11 Ekim 2001 21:00

'Bizim savaşımız değil'

Amerika ve İngiltere'nin Afganistan'a düzenlediği saldırılara ve Türkiye'nin de emperyalist devletlerin yanında yer almasına tepkiler büyüyor.

Paylaş
'Bizim savaşımız değil'Amerika ve İngiltere'nin Afganistan'a düzenlediği saldırılara ve Türkiye'nin de emperyalist devletlerin yanında yer almasına tepkiler büyüyor. Petrol-İş Mersin Şubesi'nde ÖDP, HADEP, EMEP, SİP, KESK, DİSK, Genel-İş, Kristal-İş, Liman-İş ve Elektrik Mühendisleri Odası temsilcilerinin katılımıyla, savaş karşıtı basın toplantısı yapıldı. Burada okunan açıklamada, "Ülkemiz politikacılarını uyararak, ülkemiz insanlarını yeni acılara, yokluk ve yoksulluklara itecek, Amerika'dan daha Amerikancı ABD jandarmalığına soyunmaktan ve savaş çığırtkanlığından vazgeçmeye, savaş yerine barışın dünyaya hakim olması için mücadele etmeye çağrıyoruz" denildi. Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu ise dün yaptığı basın toplantısında, dünyanın yıkılıp yeniden kurulmasının amaçlandığını kaydederek, Amerika ve İngiltere gibi devletlerin bu paylaşımdan en büyük payı almayı hedeflediklerini söyledi.Başoğlu, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, savaşa asker gönderilirse ve yeni şehitler olursa, bunun hesabını kimsenin kolay kolay veremeyeceğini vurgulayan Başoğlu, medyanın da savaş çığırtkanlığını da eleştirdi.

Hesap vereceklerHaber-Sen Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise hükümetin "Kraldan fazla kralcı" kesilerek savaşı desteklemesi eleştirilerek, "Bu savaş biz emekçilerin savaşı değildir" denildi. İHD İstanbul Şubesi de, TBMM'ye yurtdışına asker gönderme konusunda tam yetki verilmesini kınadı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Alevi öğretisinin temel simgeleri olan "insan ve sevgi" kavramları asıl olmak üzere "Savaşa hayır" dedikleri ifade edildi. Öğretmenler Dünyası dergisi tarafından yaptığı yazılı açıklamada ise Türkiye'nin ABD'nin Afganistan'a açtığı savaşa herhangi biçimde destek vermesinin ulusal çıkarlara aykırı olduğu belirtildi.

Asker gönderilemezİzmir Barosu Başkanı Özkan ise, Türkiye'nin asker göndermesinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Özkan İçişleri Bakanlığı'nın savaşa karşı her türlü toplantıyı ve gösteriyi fiilen yasakladığını belirterek, "Bakanlığın gösteri ve toplantıların sınırlandırılmasına yönelik bu kararının demokrasi ve hukuk devleti ile bağdaşır bir yanı yoktur" dedi. Özkan bu kararın, hükümetin Anayasa değişikliği önerisinde yer alan maddelerin çoğunluğu için gerekçe olarak gösterdiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesine de açıkça aykırılık taşıdığını ifade etti.Yol-İş Başkanlar Kurulu ardından açıklanan sonuç bildirisinde Türkiye'nin savaşa sokulmaması istendi. Bildiride, uluslararası gerginliğin Türkiye ve halkın giderek artan sorunlarının gözardı edilmesine yol açmaması ve bu sorunların çözümü için gerekli çabanın gösterilmesi talep edildi.

Hekimlerden tepkiİzmir Tabib Odası da, insan yaşamını korumayı benimseyen hekimler olarak hükümetin ve TBMM'nin sağduyulu olmaya ve bu savaşa hiçbir şekilde destek vermemeye cağırdı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


EMEP: Vekiller halkı temsil etmiyorEMEP Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu, ülke halkının her fırsatta savaşa girmeye karşı olduğunu dile getirdiği bir dönemde hükümet ve Meclis'in ABD'yi memnun etmek için canla başla çalıştığını belirtti. Meclis'in, hükümete savaşa asker gönderme yetkisi veren tezkereyi onaylayarak, hükümetin ve vekillerin, halkı temsil etmediğini belgelediğini kaydeden Köroğlu, "Bir avuç ABD işbirlikçisi, döviz vurguncusu, hortumcu dışında hiç kimse savaş istemiyor. İşçiler, emekçiler ve gençler savaşa karşı gösteriler yapıyor; iş, ekmek, eşitlik ve özgürlük taleplerini dile getiriyor, bağımsızlık isteyip ülkelerine sahip çıkıyorlar" dedi. Köroğlu, Ankara ve Adana'da savaş karşıtı mitinglerin yasaklandığını da hatırlatarak, sokakların halkın taleplerini dile getiren girişimlere kapatıldığını, en temel demokratik hakların bile kullanılmasının engellendiğini ifade etti. Türkiye yönetenlerinin NATO'ya üye olmak karşılığında, Kore'ye de asker gönderdiğini hatırlatan Köroğlu, "Şimdi de birkaç milyar dolarlık IMF, Dünya Bankası kredisi için gençlerimizin kanı, canı üzerinden pazarlık yapıyorlar. Unutmayalım ki, Özal'ın 'bir koyup üç almak' sevdası da Körfez'in derin sularına gömülmüş, geriye 40 milyar dolarlık zararla Arap-İslam ülke ve halklarının Türkiye'ye düşmanlaşması kalmıştır" dedi. Köroğlu, ABD'nin çıkarları uğruna yönetenlerin, ülke emekçilerinin geleceğini kaosa sürüklemeye hakkı olmadığını anlattı. Köroğlu açıklamasına şöyle devam etti; "Türkiye'nin çıkarı komşularıyla düşmanlaşmakta değil, tersine emperyalizme karşı ortak bir cephede hareket etmekten geçmektedir. Ancak Başbakan Bülent Ecevit ve hükümet ortakları halka karşı sorumsuz bir tutum içindedir. Ecevit'in ABD'ye bağlılığını, şükran ve minnetlerini ifade etmediği tek bir konuşması yoktur. Açıktır ki, ülkenin ve halkın çıkarlarına karşı çalışan işbirlikçi bir hükümet politikasıyla karşı karşıyayız. Bu politikalar ısrarla sürdürüldükçe işçilerin, emekçilerin, gençlerin 'savaş cephesi'ne karşı seslerini her geçen gün daha fazla yükselteceğinden kimsenin kuşkusu olmasın. ABD'nin istekleri doğrultusunda savaşa gönderilen askerler geri çekilmeli, yeni birlikler gönderilmemelidir. Ekonomik kriz ve savaş halini gerekçe göstererek hız kazanan işten atmalar durdurulmalı, atılan işçiler geri alınmalıdır. Savaş'ın başta Irak olmak üzere bölgeye yayılmasına neden olacak girişimlere ortak olunmamalı, ABD üsleri kapatılmalıdır."
ÖNCEKİ HABER

Türkiye'nin rolü sembolik değil

SONRAKİ HABER

'Suyun başın tutulmuş'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...