28 Ekim 2001 22:00

En büyük ihalede dönen dolaplar

Tarihin en büyük askeri ihalesi olarak nitelenen Joint Strike Fighter, Washington'da dönen dolapların ardından, 200 milyar dolarla Lockheed Martin'e verildi.

Paylaş
En büyük ihalede dönen dolaplarABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından Lockheed Martin tekeline verilen Joint Strike Fighter (JSF) ihalesinin, tarihin en büyük askeri ihalesi olduğu bildirildi. 200 milyar dolar (yaklaşık 320 katrilyon lira) tutarındaki ihaleyi alan dev şirket, bunun karşılığında ABD hava ve deniz kuvvetleri tarafından kullanılan mevcut uçakları, "yeni nesil savaş uçağı" olarak bilinen JSF ile değiştirecek. Bu kapsamda 3000 adet JSF üretilecek.

Lobi masraflarıLockheed Martin, bu ihalede, bir diğer Amerikan tekeli olan Boeing ile rekabet ediyordu. Her iki şirketin de, askeri yetkilileri "kendi taraflarına" çekebilmek için milyonlarca dolarlık reklam ve lobi harcaması yaptığı belirtiliyor. Buna göre, Lockheed Martin, 2000 yılı içinde Kongre ve Clinton yönetimini "etkilemek" amacıyla 9.8 milyon dolarlık lobi harcaması yaptı. Bu rakam, şirketin 1999'da yaptığı 4.2 milyon dolarlık harcamanın iki katından fazla. Bu arada, şirketin en yeni "lobicisi"nin, Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin eski başkanı olan Haley Barbour olmasına dikkat çekiliyor.Bush yönetimiyle arası iyi olan Barbour'un, şirkete çalışması karşılığında ne kazandığı ise bilinmiyor.

Yanlış ismi seçtiler!İhaleyi kaybeden Boeing ise, aynı dönemde 7.8 milyon dolarlık lobi ve reklam harcaması yaptı. Şirket, Barbour'a karşılık vermek için, eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın savunma bakan yardımcısı Rudy de Leon'u "transfer" etti. Ancak bir "demokrat" olan de Leon'un transferi, Cumhuriyetçi Bush yönetimi tarafından pek hoş karşılanmamış görünüyor. De Leon'un aldığı bu görevde gözü olan Cumhuriyetçi vekil J.C. Watts, bu görevlendirmenin "Temsilciler Meclisi'ne hakaret" olduğunu söyleyebilmişti.

Başkanlık seçimleriLockheed ve Boeing, lobi masraflarının yanı sıra, ABD Başkanlık seçimleri döneminde de kesenin ağzını epey açtı. Lockheed, 1999-2000 seçim kampanyası döneminde, Demokrat ve Cumhuriyetçi adaylara 2.7 milyon dolarlık "bağış" yaptı. Bu paranın üçte ikisinden çoğunun, Cumhuriyetçi Parti ve Bush'un kampanyasına gittiği belirtiliyor. Boeing'in harcadığı 1.9 milyon dolar ise, Cumhuriyetçi ve Demokrat adaylar arasında "kardeş payı" yapıldı. Buna ek olarak, seçimler öncesinde "bağış" toplamak için kurulan Bush-Cheney Görev Komitesi'ne Lockheed tarafından 225 bin dolar, Boeing tarafından ise 100 bin dolar bağışlandı. Bush'un işbaşına geldiği şaibeli seçimler yaklaşırken, iki dev şirketin "para saçma" rekabeti iyice kızıştı. 30 Haziran tarihine dek, Boeing, federal parti ve adayların cebine 468 bin dolar koydu. Bu paranın yüzde 58'i, Cumhuriyetçilere gitti. Lockheed Martin ise, üçte ikisi Cumhuriyetçilere olmak üzere, 550 bin dolar harcadı.

Kirli çamaşırlarBütün bu paranın uğruna harcandığı JSF ihalesinde karar aşamasına yaklaşırken, iki şirket de birbirlerine ağır suçlamalar yöneltmekten çekinmediler. Bu arada, birçok kirli çamaşır daha açığa çıktı. Boeing, Lockheed Martin'in, ihaleyi almak için "Teksas bağlantılarını" kullandığı suçlamasını getirdi. Gerçekten de şirket, Bush'un Teksaslı olmasını göz önüne alarak, JSF'leri bu eyaletteki Fort Worth'ta inşa edeceğini ilan etmişti. Ancak Boeing'in Washington'daki çok sayıda etkili ismi satın alması bile, kazanmasına yetmedi. Bu isimler arasında Temsilciler Meclisi Sözcüsü Dennis Hastert, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Richard Gephardt ve Washington eyaleti kongre üyelerinin hemen hepsi bulunuyordu. Durum Lockheed'in lehine döndükçe, bu isimler açıkça "aldıklarının hakkını vermeye" başladılar. Gephardt, geçtiğimiz ay içinde Pentagon'a bir mektup göndererek, JSF'nin "Boeing'e verilmesi gerektiğini" söyledi. Boeing, Gephardt'ın başarılı seçim kampanyasına en çok para veren altıncı şirketti.
ÖNCEKİ HABER

Anneler de, bebekler de rehin

SONRAKİ HABER

Gün değil, gündem öne çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...