin maddeleri uyarınca izleme konusu yapmaktadır” diyen TGS, Adalet Bakanlığının, bu yılın haziran ayında cumhuriyet savcılıkları aracılığıyla ilk derece mahkemelerden gazeteciler hakkındaki soruşturma, yargılama, tutuklama ve mahkumiyet vakalarıyla ilgili istatistikî bilgi isterken, fikir suçlarını kapsayan söz konusu 22 maddenin sıralandığı bir tablo hazırladığını ifade etti.

Adalet Bakanlığının, bu maddeleri sıralarken, gazetecilerin, mesleki faaliyetlerinden dolayı hangi ceza hükümlerinden dolayı yargılanabileceğini çok iyi bildiğini ve istatistiki bilgileri de bu tabloda yazılı 22 maddeye uygun olarak talep ettiğini belirten TGS, Adalet Bakanlığının, “adam öldürme”, “nitelikli yağma”, “dolandırıcılık”, “çocukların cinsel istismarı” gibi adli suçlardan yargılanan gazetecilerin durumuyla ilgilenmemesini, bu tür adli vakalar hakkında bilgi toplamayı gerekli görmemesini anlaşılabilir bir uygulama olarak değerlendirdi.

Adalet Bakanlığı, “Terör örgütü üyeliği”, “Terör örgütü propagandası”, “Terör örgütüne yardım ve yataklık”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme”, “Suç işlemeye tahrik”, “Halkı kanunlara uymamaya tahrik”, “Suç örgütü kurma, yönetme, üye olma, yardım etme”, “Devletin kurum ve organlarını aşağılama”, “Halkı askerlikten soğutma” gibi “fikir suçu” kapsamındaki ceza hükümlerinden dolayı haklarında dava ve soruşturma açılan gazetecilerin durumlarını sorguladığını dile getiren TGS, bakanlığın bunu yaparken de, Avrupa Birliği ile yürütülen üyelik müzakerelerinin önemli başlıklarından olan ifade özgürlüğü konusunun gerek iç kamuoyunda, gerekse AB platformlarında sık sık gündeme geldiğinin Adalet Bakanlığınca vurgulanmakta olduğuna değindi. TGS, bu nedenle, Adalet Bakanlığının geçen hafta içerisinde yaptığı açıklamada, cezaevlerindeki gazetecilerden sadece 4’ünün mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılandığını, diğerlerinin tutuklu ve hükümlü olmasının “Gazetecilik faaliyetiyle bir ilgisi bulunmadığını” savunurken kendi kendisiyle de çeliştiğine dikkat çekti.

KANUN HÜKÜMLERİNİN ARKASINA SAKLANMAKTAN VAZGEÇİLMELİ

Cezaevlerindeki gazeteci sayısını, meslek örgütlerinin takip ettiği gibi 64 olarak teyit eden Adalet Bakanlığının, şimdi de bu sorunun temelini oluşturan “Basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan” kanun hükümlerinin değiştirilmesine yönelik girişimleri acilen başlatması gerektiğini ifade eden TGS, “Cezaevlerindeki gazeteci sayısı bakımından gerçeği nihayet görebilen Adalet Bakanlığı, gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılandıkları gerçeğini de artık kabul etmelidir. Adalet Bakanlığı, sorunun gerçek kaynağını oluşturan kanun hükümlerinin arkasına saklanmaktan vazgeçmeli ve çelişkili uygulamalarına son vermelidir. Gerek siyasi iktidar gerekse parlamento, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan kanun hükümlerinin acilen değiştirilmesi için harekete geçmelidir” dedi. (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

MKM 20. yıl kutlamasına hazır

SONRAKİ HABER

Tam gün değil tam vurgun!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...