Sorumlusu hükümet

Sorumlusu hükümetÖzlem Dinler - Koray KaraermişHalkın en önemli besini olan ekmek, her zamlanışında tartışmaların ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Son zamla birlikte İstanbul'da 200 gr ekmeğin fiyatı 200 bin lira oldu. Zammın bununla da kalmayacağı ve yılbaşından sonra ekmeğin fiyatının 400 bin liraya kadar çıkacağı söyleniyor. Zamlara son aylarda başgösteren un sıkıntısının yol açtığını belirten devlet yetkilileri, soruna akılcı çareler bulmak yerine buğday ithalatını artırmayı hedefliyorlar. Bu işten sadece ithalatçıların ve tüccarların kârlı çıktığı ise bir gerçek. Ekmeğin yakasını bırakmayan zamma karşı halk çok öfkeli. Fırıncı ise çaresiz.

'Herşeye zam geldi'Hilmi Ünal Feriköy'de fırın sahibi. Siyasetçilere çok kızgın; "Başbakan diyor ki 'fırıncılar kazanıyor' ne kazanıyor fırın? Mecliste onun bakanı da yiyip kaçıyor Amerika'ya " Hilmi Ünal ekmeğin sadece un, su ve tuzdan yapılmadığını söylüyor. İmalatta kullanılan diyer tüm girdilerin fiyatları da almış başını gitmiş. Maya'nın kolisi 9 milyondan 17 milyona, katkı maddesinin bir torbası 26 milyondan 35 milyona çıkmış. "Kim ödeyecek bu parayı? Devlet mi ödeyecek fırıncıya. Fırıncı zaten zararına mal veriyor. Zarar etmeyelim başbaşa gidelim belki düzelir, bir ümitle. Böyle giderse de düzelmeyecek. Un ucuz olsun biz de ucuz ekmek çıkaralım " Dediğine göre un fabrikaları zam gelecek diye stok yapmış ve 10 gün içinde ellerindeki malı yüzde 100 zamlı fiyattan piyasaya süreceklermiş. Hilmi Ünal bu duruma isyan ediyor "Mecbur mesleği fırıncı, başka iş yapamıyor adam, hırsızlık mı etsin? dağa mı çıksın bu adamlar? O güne geldik arkadaş. Senin ekmeğin var benim yok. Ben gelip illaki seni gırtlaklayacağım. Devletin buna bir çare bulması lazım "

Tarım politikası vurduMustafa Şalambar hamura konan katkı maddesinin pazarlamacısı. Günde 30 tane fırına girip çıkıyor. Fırıncının derdi onun da derdi. Ona göre halkta haklı, fırıncı da; "Unun çuvalı bir ay önce 12 milyondu. Şimdi oldu 24 milyon. bunu 200 bin'den aşağı zaten kurtarmaz, 400 bin kafa kafaya gider" diyor. Şalambar fırıncının zararına çalıştığını söylüyor. "Fırıncı şu anda hiç kazanmıyor. Ya kapatsa fırın ne yapar? Kapalı fırının değeri yarı yarıya düşer. Mecbur imalat yapıyor. Zararına iş yapıyor yani. Mecbur artık bir umut, düzelir diye bekliyor ." Şalambar devlete karşı öfkeli. Uygulanan tarım politikalarının ve ithalatın fırıncıyı bu hale getirdiğini düşünüyor; "Kardeşim devlet kendi vatandaşımıza buğday ektirmedi. Amerika'dan aldı, süneli buğday. Süne dediğimiz böcektir, buğdayın özünü yemiş böcek. Ekmek perişan halde. Unun en iyisi bile bozuk çıkıyor yani. Ne oldu? Türkiye'de buğday yok. Bizde vatandaşız. Görüyoruz yani." Ahmet Devincik ekmek fırını işletiyor; Ona göre mesele basit; "Kendi vatandaşımıza buğday ektirmeleri lazım. Yani kendi işimizi kendimiz görmemiz lazım. Dışarıdan almamak lazım. Ekmek ancak böyle ucuzlar ." Şu anda ithal buğdaydan yapılan unu kullanmak zorunda kaldıklarını söyleyen Devincik şözlerini şöyle sürdürüyor; "Toptancı ne ediyor? Dolarla alıyor buğdayı. Ne oluyor iki katını veriyorsun una. En büyük sorun bu. Parayı kaçırıyorlar Amerika'ya başka birşey değil. Çifçide ağlıyor. 450 bin tane traktör şu anda icralık. Bizim halk akıllanmaz yine oy verir bu hükümete. Bir de seçilmemiş adamlara oy vermek lazım."

Fırıncılar dayanışmalıMüslüm Arıkan 30 yıldır fırıncı. Unun ocak ayından beri yüzde 130 ve son bir ay içinde yüzde 90 zam gördüğünü söylüyor. "Doğalgaz, elektrik ve suya zam geldi, ekmek fiyatı aynı duruyor " Arıkan savaş durumu dolayısıyla ithalatın kesilebileceği, buğdayda yüzde 50'lere varan bir rekolte düşüşü olduğunu değirmencilerden duyduğunu söylüyor. "Bundan dolayı un fiyatları yükseldi " Onların fırınında ekmeğin maaliyeti 120 bin lira. Bakkala satıştan kâr edemiyorlar. çünkü aynı fiyattan veriyorlar. Kârı tezgah satışından yapıyorlar. Ama nereye kadar? Arıkan ister istemez fiyatın 200 bine çıkacağını söylüyor. Gerçi fiyatlar serbest. Eskisi gibi değil. Ama; "150 bine satabilirsen sat" diyor Arıkan.