20 Kasım 2001 22:00

Fındıklı yok ediliyor

Rize'nin Fındıklı ilçesi sakinleri, Karadeniz Sahil Yolu'nun Çayeli-Ardeşen-Hopa bölümü inşatının doğal güzelliklere zarar vereceği şikâyetiyle yargıya başvurdular.

Paylaş
Fındıklı yok ediliyorYusuf Ziya ÖzışıkRize'nin Fındıklı ilçesi sakinleri, Karadeniz Sahil Yolu'nun Çayeli-Ardeşen-Hopa bölümü inşatının doğal güzelliklere zarar vereceği şikâyetiyle yargıya başvurdular. İlçe sakinleri yürütmenin durdurulmasını istiyorlar.1998'de ihale edilen Samsun-Hopa arasındaki 510 km'lik karayolu planının bir parçası dahilinde yapılacak duble yolda dolgu ve harfiyat yapılarak bu kıyı güzelliği tahrip edilecek. İlçe Belediye Başkanlığı ve Aksu Mahalle Muhtarlığı'nın müdahil olduğu davanın avukatı Yüksel Çorbacıoğlu, yol yapımına meşruiyet kazandırmak için öne sürelen 'kıyının işgal edildiği ve suyun kirli olduğu' iddialarının gerçek dışı olduğunu söylüyor. Yol planının iptali için imza kampanyası düzenleyen Aksu Mahallesi sakinleri ise, tünel yapılması ya da yolun başka bir yerden geçirilmesi gerektiği görüşündeler.

Gerekçe hukuka aykırı Avukat Yüksel Çorbacıoğlu, bir taraftan Çevre Bakanlığı Manyas Kuş Cenneti, Urfa Birecik'te Kelaynak kuşları gibi doğal varlıkları korumak için uğraşırken, öte yandan doğayı katletmek için müteaahhitlere trilyonlar aktarılmasının çelişki olduğunun altını çiziyor. Fındıklı'da yolun kaydırılması için sunulan gerekçenin tamamen hukuka aykırırı olduğunu ifade eden Çorbacıoğlu, "Kıyı işgalinin olduğunu söylüyorlar ancak, mahkemeye sunduğumuz fotoğraflarda da görüldüğü gibi kıyı şeridinde herhangi bir yapılanma yok. Diğer taraftan burada su kirliliği olduğunu iddia ediyorlar. Ancak uzman raporlarında da görülüyor ki böyle bir şey gerçeği yansıtmıyor" uyarısında bulunuyor.

SİT alanı olmalı"Yolun alternatifi vardır, ancak kıyının yok" sloganıyla hareket ettiklerini belirten Çorbacıoğlu, başvuru dilekçesinde bu bölgenin kamu yararı için korunması gerektiğini dile getirdiklerini belirtiyor ve ekliyor: "Dava konusu olan bölgede Çağlayan dere yatağı bulunmaktadır. Bu dere ülkemizde bulunan Somon Balığı'nın yaşadığı iki dereden biridir. Derenin deniz ile birleştiği yerden yol geçirilmesi halinde bu doğa harikası olay sona erecektir. Bizce SİT alanı olabilecek bir dere havzasının en önemli unsurunu tahrip etmenin kamu yararıyla açıklanabilecek bir tarafı yoktur."

Amaç rantAvukat Yüksel Çorbacıoğlu, Türkiye'de geçerli olan rant mantığının, böylesi bir doğal güzelliğin yok edilmek istenmesinin altındaki ana neden olduğuna işaret ediyor. Tünel yapılması ya da yolun farklı yerlerden geçirilmesi gerektiği önerisini tekrarlayan Çorbacığlu'ya göre, dolgu harfiyat müteahhitler için en kârlı iş. Çünkü, bir tünelde maksimum kâr yüzde 3'ü bulurken, bu dolgu harfiyatta yüzde 50'lelere ulaşıyor. Yol yapımı için yetkili tüm kurumların, ÇED raporu alınmaması yönünde karar almasını oldukça ilginç bulan Çorbacıoğlu, "Bu işte her türlü hukuksuzluk, garabet var " diyor. Fındıklı Belediye Başkanlığı, Aksu Mahalllesi Muhtarlığı gibi halkın iradesini temsil eden kurumların karşı olduğu bir projeye neden devam edildiği de mahkemeye sunulan başvuru dilekçesinde geçiyor.Bu konu ile ilgi imza kampanyasını yoğun olarak sahiplenen Fındıklı halkı, açtıkları davanın dilekçesinin son sözlerinde şöyle sesleniyorlar: "Dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık." src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Tür Köy-Sen'den muz üreticilerine destekTürkiye Üretici Köylü Sendikası (Tür Köy-Sen) Genel Başkanı Şevki Konur, ülke tarımının çokuluslu şirketlerin kâr çıkarlarına teslim edildiğine dikkat çekerek, yerli üretimin güçlenmesi ve üreticinin korunması için sendikal mücadeleyi yükselteceklerini belirtti. Şevki Konur, dün yaptığı açıklamada, temel ve stratejik bir sektör olan ülke tarımının uygulanan sinsi politiklarla çökertildiğini belirterek, üretici köylünün üretimsizliğe mahkûm edildiğini ifade etti. Konur, "Bu durumun en son örneği Anamur'da güncelleşmiştir. Dole adlı çokuluslu şirket, yerli muz üretimini çirkin oyunlarıyla durdurmaya çalışarak, Türkiye'yi kendi pazarı haline getirmek istemekte, bununla ilgili daha önce Bergama örneğinde tanıdığımız şekilde basın yoluyla asılsız haberler çıkarmaktadır" dedi. Türkiye'nin yıllık muz tüketiminin 200 bin ton ve yıllık yerli üretimin ise 70 bin ton olduğuna dikkat çeken Konur, toplam muz ihtiyacının yüzde 35'ini sağlayan yerli üreticinin Dole'yi korkuttuğunu ve üretim hacmi ile iştahını kabarttığını ifade etti. Konur, çokuluslu şirketlerin ve yerli işbirlikçilerinin ülkede tarımın batmasını ve üretimin durmasını istediğini vurgulayarak, uluslararası sermayenin ülkeyi açık pazar haline getirmeye çalıştığını hatırlattı. Konur, "Sendika olarak ülkeyi yıkıma sürükleyen bu uygulamaların ve uygulayıcıların karşısında her şeye rağmen üreten, ülkesini seven ve onurunu korumaya çalışan Anamurlu yerli muz üreticilerimizin ve tüm üretici köylümüzün yanında olduğumuzu belirtiriz" dedi.
ÖNCEKİ HABER

Kukla hükümet aranıyor

SONRAKİ HABER

McCarthy müze gezdi!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...