21 Kasım 2001 22:00
Acısı halktan çıkacak
IMF'nin 10 milyar dolar ek kaynak vereceğini açıklamasından sonra her şeyin iyiye gittiğine dair açıklamalar yapılmaya başlandı.
Acısı halktan çıkacakIMF'nin 10 milyar dolar ek kaynak vereceğini açıklamasından sonra her şeyin iyiye gittiğine dair açıklamalar yapılmaya başlandı. Dolar kurunun ve faiz oranlarının düştüğü, borsanın yükseldiği belirtilerek, Türkiye'nin büyük bir atılıma kalkacağı, krizin aşılacağı ileri sürülüyor. Ancak Türkiye'deki krizin miladı olarak gösterilen 21 Kasım 2000 tarihinden bu yana yoksulluk daha fazla arttı. Açlıkla karşı karşıya kalan yüzbinlerce insan, aşevlerinin önündeki kuyruklar, intiharlar, Başbakanlık Binası önünde kendini yakmaya kalkanlar adeta görmezden geliniyor. Son bir haftadır borsaya, faizlere bakanlar Türkiye'nin ekonomik krizi aşmaya başladığını iddia ediyorlar. Öyle ki, günlerdir gazetelerde "Ha gayret atlatacağız", "Kabus bitiyor", "Faizler eski seviyesinde" gibi haberler yer alıyor. Hükümet ve Derviş'e göre Türkiye büyük bir atılıma geçiyor, IMF'nin verdiği 10 milyar dolarlık borç bütün ekonomiye bir anda kan taşıyor.Ancak piyasalarda bu gelişmeler yaşanırken halkın alım gücü dibe vurmuş, işini kaybetmiş olan emekçi kesimler için durum daha da kötü. Sermaye kesimleri için bu iyişleşmenin bütün bedeli de emekçilere ödettirilmek isteniyor. Üstelik borsadaki ani yükseliş, sıcak paranın gelmeye başlaması, faizlerdeki düşüş IMF'nin verdiği 10 milyar dolardan çok, halka dayatılan paketin sonucunda yaşanıyor.
Standart şartlarNitekim her IMF ve Dünya Bankası toplantısında kredi vermenin şartı olarak emekçi kesimlerin bütçeden aldığı payın daha fazla azaltılması isteniyor. Bunun yanında yabancı sermayenin Türkiye'de yatırım yapabilmesinin koşulu olarak işçi haklarının kısıtlanmasının gerektiği ifade ediliyor. Bunun yanında devletin sermayeden aldığı vergiyi azaltması isteniyor. IMF'nin "yapısal reformlar" dediği bu paket uygulandığı zaman "sıcak para" olarak adlandırılan ve gelişmekte olan ülkelerin borsalarında, finans piyasalarında işlem gören yabancı fonların geleceği belirtiliyor. Şimdi Türkiye bunu yapmaya çalışıyor. Borsalardaki yükselme de bundan kaynaklanıyor. Türkiye uluslararası sermayenin istediği şartları yaptığı müddetçe, yabancı fonlar da borsaya gelip alım-satım yapıyorlar. Devletin düzenlediği borçlanma ihalelerine katılıyorlar. Elde ettikleri bütün karların faturası ise tekrar halka yıkılıyor.
Standart şartlarNitekim her IMF ve Dünya Bankası toplantısında kredi vermenin şartı olarak emekçi kesimlerin bütçeden aldığı payın daha fazla azaltılması isteniyor. Bunun yanında yabancı sermayenin Türkiye'de yatırım yapabilmesinin koşulu olarak işçi haklarının kısıtlanmasının gerektiği ifade ediliyor. Bunun yanında devletin sermayeden aldığı vergiyi azaltması isteniyor. IMF'nin "yapısal reformlar" dediği bu paket uygulandığı zaman "sıcak para" olarak adlandırılan ve gelişmekte olan ülkelerin borsalarında, finans piyasalarında işlem gören yabancı fonların geleceği belirtiliyor. Şimdi Türkiye bunu yapmaya çalışıyor. Borsalardaki yükselme de bundan kaynaklanıyor. Türkiye uluslararası sermayenin istediği şartları yaptığı müddetçe, yabancı fonlar da borsaya gelip alım-satım yapıyorlar. Devletin düzenlediği borçlanma ihalelerine katılıyorlar. Elde ettikleri bütün karların faturası ise tekrar halka yıkılıyor.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
