24 Ekim 2001 21:00

AB ile AB'ciler arasında

gerilim başladı

Paylaş

AB ile AB'ciler arasında gerilim başladıABD'nin Afanistan'a saldırı ile birlikte başlattığını ilan ettiği yeni dönemde, Türkiye hükümetinin ABD politikaları çerçevesinde bir "ileri karakol" rolünü benimser göründüğü günlerde, kamuoyuna yansıyan AB'nin Türkiye raporunda, Türkiye'yi AB politikalarına uyum konusunda eleştiren sert ifadeler yer aldı. En AB'ci hükümet ortağı olarak bilinen ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, AB'nin Türkiye'ye böyle davranması halinde kendi güvenliğini tehlikeye sokacağını söyledi.

AB sıkıştıracakTürkiye'nin AB'ye tam üyelik koşulları kapsamında hazırlayarak AB'ye sunduğu "Ulusal Program"ın AB tarafından hiçbir yönüyle beğenilmediği bildirildi. AB'nin Türkiye'nin raporuna yanıt olarak hazırladığı ve 13 Kasım'da yayınlanacak olan "İlerleme Raporu" dün basına yansıdı.Bu rapora göre, AB, Türkiye'ye şunları söyleyecek: "Bu program AB'ye giriş için yol gösterici olamaz, ekonomideki öncelikler programda belirtilmemiş, idamın kaldırılmasıyla ilgili bir takvim yok, AGSP konusunda AB ile görüş ayrılıkları var, Kıbrıs'la ilgili BM'ye verilen destek çelişkili."

Yılmaz'dan ilk kezBu raporun Ankara kulislerinde tartışıldığı dün, Yılmaz, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan son gelişmeleri de değerlendirdi. Yılmaz, AB'nin Türkiye ile ilişkileri açısından "belirsiz bir yaklaşımda" bulunduğu kaydederek, şunları söyledi: "Bu toplantıda 12 aday ülkenin durumu görüşülmüş ve üyelik sürecine ilişkin kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmiştir. 13. aday ülke konumunda olan Türkiye ise bu değerlendirmenin dışında tutulmuş ve bizim asla kabul etmediğimiz aday ülke statüsünün altında belirsiz bir konuma yerleştirilmeye çalışılmıştır. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verhaugen'in düzeltme çabalarına karşı devlet başkanları zirvesinde çıkan karar, AB'nin Türkiye konusundaki ikircikli tavrının hâlâ sürdürdüğünü göstermektedir." Yılmaz, "Avrupa'nın Türkiye'yi dışlamaya yönelik her tavrı, medeniyetler çatışmasına doğru atılan somut bir adım olarak yorumlanacaktır. Türkiye'yi dışlayan bir Avrupa, Ortaçağ'a dönüşü simgeleyen yolda bir Hıristiyan kulübü olarak emin adımlarla ilerleyecektir" dedi.

Güvenlik rolü hatırlatmasıBirçok Avrupa ülkesinde görülen dini ve etnik temelli yaklaşımların, AB'nin Türkiye'ye yönelik politikalarında da oldukça belirleyici olduğunu ifade eden Yılmaz, "Halbuki AB üyesi bir Türkiye, Avrupa ve ABD başta olmak üzere tüm dünyayı bir felaketin eşiğine getirecek olan medeniyetler çatışması tezini geçersiz kılacaktır. AB, duygusal yaklaşımlarla Türkiye'nin üyeliğini zora sokarken, aslında kendi geleceğinin güvenliğini tehlikeye attığının farkına varmalıdır" diye konuştu.

Afganistan'a müdahaleYılmaz, konuşmasının diğer bölümünde, ABD'nin Afganistan'a müdahalesi konusuna da değindi. Hava saldırılarında ciddi bir sivil kaybın ortaya çıkmasının, dünya kamuoyunda harekâta karşı daha mesafeli bir tavrın gelişmesine yol açtığını söyleyen Yılmaz, "Sadece kendi içinde değil, dünya kamuoyunda da Afganistan'da köklü değişiklikler yapma konusunda taahhüt altına giren ABD'nin işi gün geçtikçe daha da zorlaşmaktadır" dedi. En küçük gecikmenin Türkiye'ye son derece pahalıya malolacak olumsuzluklara yol açacağını belirten Yılmaz, "Bu kritik dönemden geçerken dikkatli olmak ve fevkalade planlı hareket etmek zorundayız" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>