24 Ekim 2001 21:00

5 yıldır bitirilmeyen davanın öyküsü

Susurluk trafik kazası ile ortaya çıkan Susurluk Çetesi yaklaşık 4 yıl önce İstanbul 6 No'lu DGM'de yargılanmaya başlanmıştı.

Paylaş
5 yıldır bitirilmeyen davanın öyküsüSusurluk trafik kazası ile ortaya çıkan Susurluk Çetesi yaklaşık 4 yıl önce İstanbul 6 No'lu DGM'de yargılanmaya başlanmıştı. İstanbul DGM 12 Şubat 2001 tarihinde İbrahim Şahin ve Korkut Eken'i, Türk Ceza Kanunu (TCK)'nun "Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek" suçunu düzenleyen 313. maddesi uyarınca 6'şar yıl ağır hapis cezasına çarptırmıştı. Şahin ve Eken, ömür boyu kamu hizmetlerinden men edilerek, haklarında yurtdışına çıkış yasağı konulmuştu. Mahkeme, davanın diğer sanıkları olan katliam hükümlüsü Haluk Kırcı, eski özel timci polis memurları Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ercan Ersoy ve Ziya Bandırmalıoğlu, Urfa Milletvekili Sedap Bucak'ın şoförü Abdülgani Kızılkaya, uyuşturucu madde kaçakçısı Yaşar Öz, Sarıyer'de öldürülen Ömer Lütfü Topal'ın iş ortakları Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir'i de TCK'nın 313. maddesinden "Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" suçundan 4'er yıl ağır hapis cezasına mahkûm etmişti. Bu sanıklar da 3 yıl süreyle geçici olarak kamu hizmetlerinden men edilmişti. Mahkeme, sanıklara en üst sınırdan ceza vermiş, ceza indirimini öngören TCK'nın 59. maddesini de uygulamamıştı. Mahkeme, tüm sanıklar hakkında TCK'nın 296. maddesinde öngörülen "Hakkında yakalama veya gıyabi tevkif müzekkeresi bulanan kişiyi saklamak veya saklı olduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek" suçunu ise Şartla Salıverilmeye İlişkin Yasa uyarınca ertelemişti.

Teşekkülün bir bölümüİstanbul DGM'nin 188 sayfalık gerekçeli kararında, Susurluk kazasında, silahlı teşekkülün bir bölümünün su yüzüne çıktığı belirtilmişti. Hiçbir yasadışı uygulamaya, keyfiliğe ya da kayırmaya izin verilmemesi, en ufak bir hoşgörü gösterilmemesi gerektiği belirtilen kararda, unvanı, görevi, sıfatı, siyasi ya da sosyal konumu ne olursa olsun suç işleyen herkesin, derhal ve en kısa zamanda yargı önüne çıkartılıp, hesap vermesinin sağlanması gerektiğine işaret edilmişti. Kararda, "Suç işleyenin cezasını çekmediği bir toplumda, sosyal ve siyasi istikrar sağlanamaz, huzur ve refah tesis edilip sürdürülemez. Suç işleyip de bazı siyasi, sosyal, idari ve yasal koruma kalkanlarının arkasına sığınanlar ile bu koruma kalkanlarını muhafaza edenler ya da kaldırmayanlar unutmamalıdır ki, adalet bir gün onlara da lazım olacaktır" denilmişti.Sanık Şahin'in Emniyet görevlisi, sanık Eken'in ise özellikle sivil sanıkların yönetim, denetim ve organizasyonundan sorumlu yönetici olduklarını, tüm dosya kapsamıyla sabit olduğunun kaydedildiği kararda, "Cürüm işlemek için oluşturulan teşekkülün en tehlikeisi de bir kısım silahlı emniyet görevlilirenin ve üst düzey emniyet yöneticilerinin devletin verdiği yetkiyi kullanan, resmi sıfat taşıyan kişilerin iştirak edip yönettiği çetelerdir" denmişti.
ÖNCEKİ HABER

Artık her şey eskisi gibi

SONRAKİ HABER

İşçi tek ses: Genel grev

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...