Savaşa işçi öfkesi

Savaşa işçi öfkesiBakırköy Sümerbank Fabrikası'nda 1000 işçi ABD'nin Afganistan'a yönelik saldırısını ve Türkiye'nin bu savaşın içine çekilmek istenmesini protesto etti. Sümerbank işçilerinin yanı sıra TÜMTİS'e üye, ambar ve direnişteki Aktif Dağıtım işçilerinin katıldığı eylemde sık sık ABD ve hükümet protesto edildi. Fabrikadan Bakırköy Özgürlük Meydanı'na yürümek isteyen işçilere polis engel oldu ve fabrikadan dışarı çıkartmadı.

Polis barikatıFabrika bahçesinde saat 12.00'de toplanan Sümerbank işçileri, "Katil Amerika, Asya'dan defol", "Taliban bahane, petrol şahane", "Mehmetçik'in kanı satılık değil", "Tazminata uzanan eller kırılsın" sloganlarını atarak Bakırköy Özgürlük Meydanı'na gitmek üzere fabrika kapısına yürüdüler. İşçiler sloganların yanı sıra üzerlerinde, "Savaşın bedeli: ABD'ye petrol, Türkiye'ye sefalet", "Ezilen halkların umuduyduk, şimdi ezilen halkların katili mi olacağız?", "Kore'de babalarımızı kaybettik, Afganistan'da çocuklarımız mı ölecek?" yazılı dövizler de taşıdılar. Sık sık alkışlı protestonun yapıldığı yürüyüş, fabrika kapısına kurulan polis barikatı ile kesildi. İşçiler bu barikatı yuhalayarak ve "Emekçiye değil, çetelere barikat" sloganıyla protesto etti.

Sınıf dayanışmasıSümerbank işçilerinin dışarı çıkarılmaması üzerine Bakırköy Özgürlük Meydanı'na gidecek olan 200'den fazla Ambar ve Aktif Dağıtım işçileri, üzerlerinde "Direne direne kazanacağız", "İş ekmek yoksa barış da yok" yazılı dövizlerle fabrikaya doğru yürüdüler. Burada polis engeliyle karşılaşan TÜMTİS'e üye işçiler, engele rağmen fabrikaya girdiler. Sümerbank işçileri Ambar ve Aktif Dağıtım işçilerini "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganıyla karşıladı. Bu sırada gazeteciler fabrika dışına çıkarıldı. İçeri girmek isteyen gazetecilere, "Ya canlı bombaysanız!" denerek izin verilmedi. İşçilerin fabrika bahçesinde birleşmesi sonrası sık sık, "Amerikan askeri olmayacağız", "Kahrolsun ABD emperyalizmi", "IMF uşağı hükümet istifa", "Aktif'e sendika girecek, başka yolu yok", "Emperyalist savaşa hayır" sloganlarını attılar. Sloganların ve alkışlı protestoların ardından Teksif Bakırköy Şube Başkanı Çetin Yelken işçiler adına basın açıklaması okudu.

Fırsatçı hükümetHükümetin ulusal felaketlerden yararlanarak, emekçilerin haklarını gasp etmeye yönelik yasaların çıkartıldığını söyleyen Yelken, buna izin vermeyeceklerini söyledi. Körfez Savaşı'nda "Bir koy, üç al" mantığı ile yola çıkıldığını hatırlatan Yelken, bu savaştan 10 yıl sonra Türkiye'nin birkaç kat daha fakirleştiğini, Irak'ta 1 milyon bebeğin öldüğünü belirten Yelken, Afganistan'a karşı ABD'nin yanında yer alan hükümetin bu kaostan faydalanarak kıdem tazminatını ve diğer kazanılmış hakları kaldırmanın hesabını yaptığını kaydetti. Yelken ayrıca TBMM'den alınan sınırsız yetkinin kullanılmamasını talep ederek, "Çocuklarımızı ABD'nin çıkarları uğruna heba etmeyeceğimizi haykırıyoruz" diye seslendi.

Güçbirliği çağrısıYelken'den sonra söz alan TÜMTİS Genel Örgütlenme Sekreteri Şükrü Günsili ise, Türkiye'nin sonu belirsiz bir uçuruma sürüklendiğini söyledi. ABD emperyalizmi ve uluslararası tekellerin çıkarları için gençlerin kiralık katil olarak Afganistan'a yollanmak istendiğini ifade eden Günsili, Türkiye'nin yüzde 90'ının savaşa karşı olmasına karşın hükümetin yüzde 10'unun ve uluslararası tekellerin sözünü yerine getirdiğini dile getirdi. Tarımı çökerten, bir milyon insanı işsiz bırakan hükümetin şimdi Türkiye'yi savaşa sürüklediğini belirten Günsili, konfederasyon ve sendikalara şöyle seslendi: "Gücümüzü birleştirelim, bizi yıkıma sürüklemek isteyenlere karşı barikat oluşturalım." Konuşmaların ardından atılan sloganlarla eylem sona erdi.