31 Ekim 2001 22:00

Sorulsa 'devam' derdik

Direnişin yasadışı olduğu ve kötü sonuçlar doğurabileceği gerekçesiyle sendika tarafından bitirildiği Brisa fabrikasında işten atılan işçiler öfkeli.

Paylaş
Sorulsa 'devam' derdikNazım FıratBrisa fabrikasındaki direniş, işyerinde örgütlü DİSK Lastik-İş Sendikası üst yönetiminin aldığı kararla bitirildi, ancak atılan işçiler artık fabrika dışında dahi olsalar çelişkilerin sürdüğünü ve mücadelenin bitmediğini söylüyorlar.İşten atılan 10 yıllık Brisa işçisi Taylan Kaya direnişin 6 gün sürmesinin tamamen işçinin sahiplenmesinden kaynaklandığını belirterek hem patronun hem de sendikal bürokrasinin direnişi törpülemek için ellerinden geleni yaptığını yaptığını söyledi. Lastik-İş Genel Başkanı Vahdettin Karabay'ın 5. günün akşamı fabrikadaki bölümleri dolaşarak eylemin sürmesi durumunda yeni işten atmalar olabileceğini, eylemin yasal olmadığını ve askerle karşı karşıya kalınabileceğini söyleyerek direnişin bitirilmesi yönünde propaganda yaptığını ifade eden Kaya, "Patron da yüzüne bir maske takarak sanki fabrikada hiçbir şey olmuyormuş gibi davrandı. Toplam kalite sisteminin fabrikaya girmesinden itibaren zaten sömürü had safhaya ulaşmıştı" dedi. Karabay'ın daha sonra kendilerini yemekhanede toplayarak patronla görüştüklerini ve sendikanın bütün organlarıyla direnişi bitirme kararı aldığını açıkladığını belirten Kaya, "Tabii buna tepkiler oldu. Bu ihanetin nedeni az da olsa sorgulandı. Bütün sendikacıların başları eğikti. Bu bizim için bir yenilgi değil, orada 6 gün direndik, buz gibi havada sandalyelerde, masalarda yattık, bir ağızdan slogan atmayı öğrendik, ülkedeki yoksulluğun kimler yüzünden yaşandığını, ihanetin ve namussuzluğun nerelerden beslendiğini gördük. Bunlar bizim kazanımımız" şeklinde konuştu.Sendika bürokrasisinin hem patronlarla hem de iktidardaki güçlerle çıkar ilişkisi içinde olduğunu söyleyen Kaya, işçiler olarak 'Savaşa Hayır' sloganının ne anlama geldiğini kavrayamadıkları sürece sendikal bürokrasiyi de hak ettiği gibi sorgulayamayacaklarını söyledi."Brisa'da önemli olan 53 işçinin atılmasından daha çok, 'genel grev genel direniş' diye bağıran sendikacıların, örneğin Lastik-İş Genel Başkanı'nın bu yönde ortaya çıkan kıvılcımı çakmak için en uygun durumu kullanmamalarıdır" diyen Kaya eğitimsizlikten yakınan işçiler için yaşananların çok iyi bir eğitim olduğunu söyledi. Kaya ayrıca patronların fabrikaya kalite ödülleri kazandıran işçileri 'verimsizlik'le suçlamasının adice olduğunu belirterek, medyanın direnişe ilgisizliğini de eleştirdi.

'Arkadan hançerlendik'18 yıldır Brisa'da çalıştıktan sonra işten atılan İsmail Hakkıtan ise işçiler arasında direniş üzerinden bir genel grevin bile mümkün olabileceğini konuştuklarını, eylemin kendilerine çok büyük bir güç verdiğini ve bu güçle sendikal bürokrasiye kadar 6 gün direnebildiklerini söyledi. "Bize sorulsaydı, direnişe devam derdik ama sendika 'direnişi bitiriyoruz dedi, tartışamadık bile, karar tepeden inmeydi" diyen Hakkıtan direnişin yolunun açık olduğunu ancak arkadan hançerlendiklerini ifade etti. Yaşadıklarının 12 Eylül sonrası gelişen sendikacılığın sonuçları olduğunu belirten Hakkıtan, "Eylem oluyor sendika hemen 'yasalarla elimiz kolumuz bağlı' diye açıklama yapıyor, direniş uzasaydı birilerinin tekerine çomak sokulacaktı, bunu istemediler" diyor. Hakkıtan işçilerin sendikalara kimleri gönderdiklerine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyerek işletilen çarkı kırmak için topyekün mücadeleden başka yol olmadığını vurguladı.

'Ailemle yürüyeceğim'Atılan işçilerden 15 yıllık Brisa çalışanı Cüneyt Tanaydın da direnişin bu noktaya gelmesinin tamamen işçinin ısrarından kaynaklandığını belirterek bu yolda en büyük desteği ailelerinden gördüklerini söyledi. Tanaydın direnişin sendikacıları rahatsız ettiğini, alaşağı olmaktan korktuklarını ifade etti. DİSK ve KESK'in Ankara yürüyüşüne ailesiyle katılacağını belirten Tanaydın şunları söyledi, "15 yıllık sendika üyesiyim bir kez eğitim verildi. Aidatlarımızla ne yapıyor bunlar? Jandarma gelmeden çıkmayalım dedik sendika yönetimine ama öyle bir korku estirdiler ki direniş sonlandı. Bunlardan sonra ahlayıp vahlamayacağız, mücadele edeceğiz. Kahvaltı yaparken kızım, 'Baba bir haftadır fabrikadaydın, arkadaşlarım ne iş yaptığını sorarsa ne diyeceğim' diye sordu. 'Kızım baban sınıfı için mücadele ediyor' dedim. Böyle de olacak."
ÖNCEKİ HABER

Ecevit: Henüz karar vermedik

SONRAKİ HABER

Çobanın öyküsü...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...