29 Ağustos 2011 03:09

Ankara Toptancı Hali’ne ‘sağlık’ uğramaz!

Başkentin merkezinde bulunan Toptancı Hali günde yaklaşık 4-5 bin insanın gelip gittiği bir iş alanı. Bu sayı hafta sonları daha da yükselmektedir. Burada sabahın erken saatlerinde hareketlilik başlar ve sadece Ankara’nın ilçelerine değil, çevre illere de halden sebze meyve taşınır. Bel fıtığı, soğukta çalışmaktan ötürü

Ankara Toptancı Hali’ne ‘sağlık’ uğramaz!
Paylaş

Erol Akkuş

Başkentin merkezinde bulunan Toptancı Hali günde yaklaşık 4-5 bin insanın gelip gittiği bir iş alanı. Bu sayı hafta sonları daha da yükselmektedir. Burada sabahın erken saatlerinde hareketlilik başlar ve sadece Ankara’nın ilçelerine değil, çevre illere de halden sebze meyve taşınır. Bel fıtığı, soğukta çalışmaktan ötürü böbrek rahatsızlıkları yaygın meslek hastalıklarıdır.  Kamyondan düşme, sakatlanmalar ya da parmak ezilmesi halin olağan kabul edilen iş ‘kaza’larındandır. Hal işçilerine çalışma koşullarını sorduk.

Erdoğan Çıtak: Yaklaşık 40 yıldır hamallık yapıyorum. Sosyal güvencem var fakat dükkanda çalışan diğer işçilerin böyle bir imkanı yok. Halde dükkan sahipleri sembolik olarak bir kişiyi sigortalı gösterir. Eğer dükkanda on kişi varsa biri sigortalı diğer dokuzu herhangi bir güvencesi olmadan çalışıyor.

Fatih Kartal: Sabah saat iki buçukta başlar mesaimiz. Bir koşuşturma, mal indir, bindir, tart, çıkış arabasına götür, oradan parçacılara… Bu koşuşturma öğleden sonra saat iki buçukta sona eriyor. Günün sonunda gelen malın satışına göre günlük yevmiyeler değişir. 40-50-60 lira arasında değişiyor yevmiyemiz.

Kemal Karadağ: 40 yıldır halde hamallık yaparak hayatımı sürdürüyorum. Çocuk sayılacak yaşta başladık. Toptancı halinde büyüdük. Bu 40 yıl içerisinde birçok olaylarla karşılaştık. Mesela yaklaşık bir ay önce bir arkadaşımız kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Hal içerisinde polis noktası var, cami var, belediye binası var ama 4 bin insanın gelip gittiği bir işyerinde ne bir sağlık ocağı ne de bir ambulans var! Yaşanan acil bir duruma ambulansın yetişmesi hal içerisindeki trafik yoğunluğundan kaynaklı yerinde ve zamanında olmuyor. Bundan bir yıl önce yaşanan bir kavga sonunda bir pazarcı yaralandı. 30 Ağustosa denk gelmişti, Ankara’da törenler vardı. Ambulansın geç gelmesi nedeniyle yaralı kan kaybından dolayı vefat etti.

Yusuf Tog: 12 yaşından itibaren bu halde çalışmaya başladım. İlk önce yaz tatillerinde geldik. Sonra gördüğünüz üzere işimiz oldu. Akranlarımız parklarda oyun oynarken biz burada karpuz kavun taşıyorduk. Burada iş kazası an meselesi. Her an bir kamyondan düşebilirsin. Kasa taşırken elinden, ayağından veya başka bir yerinden yaralanma, ezilme çok fazla yaşanır. Olaya ilk müdahale tamamen ilkel koşullarda yapılır. Daha sonrası ise daha acı; ambulans geldi mi, gitti mi diye sorarken iş işten geçer.

Emre Akkuş: Çalışma koşullarımız değişmez, ağırdır. Kışın çalışma şartlarımız daha da ağırlaşır. Tabii ki kazalar daha sık bir hale geliyor. Çalışma mesai saatlerinin uzun olmasından dolayı bir pazar günü evde kalıyoruz. Birçok sosyal etkinlikten mahrum kalıyoruz. Bırakın sosyal etkinliği, acil durumlar hariç hastaneye gitmek için bile zaman bulamadığımız oluyor.

evrensel.net

ÖNCEKİ HABER

Bürokrasinin yükü büro emekçilerinin sırtında

SONRAKİ HABER

Gündelikçinin bugünü var yarını yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...