05 Aralık 2001 22:00

Enkazdan inşaata...

Önce 17 Ağustos depremi evsiz; sonra ekonomik kriz işsiz bıraktı onları. Başlarını soktukları göçmen konutlarından da çıkarılıyorlar şimdi.

Paylaş
Enkazdan inşaata...Rojda İldan 17 Ağustos depremiyle herşeylerini kaybeden depremzedeler, depremden sonra yerleştirildikleri konutlardan çıkartılarak, yolu, suyu ve elektriği olmayan konutlara yerleştirilmek isteniyor.Deprem nedeniyle evsiz, ekonomik kriz nedeniyle de işsiz ve aç kalan depremzedelerin, en geç yarın evlerini boşaltmaları isteniyor. 17 Ağustos depreminde evleri yıkılan, eşlerini, çocuklarını yitiren depremzedelerin yolsuz, susuz ve elektriksiz konutlara taşınmaları isteniyor. Polis memurları aracılığıyla kararın tebliğ edildiği depremzedelere, oturdukları evleri 7 Aralık'a yani yarına kadar boşaltmazlarsa evlerinden jandarma aracılığıyla çıkartılacakları ifade edildi. Bu kararın tebliğ edildiği depremzedelerden ikisi, depremden sonra İkitelli Başakşehir'deki göçmen konutlarına yerleştirilen Lütfiye Özdemir ve Aynur Turanoğlu. Özdemir, 46 yaşında, çalışmıyor.İki çocuğu var, biri liseye gidiyor diğeri konfeksiyon işçisi. 17 Ağustos depreminde Sefaköy'de oturdukları sekiz katlı bina yakılmış. Eşi, hayatını kaybetmiş. Şimdi eşinin emekli aylığıyla geçiniyorlar. Turanoğlu ise, 35 yaşında. Dört çocuğu var. Küçük kızı Emine, depremde ölmüş, onun yerine "Kız olur da teselli olur" diye bir çocuk daha yapmışlar; erkek olmuş, adını Emin koymuşlar. Turanoğlu ve ailesi depremde enkaz altından eşin, dostun, akrabaların yardımıyla çıkmış. Büyük oğlun sinir damarları ezilmiş; çalışamıyor. İki çocuğu okula gidiyor. "Kızı kaybettik kaybedeli sanki eli ayağı bağlanmış" dediği eşi ise, krizden sonra işten atılmış, şimdi işsiz.

Yürüyerek bile gidilmiyorÖzdemir ve Turanoğlu ile çıkarılmak istendikleri Göçmen Konutları'nda buluşup, yürüyerek deprem konutlarına gittik. Hava buz gibi, ama Özdemir ve Turanoğlu'nun ayaklarında hâlâ yazlık ayakkabılar. Yolu yürümek zorundayız, çünkü deprem konutlarına giden araba yok. Yürüyerek yarım saat süren yolun ardından konutların girişine gelince, görülen manzara daha çok bir inşaat alanına andırıyordu. Yol yapılmamış, çamurlu sular yer yer dize kadar ulaşıyor. Özdemir'in evi girişe yakın, Turanoğlu'nun evi ise en arkadaki konutlardan, oraya yürüyerek bile gidilmiyor.Özdemir'in evine gidince yanmayan elektrik, akmayan su göreceğimizi düşünüyoruz. Ama yanılıyoruz, çünkü fazlası var. Mutfak ve oturma odasının tavanlarından sular akıyor, yerler ıslanmış. Özdemir'in gözleri doluyor. Boyayı yardım etmek isteyen biri yapmış, kantonpiyeri ise kendisi 160 milyon lira vererek yaptırmış. Özdemir, "Verdikleri evi görüyorsun. Çatılardan sular iniyor, elektrik yok, su yok, yol yok. 7 gün süre verdiler. Taşınalım, ama nasıl taşınalım. Bunlarda hiç mi vicdan yok?" diye soruyor.Salondan akan sular ise, yerdeki halıfleksin üzerine geliyor. Özdemir ve Turanoğlu, 17 Ağustos'tan önce de komşularmış. Aynur Turanoğlu, teyze dediği Özdemir'e, "Bari halıları kaldıralım çürüyüp küflenecek" diyor.Lütfiye Teyze ağlıyor ve şu yanıtı veriyor: "Elektrik sorun, hadi neyse onu geçtik, mumla otururuz. Ama su şakır şakır akıyor ona ne yaparız? Bana 7'sine kadar süre tanımışlar şimdi ben burada nasıl gelip oturayım? Gelsin görsünler madem. Evleri teslim aldıktan 20 gün sonra elektriğiniz suyunuz bağlanacak dediler. O da olmadı. İSKİ kabul etmiyormuş, alttan plastik boru geçiyormuş. Şantiye şefi 'İSKİ'ye, yürüyün' diyor. Elektrik daha bitmemiş, 'Tamiratları devam ediyor, heyet gelecek' diyorlar. Ee ne zamana kadar bitecek bu işlemler?"

'Evi nasıl taşırım?'Aynur Turanoğlu şikayetçi. Depremden sonra Kaymakamlığa gittiğinde kendisine, eve beş parça eşya konulacağının söylendiğini ifade eden Turanoğlu, "Getirdiler bize boş ev verdiler ne yapacağız? Bizim eve giden yol da yok" diyor. Turanoğlu evlerin şu halde oturalamaz halde olduğunu söylüyor. Sonra, depremden beri 'çatısı var' diye oturdukları evleri hatırlıyor. Gözleri dolarak, "Taşınmak istesek de taşınamayız, nereden buluruz taşınma parasını?" diye soruyor. Eşi işsizmiş. Önceki gün Kaymakamlığa giderek 60 milyon lira kömür yardımı almış. Bu parayı 12 torba kömür geliyor? Bununla kış geçer mi peki? "Geçmez".Özdemir bu parayı eşine vermiş ki, konutların 50 milyon liralık elektrik abonman parasını yatırsın. Enkazdan çıktıklarında üstlerine giyecek bir parça elbiselerinin bile olmadığını söyleyen Turanoğlu, herşeyi akraba ve arkadaşlarının yardımıyla edindiklerini ifade ediyor. "Geçen bir kardeşim anahtarı aldı, eve getirip iki çekyat koymuş, perde takmış. Gelen yardımlardan birşey görmedik. Bu mu reva gördükleri?" diyerek elindeki kağıdı gösteriyor.Turanoğlu; tebliğ kağıdını. Kağıtta evin 7 Aralık'a kadar boşaltılması kararı yer alıyor. Turanoğlu şunları söylüyor: "Kağıdı iki polis getirdi. Çıkmazsak jandarmayla çıkartacaklarmış. Polis acıdı bana. İmzaladım kağıdı. Sekiz aylık bebeğim var. Bebeğimin göğsünde su var, hırıltısı var. Zatürre olmuş doktora götüremiyorum, eve nasıl taşınayım?"
ÖNCEKİ HABER

Sendikalar: Genelge durdurulsun!

SONRAKİ HABER

İç çatışma provası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...