23 Kasım 2001 22:00

'Çözüm sınıf sendikacılığı'

7. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, sosyal bilimlerin farklı alanlarından gelen akademisyenlerin tartışmalarıyla sürüyor.

Paylaş
'Çözüm sınıf sendikacılığı'ODTÜ'de devam eden 7. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, sosyal bilimlerin farklı alanlarından gelen akademisyenlerin tartışmalarıyla sürüyor. Kongrenin ikinci günü yapılan sunum ve panellerde söz alan sosyal bilimciler, Türkiye'de kadın sorunundan cumhuriyet dönemi sosyalist düşünürlere, 1961 Anayasası öncesi ve sonrasında Türkiye'de sendikal yaşamdan emek süreçlerine birçok konuyu gündeme getirdiler. ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde devam eden kongrenin ikinci günü, Nurcan Özkaplan'ın yönettiği "Emek Süreçleri: Teorik Yaklaşımlar" başlıklı oturuma, Doç. Dr. Yüksel Akkaya, Doç. Dr. Fuat Ercan ve Özlem Onaran katıldı. Konuşmacılar, emekçilerin haklarını elde edebilmesinin yolunun sınıf sendikacılığı anlayışından geçtiğini vurgularken, yönetenlerin 'Hepimiz aynı gemideyiz' söylemiyle krizin tüm yükünü emekçilerin sırtına bindirdiğini ifade ettiler. Fuat Ercan, "Yeni Ortaçağda Yoksulluk ve Dışlanmışlık" başlıklı tebliğinde, yoksulluk söylemini sınıfsal yapıyla ilişkilendirdi. Emperyalizmin, yoksulluğu yeniden üreterek, piyasaya eklemlediğini belirten Ercan, "Yoksulluk söylemi kapitalizmin dönemsel krizlerinde ortaya çıkar" dedi. Prodhon'un "Mülkiyet hırsızlıktır, yoksulluk bunun sonucudur" sözlerine atıfta bulunan Ercan, çözüm yolu olarak da Lenin'in "Yoksulluğun ortadan kalkması için değişim değeri mantığı ortadan kaldırılmalıdır" sözünü hatırlattı. Gazetemiz yazarı Yüksel Akkaya ise, "Emek Süreci, Sermaye Birikimi ve Sendikal Süreç" başlıklı sunumunda, sendikal mücadelenin tarihsel sürecini aktardı. Ekonomi ve yaşam koşullarının düzeltilmesi konusunda günlük mücadeleye giren emekçilerin, bir yandan da nihai olan ücretli kölelik sistemini ortadan kaldırma hedefinden uzaklaşmaması gerektiğini söyleyen Akkaya, ülkemizde sendikacılığın gelişmeme nedenleri arasında devletin yasaklarına ve sınıf sendikacılığının gelişmemesine vurgu yaptı.

Sınıf sendikacılığı Akkaya, düzen partilerine entegre olmuş, sınıfla bütünleşmemiş bir sendikacılık anlayışının hakim olduğunu söyleyerek, çözümü sınıf sendikacılığının yerleşmesine bağladı. 1980 sonrasının sendikacılığın hızla gerilediği bir dönem olduğunun altını çizen Akkaya, sınıf sendikacılığı anlayışına sıkı sıkı sarılan Güney Afrika ve Güney Kore'de sendikacılığın hızla ilerlediğinden söz etti. Özlem Onaran da "Katı Emek Piyasası Söyleminin İdeolojisi: Hepimiz Aynı Gemide miyiz?" başlıklı konuşmasında, burjuvazinin her kriz döneminde bu söyleme sarıldığını, ancak bunun sermayenin yeniden üretilmesine hizmetten başka bir şey olmadığını söyledi. "Hepimiz aynı gemideyiz" söylemiyle krizin tüm yükünün emekçilere yıkıldığına dikkat çeken Onaran, burjuvazinin bu söyleme karşı çıkanları, "katı emeği" savunmakla suçladı. "Yüksek kârlar yüksek yatırım yaratmaz" diyen Onaran, bunun sorumlusunun emeğin katılığı değil, sermayenin kâr hırsı olduğunu ifade etti.
ÖNCEKİ HABER

Bu ülke için seve seve... Ama ne?..

SONRAKİ HABER

EP halkın örgütlü gücü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...