ABD bombardımanı

ABD bombardımanı aylar önce planlandıİki Fransız istihbarat uzmanının yazdığı bir kitap, Afganistan'daki savaş ile ilgili çarpıcı iddialar içeriyor. Kitapta, George Bush yönetiminin ABD petrol tekellerinin çıkarları doğrultusunda Afganistan'ı hedef aldığı ve Afganistan harekâtının, 11 Eylül'den çok önce tasarlandığı belirtiliyor. Kitap, ABD'nin Usame Bin Ladin'in kendilerine iadesi üzerine Taliban yönetimi ile pazarlıklarını sürdürdüğü dönemde, terörizm konusunda yapılan gizil araştırmaları da durdurduğunu açıklıyor. Ladin'in iadesine karşılık Taliban'a iktidarının tanınmasının ve yardımların artırılmasının vaat edildiği de iddialar arasında.

Miyadı dolunca...Geçtiğimiz hafta Paris'te yayınlanan "Bin Laden, la Verite Interdite - Bin Ladin, Saklanan Gerçek'' isimli kitabın yazarları Jean-Charles Brisard ve Guillaume Dasquie, FBI Başkan Yardımcısı John O'Neill'in geçtiğimiz temmuz ayında istifa etmesinin de soruşturmaların durdurulmasıyla ilişkili olduğunu savunuyor. Brisard, O'Neill'ın kendilerine ''İslami terörizmi incelemenin önündeki en önemli engelin ABD petrol şirketlerinin çıkarları ve Suudi Arabistan'ın bu noktada oynadığı rol olduğunu" aktardığını dile getirdi. Kitapta, ABD hükümetinin Orta Asya'daki petrol ve doğalgaz kaynaklarına ulaşabilmek içn bugüne dek Taliban'ın konumu güçlendirme politikası izlediği hatırlatılıyor. Geçtiğimiz ağustos ayına kadar da Taliban rejiminin "Orta Asya'dan gelecek bir petrol boru hattının inşa edilmesini olanaklı kılacak bir istikrar kaynağı" olarak görüldüğü belirtiliyor. ABD; Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan'ın zengin kaynaklarını Afganistan ve Hindistan üzerinden Hint Okyanusu'na ulaştırmayı hedefliyor. Kitapta da "Orta Asya'daki petrol rezervleri bugüne kadar Rusya'nın denetimindeydi. Bush hükümeti bunu değiştirmek istiyor" ifadesi yer alıyor. Yazarlara göre, Taliban'ın ABD ile anlaşamaması sonucu enerji hattının güvenliği konusundaki tartışma çatışmaya dönüştü. Brisard bir röportajında, ABD'li yetkililerin bir görüşme sırasında Taliban temsilcilerine "Ya altın halı önerimizi kabul edersiniz, ya da sizi bamba halısının altına gömeriz" dediklerini söyledi.

Bush'un birinci gündemiKitaba göre, Bush iktidara gelir gelmez, şubat ayında Taliban ile pazarlık yapmaya başladı. ABD ve Taliban'ın diplomatik temsilcileri Washington, Berlin ve İslamabad'da defalarca bir araya geldi. Taliban, ABD'deki imajını cilalamak için ABD'li bir halka ilişkiler uzmanı ile çalışmaya başladı. Laila Helms isimli uzman, aynı zamanda CIA'nın eski Başkanı Richard Helms'in yeğeniydi. Taraflar arasındaki son görüşme, ağustos ayında yani New York ve Washington'a yönelik saldırılardan beş hafta önce gerçekleşti.

Petrol lobisi Bu görüşmeye ABD'nin Orta Asya Temsilcisi Christina Rocca ile Taliban'ın Pakistan elçisi katıldı. Bsuh ailesinin yanı sıra, George Bush'a en yakın isimlerin de petrol şirketleriyle doğrudan bağlantıları var. ABD Baştan Yardımcısı Dick Cheney Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleeza Rice, Ticaret Bakanı Donald Evans ve Enerji Bakanı Stanley Abraham, uzun yıllar ABD'li petrol tekellerinde çalışmış isimler. Cheney geçtiğimiz yılın sonuna dek petrol şirketlerine hizmet veren Halliburton'un başkanıydı. Rice 1991-2000 arasında Chevron'dea yöneticiydi. Evans ve Abraham, başka bir petrol devi olan Tom Brown'da uzun süre çalıştı.

6+2Kitap, ABD'nin Taliban ile görüşmeler srasında Birleşmiş Milletler'den de yararlandığını ileri sürüyor. Görüşmeler "6+2" diye adlandırılıyordu. Bu, Afganistan'a komşusu olan 6 ülke ile Rusya ve ABD demekti. Görüşme masasına zaman zaman Taliban temsilcileri de oturuyordu. Bu toplantılar Pakistan'ın eski Dışişleri Bakanı Naif Naik tarafından da doğrulanmıştı. Naik iki hafta önce bir Fransız televizyonunda, ''Temmuz'da yapılan 6+2 toplantısında tartışma, bir ulusal birlik hükümetinin kurulması etrafında dönüyordu. Taliban'ın bu koalisyonu kabul etmesi durumunda, acilen uluslararası ekonomik yardım alacaklardı'' demiş ve ''Kazakistan ve Özebakistan'dan da boru hatları çekilmiş olacaktı" diye eklemişti. Naik ABD temsilcisi Tom Simons'ın Pakistan ve Taliban'ı açıkça tehdit ettiğini de söyledi. Naik'in demecine göre, Simons Taliban'ın davranması gerektiği gibi davranmasını ya da Pakistan'ın Taliban'ı buna ikna etmesi gerektiğini anlattı. Simons, bir seçenekleri daha olduğunu dile getirdi. Naik'e göre temsilcinin kullandığı kelimeler, "askeri operasyon" oldu.

Libya engellendiBrisard ve Dasquie, ABD yönetminin Bin Ladin'i 1998'den beri kovuşturma altında tuttuğu iddiasını da yalanlıyor. Dasquie ''Aslında Bin Ladin hakkında terörizm suçlamasıyla resmen kovuşturma başlatan ilk ülke Libya'ydı Bin Laden 1990'ların başında Libya'da kalmak istiyordu ancak bu istek Muammer Kaddafi tarafından engellendi. Libya'nın reddine öfkelenen Bin Ladin, Libya içinde Kaddafi'ye suikast girişimlerinin de dahil olduğu terörist saldırılar düzenledi" diyor ve Libya'da Kaddafi'ye karşı en güçlü örgüt konumundaki İslami Savaş Grubu'nun Bin Ladin ile doğrudan bağlatılı olduğunu söylüyor. Örgütün merkezi ise Londra. Dasquie'ye göre Kaddafi, Interpol gibi batılı polis örgütleri ile işbirliği için çaba harcadı ancak hiçbir olumlu yanıt alamadı. Dasquie, örgüt üyelerinin bugüne dek Londra'da yaşadığını söylüyor.

Kitabın yazarlarıJean-Charles Brisard ve Guillaume Dasquie, uzun yılların istihbarat tecrübesine sahip analistler. Brisard 1990'ların sonlarına dek Vivendi isimli Fransız şirketinde ekonomik analiz ve strateji yöneticiliği yapıyordu. Fransız gizli servisi ile de çalışıyordu ve 1997'e örgüt için Usame Bin Ladin'in yönettiği El Kaide örgütü konusunda bir rapor hazırlamıştı. Dasquie, bir araştırmacı-gazeteci. Intelligence Online isimli strateji, ekonomi ve diplomasi sitesinin yayıncısı.