24 Kasım 2001 22:00

'Gün değil hak istiyoruz'

Eğitim-Sen'li öğretmenler, protesto gününe dönüştürdükleri 24 Kasım'da öğretmenlerin yaşadıkları zorluklara dikkat çektiler.

Paylaş
'Gün değil hak istiyoruz'"24 Kasım Öğretmenler Günü"nü 12 Eylül döneminin ürünü ve öğretmenlere dayatması olarak değerlendiren Eğitim-Sen'li öğretmenler, 24 Kasım'ı protesto günü olarak geçirdiler. Yaptıkları eylemler ve basın toplantılarında aynı metni okuyan eğitim emekçileri, insanca yaşam koşulları isteyip, haklarını arayan eğitim emekçileri üzerindeki baskıları kınadılar. İstanbul'daki eğitim emekçileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Eğitim çalışanlarının sorunlarının giderek çoğaldığına ve sürgün yöntemleri ile eğitim emekçilerinin mağdur edildiğine dikkat çeken öğretmenler adına Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Erzincan, açıklama yaptı. "Baskılar bizi yıldırımaz", "Direne direne kazanacağız", "Savaşa değil eğitime bütçe" ve "Yaşasın grev, yaşasın toplusözleşme" sloganlarının atıldığı basın açıklamasında konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer ise, hükümetin hamasi nutuklarına kanmayacaklarını dile getirerek, grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı için mücadele edeceklerini söyledi. Eğitim emekçileri daha sonra sürgünleri protesto amaçlı İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve il valiliklerine faks çekmek için Sirkeci Postanesi'ne kadar yürüdü. Basın mensuplarının postane içine alınmamasını protesto eden Alaattin Dinçer, bu nedenle protesto fakslarını şubelerden göndereceklerini açıkladı.

Yalanlar balon olduAnkara'da "Eğitim-Sen Ankara Şubeler Platformu" pankartı altında, Eğitim-Sen 1 No'lu Şube önünde buluşan eğitim emekçileri, Kızılay Güvenpark'a "Sahte gün değil toplusözleşme", "Savaşa değil eğitime bütçe", "Rantiyeye değil eğitime bütçe" sloganlarıyla yürüdüler. Sürgünleri protesto eden eğitimciler, "Sürgünler, cezalar geri alınsın" sloganıyla bu uygulamaya son verilmesini istediler. Ellerinde "Anadilde eğitim hakkı verilsin", "Yaşasın demokratik, anadilde eğitim", "Savaşa hayır" yazılı balonlar bulunan eğitim emekçileri adına Platform Sözcüsü Zülali Çöltekin'in açıklama yapmasının ardından, balonlar yöneticilerin yalan balonları niyetine uçuruldu. İzmir'de ise öğretmenler Eğitim-Sen 5 No'lu Şube'de basın toplantısı yaptılar. Açıklamayı Şube Başkanı Latif Atakan yaptı.

'Deli gömleği' Eğitim emekçileri dün Türkiye'nin dört bir yanında yaptıkları toplantı ve eylemlerde aynı açıklamayı yaparak, "12 Eylülcüler tarafından örgütleri kapatılan, hak ve özgürlükleri elinden alınan, 1402 sayılı yasayla işten atılan, hapishanelere gönderilen, sürgüne uğratılan, mağdur edilen öğretmenlere 'deli gömleği' giydirilme çabasıdır 24 Kasım" dediler. 24 Kasım'ı reddettiklerini söyleyen öğretmenler, sefalet ücretine mahkûm bir hayat sürdüklerini belirterek, özlük ve sosyal hakları kullanma konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarının, sürgünlerin, keyfi atamaların ve norm kadro uygulamalarının öğretmenleri mağdur ettiğinin altını çizdiler. Öğretmenler, demokratik haklarını özgürce kullanmak, özgürce örgütlenmek, insanca yaşayacak bir ücret, sağlıklı çalışma koşulları, nitelikli, kamusal, demokratik ve laik bir eğitim istediklerini vurguladılar.

Kocaeli'nde açıklamaKocaeli'nde Demiryolu Caddesi üzerinde toplanan 100 kadar eğitim emekçisi adına açıklama yapan Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi Başkanı Nihat Değer, 24 Kasım'da, eğitim emekçilerine her türlü baskıyı reva gören siyasi iktidarın vicdanını rahatlatmayacaklarını belirterek, hamasi nutuklara ihtiyaçlarının olmadığını belirtti. Sorunlarını örgütlü güçle aşabileceklerinin farkında olduklarını kaydeden Değer'in sözlerini tamamlamasının ardından sloganlarla eyleme son verildi. Memur-Sen Eğitim-Bir-Sen'e üye bir grup öğretmen de, öğretmen maaşlarını protesto etmek için Üsküdar Evlendirme Dairesi'nin kapısına siyah çelenk bıraktı.
ÖNCEKİ HABER

OHAL'de gözaltı süresi sınırsız

SONRAKİ HABER

Kamu bankalarının peşkeşine tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...