21 Ekim 2001 21:00

IMF felaketimiz oldu

TÜRMOB "Türkiye ekonomisi ve vergi sistemine" ilişkin olarak hazırladığı raporda, IMF programı ile ülke ekonomisinin felakate sürüklendiğini, programın Türkiye'yi borç batağına sapladığını belirterek, kayıtdışı ekonominin vergilendirilmesini istedi.

Paylaş
IMF felaketimiz olduTürkiye Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından "Türkiye ekonomisi ve vergi sistemine" ilişkin olarak hazırlanan raporda, IMF'nin dayattığı programının Türkiye ekonomisini felakate sürüklediği belirtilerek, dalgalı kur programı ile hükümetin yoğunlaştırılmış döviz borçlarından kurtulamayarak batağa saplandığı ifade edildi. TÜRMOB Genel Başkanı Mustafa Özyürek dün yaptığı basın toplantısında, "Türkiye ekonomisi ve vergi sistemine" ilişkin olarak hazırlanan raporu açıkladı. Özyürek, ekonomik sistemle ilgili Türkiye fotoğrafının oldukça olumsuz olduğunu belirterek, 1999 ekonomik programının 2001 Kasım ve Şubat aylarında yanlış kur politikası nedeniyle uygulanamaz hale geldiğini kaydetti. Özyürek, IMF'nin dayattığı dalgalı kur politikasının Türkiye ekonomisine uygun olmadığını ifade ederek, "IMF'nin şablon olarak sunduğu programlar her ülkede olumlu sonuç vermez. Dalgalı kur da Türkiye'ye uygun düşmemiştir. Dalgalanma her yukarı olmuş, düşüş görülmemiş, dolara endeksli ülkede ne tüketim ne de üretim kararı verilebilmiştir" diye konuştu. Özyürek, yüzde 10 küçülen ekonomide tutarsızlığın yaşandığına dikkat çekerek, yükselen iç ve dış borç faizleriyle devletin tek çabası borç faizlerini ödemek olduğunun altını çizdi. Türkiye parasının oldukça değer kaybettiğine işaret eden Özyürek, döviz üzerinden yoğunlaşmış borçlanma politikasının ülke ekonomisini batağa götürdüğünü belirtti. Özyürek, Türkiye ekonomisinin 2. Dünya Savaşı sonrasının en büyük krizini yaşadığına işaret ederek, üretimin düştüğü, fabrikaların kapandığı, firmaların iflas ettiği ve işsizliğin arttığı ortamda karanlık tablonun umut vaat etmediğini ifade etti.

Kayıtdışı kamburuÖzyürek, kayıtdışı ekonominin vergilendirilmediğine dikkat çekerek, tüm vergi yükünün kayıtlı sektörün ve ücretli kesimin üzerine yıkıldığını vurguladı. Özyürek, kayıtdışı ekonominin vergilendirilmesinin zorunluluk olduğunu ifade ederek, servet beyanı kurumunun yaratılması gerektiğini söyledi. Özyürek, kara parayı alışkanlık haline getirenlerin önüne servet beyanı usulü ile geçilebileceğini belirterek, "Servet beyanı usulü ile geriye dönük servet sorulursa, servet kaçışı yaşanır. Ancak, geçmişe sünger çekildikten sonra servet kaynağının bildirimi vergi kaçakçılığını önemli ölçüde engeller" dedi. Özyürek, ücret gelirleri vergilendirmesi ile ticari gelirlerinin vergilendirilmesinin arasında 5 puanlık fark olduğuna işaret ederek, bu farkın büyütülmesi ve 10 puana çıkartılması gerektiğini kaydetti. Özyürek, kamu tahvil ve hisse senetlerinde 50 milyar liranın vergiden istisna edilmesinin TBMM'de onaylandığına dikkat çekerek, bu yasanın eşitlik ilkesine ters düştüğünü ve bireysel yatırımcılığı teşvik etmek için kabul edilen bu yasanın veto edilmesi gerektiğini söyledi. Mustafa Özyürek, KDV oranlarının yükseltilmesi ile hayali kaçakçılığın yaygınlaştığını ifade ederek, KDV sisteminin eskisi gibi aylık ve yüzde 10 olması gerektiğini savundu.
ÖNCEKİ HABER

Beyaz yakalı teröristler

SONRAKİ HABER

Asgari ücret turları başlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...