Sadece günde üç ekmek

Sadece günde üç ekmekEmine UyarHüseyin Kayman, iki çocuğu, eşi ve eşyalarıyla birlikte on gündür sokaklarda. Yedi aydır ödeyemediği kira borcu nedeniyle dolayı evsahibi evden atmış. Kayman ailesinin evi, artık İzmir'in Karşıyaka ilçesi Bahçelievler semtindeki bir park.Dört yıl önce Çorum'dan İzmir'e göçen Hüseyin Kayman, İzmir Kimya Fabrikası'nda işçilik, ağır vasıta şöforlüğü gibi işlerde çalıştıktan sonra, son çalıştığı çiftlikten de atılınca birçok yere iş başvurusunda bulunmuş. Hiçbir yerden cevap alamayan Kayman, otobüs şoförlerinin önerisiyle Karşıyaka İskelesi'ndeki otobüs duraklarında bir süre çaycılık yaparak, kirasını ödemeye başlamış. Ama her gün başı zabıtalarla derde giren Kayman'ın tezgahı ve tüplerine el koyan zabıtalar, bütün bardaklarını da kırmışlar."Zor günlerimin olacağını her zaman bilirim. Her insanın başına gelebilir. Yedi aydır işsizim ve ev kirasını ödeyemedim. Evden çıktım. Hurdacılık yaptım. Bir türlü parayı denkleştiremedim. Elektriğe, suya zam geliyor devamlı. Bunları yatıramadım, birikti. Birkaç gün dışarıda kaldım eşyalarımla beraber. Dağda kaldım. Arkadaşlarda kaldım ama kaç gün kalabilirim ki!" diyen Kayman, çoluk çocuğuyla başkalarına yük olamayacağını söylüyor.

Çocuklar üşüyorSonra bir çiftlikte iş bulmuş Hüseyin Kayman. Elektriği, suyu olmayan bir yerde yaşayarak, hayvanlara bakmış. 15 dönüm arazide elleri patlayıncaya kadar çalışmış. Yara bere içindeki ellerini göstererek, "Bu ellerle yüzümü bile yıkayamıyordum" diyor. Çocuklarına daha güzel bir gelecek sağlamak umuduyla hiçbir şey söylemeden çalışmış. 15 gün sonra çiftliğin sahibi "Kendine bir kamyon bulup eşyanı götür" demiş. Gerekçe yok!Eşyalarını çftlikte bırakan Kayman, ailesiyle beraber İzmir'e gelmiş: "Çocukları kardeşimin yanına bıraktım. Ev aradım. Dolar, mark istiyorlar, peşinat istiyorlar. Zaten cebimde beş kuruş para yok. Tekrar çiftliğe gittim. Çiftlik sahibi eşyalarımı getirmeme yardım etti. Aldığım para da günlük yemeğimize gitti. On gündür dışarılardayım sarhoşlarla uğraşıyorum. Tinercilerle uğraşıyorum. Çocuklarım geceleri üşüyor. Komşular yemek getiriyorlar. Sigaramı alıyorlar. Ne yapacağımı şaşırmış vaziyetteyim. Bir şeyler satıp para kazanmana izin vermiyorlar. Zabıtalar gevrekçilerin gevreğini alıyorlar. Devletimiz vatandaşına sahip çıkmıyor. Yeşilkart çıkartıyorlar, gidiyorsun alamıyorsun. Valilik, savcılık, gitmediğim yer kalmadı."

Belediye yardım etmiyorKarşıyaka Belediye Başkanı Şebnem Tabak ile görüşebilmek için defalarca belediyeye giden Kayman bir türlü görüşememiş. "Gidip intihar edeceğim" demiş. "O senin sorunun" demişler. Belediye fırınından çocukları için her gün üç tane ekmek istemiş, kabul etmemişler. Bu isteğini mahallenin bakkalı üstlenmiş.Kendilerini ziyaret ettiğimiz sırada Kayman'ın eşi ve çocukları komşuların getirdiği bulgur pilavı, yoğurt ve ekmekle karınlarını doyurmaya çalışıyordu. Kayman'ın iki kız çocuğundan biri 2.5, diğeri ise 4 yaşında. Kayman şöyle devam ediyor: "Bu ülkeyi yönetenlerden ben de herkes gibi çocuklarıma iyi bir gelecek sağlamam için imkân yaratmalarını istiyorum. Valilik'e müracat ediyorsun ama binlerce insan var. Sıra gelecek de ne zaman gelecek? Bana nafaka verilmesini istemiyorum. Bana iş verilsin. Ben onlardan gelecek ne bir ekmek, ne bir çorba istemiyorum. Ben emeğimin gücü, bileğimin hakkıyla çocuklarıma helal lokma kazanmak istiyorum" diyor.

'Ev ve iş istiyorum'Hüseyin Kayman, "Başımı sokacak bir evim olsa" diyor ve ekliyor: "Sadece benim değil, bütün insanların. Devletimiz vatandaşına sahip çıkmalı. Her şeye zam yapmasını biliyorlar. Çay bile içemez duruma geldi insanlar. Çocuklar 'evimize gidelim' diyerek ağlıyorlar. Bu çocuk evinin olmadığını biliyor. Ben buraya gelmek istemezdim. Ama başka çarem kalmadı. Benim gibi binlerce insanın olduğunu da biliyorum."Aileye ellerinden geldiği kadar yardım etmeye devam edeceklerini söyleyen mahalle halkı da öfkeli. Vatandaşı sokakta yatmak zorunda kalırken, kendi maaşına 800 milyon lira zam yapan ve ülkeyi savaşa sokacak karar alan milletvekillerine tepkilerini dile getiriyorlar.