Gençlerden görkemli final

Gençlik Kampının ilk gününden itibaren çalışmalarına başlayan müzik atölyesi Kürtçe, Türkçe, Lazca şarkılar seslendirdi.

Dinletinin ardından tiyatro oyuncusu Jülide Kural Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları adlı eserinden “Tanya” şiirini dramaturize etti. 2. Dünya Savaşı’nda faşizme karşı direnen 18 yaşında bir komünistin canlandırıldığı şiir, başka bir dünya için mücadele eden kamp katılımcılarınca ilgiyle izlendi. Ardından sahneye çıkan Halk oyunları Atölyesi Zeybek Efe grubu sergilediklerini oyunla beğeni topladı. Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Müslüm Çelik ise kamp katılımcılarına bir anısını anlatarak, şiir ve Kürtçe bir ağıt okudu.

Gençlik Kampında, kamp katılımcılarının ilgiyle takip ettiği bir atölye olan Düşbaz Edebiyat Atölyesi yürütücüsü şair Mustafa Köz, kamp alanındaki Okaliptüs ağaçlarıyla ilgili yazdıkları şiiri okudu.

Son olarak sahneye çıkan Eskişehir Tepebaşı Belediyesi temizlik işçilerinin oluşturduğu Es Es Eko Show ritim grubu gençlere eğlenceli saatler yaşattı. Temizlik işçilerinin, çöp kovaları, konteynırlar, süpürgeler ve küreklerle yaptıkları müzik ziyafetine gençler de danslarla eşlik etti.

Her kampta olduğu gibi bu kampta da gençliğin etrafında türküler söyleyip halaylar çektiği, daha da büyüterek yayacaklarının sözünü verdikleri özgürlük ateşi yakıldı. Türkiye Gençliğinin Özgürlük Buluşması kamp ateşi etrafında çekilen halaylar söylenen türküler ile son buldu. (Selçuk/EVRENSEL)

PAYLAŞIM DEĞİŞTİRDİ

Şahin Kaya

GENÇLİK Kampının son gününde artık geleneksel hale gelen “kamp değerlendirmesi” yapıldı. Değerlendirme toplantısında gençler 9 günlük kamp hayatında yaşadıklarını, duygularını, düşüncelerini ve önerilerini birbiri ile paylaştı. Toplantı Karadenizli gençlerin tulum eşliğinde kısa süreli müzik dinletisi ile başladı.

Kamp komitesinden Gizem Örnek yaptığı konuşmada; “Bundan 9 gün önce sırt çantalarımıza umutlarımızı doldurduk ve bunları çadırlarımızda, kamp alanında açtık. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen gençlerle insanlığa, doğaya, bilime özgürlük için buluştuk. Bütün arkadaşlarımızın emeğine sağlık” dedi.

Toplantıda kamp düzenleme komitesi, kamp alanını hazırlayan İzmirli gençlere, kampa destek veren aydın, sanatçı, akademisyen, sendikacı ve kurumlara, revirde görev alan hekimler ve sağlık çalışanlarına, yemekhanedeki işleyişi yürüten çalışanlara, kamp boyunca ve öncesinde haber ve tanıtımlarla kampı duyuran gazetemiz Evrensel’e ve Hayat Televizyonuna teşekkür etti.Gençler toplantı sonunda Selçuk Belediyesine teşekkür etti ve Heykel atölyesinin yapmış olduğu Herakleitos heykelini Selçuk halkına hediye etti.

‘ÖNCEDEN AŞIRI MİLLİYETÇİYDİM AMA...’

Biz de kampın son günü gençlerle kampı nasıl bulduklarını konuştuk.

Rize’den Alihan, Kampa gelmeden önce aşırı milliyetçi olduğunu belirterek başlıyor sözüne ve ekliyor: “Bana ‘Kürt’ lafı edildiğinde kafam atıyordu. Burada Kürt arkadaşlarla tanıştım. Konuştuk, tartıştık onların mücadelesini, davasını anladım ve Kürt arkadaşlar bana Türk arkadaşlarımdan daha yakın gelmeye başladı”

Ankara’dan gelen Bahar, “İlk kampım oldu, geldiğimde kimseyi tanımıyordum, değerli insanlarla tanıştım. Kürt sorunu hakkında milliyetçi propagandadan etkilenmiştim, burada düşüncelerim değişti. İlk defa sorunlarımı paylaşacak bu kadar çok arkadaşım oldu” derken Elazığ’dan Ümit, “Egemenler ‘insan bencildir paylaşmaz’ der. Biz burada bunu yıktık. İnsan sadece kendini düşünmediğini, paylaşabildiğini herkese gösterdik. Evrim atölyesine de ayrıca teşekkürler” sözleriyle duygularını dile getirdi.

Adana’dan Soner ise, “Kampa geçen sene de katılmıştım çok güzel vakit geçirmiştim. O dönem, askere gidecektim, kampı erken bırakıp gidemedim ve 2 gün geç gitmiştim. Bu yüzden bana soruşturma açıldı ama buna değdi” diyor.
(Selçuk/EVRENSEL)